Diyalog Gazetesi
2015-04-17 09:02:19

Günaydın

17 Nisan 2015, 09:02

İnternette paylaşılan bir söz çekti dikkatimi. 
“Etrafım çok kalabalık ama hepsi merhabalık.”
Bu sözü okuyunca bir dönüp baktım etrafıma ve düşündüm de “Merhaba” bile demiyoruz artık biz birbirimize. Günden güne uzaklaşıyoruz birbirimizden, selam vermeye bile üşeniyoruz çoğu zaman.
Gün içinde birçok değişik ortamda bulunuyoruz. Okula gidiyoruz, işe gidiyoruz, kafelere gidiyoruz. Bir sürü yüzle karşılaşıyoruz. Ama bir “Günaydın”ı esirgiyoruz onlardan. Yanımızdan geçenlere kuru bir baş sallamayla yetiniyoruz. Bazen yüzümüzü bile çeviriyoruz. Karşılaşmayalım diye yolumuzu değiştirdiğimiz de oluyor.
Peki nasıl bu hale geldik biz?
Görebildiğim en belirgin sebep teknoloji. 
İletişim araçları günden güne gelişiyor ama insanlar arası iletişim yok oluyor. Sizce de bu durumda bir terslik yok mu?
Bütün hayatımızı küçücük bir ekrandan yönetir olduk. Daha doğrusu küçücük bir ekran tarafından yönetilir olduk. İki adım ötemizde duran arkadaşımıza mesaj atıyoruz. Telefondan sesini duymak yerine internetten yazışmayı seçiyoruz. Olmayan zamanımızın içinde oyuna hep zaman buluyoruz. Teknoloji sayesinde birbirimizden uzaklaşıyor hatta kopuyoruz.
Etraftan yükselen seslere bakılırsa piyasalar bunu arz-talep meselesi olarak yorumluyor. 
Hadi şimdi düşünelim hep birlikte. Cep telefonu bulunmasaydı kaçımız cep telefonuna gerek duyardı? İnternet olmasaydı kaç kişi mektup yerine mail atardı? Kimse bunları talep etmedi. 
İnsanoğlu elindekilerle yetinmeyi bilen bir varlıktı önceleri…İmkanları dahilinde yaşar, birlikteliği bir arada kalarak sağlardı. Önceleri komşu, mahalle, sokak kavramları vardı. Şimdi bunların yerini telefon numaraları, mail adresleri, internet hesapları aldı.
Kim insan ilişkilerini koparmayı seçer ki? Kim yavaş yavaş toplumdan uzaklaşmak ister ki? O zaman bu, talep meselesinden öte bir durum.
Belki de üzerimizde işleyen bir planın senaryoları bunlar… Dünya çapında beyin takımları bir araya getirilip sömürülürken, diğer kesimler birbirinden uzaklaştırılmak isteniyor. Birlik ruhu gittikçe köreliyor, köreltiliyor. Çünkü insanlar bir araya gelince güç oluyor, girişim oluyor, gelişim oluyor. Bu da her nedense bazılarının işine gelmiyor.
Kaldırıp kafanızı bir dünyanıza bakın. Birçok bölgede iç savaş var. İnsanlar birbirini vuruyor, kardeş kardeşe saldırıyor. İnsan haklarından söz edip duranlarsa bunları karşıdan izliyor. Birileri bu durumdan memnun olsa gerek ki, hiç müdahale gelmiyor. 
Evet… Biz insanoğlu, bir arada olduğumuz zaman büyük bir gücüz. Nihayetinde asi bir varlığız. Kontrol altına alınmamız da zor oluyor. Bunu gören büyük güçler yolu bizi birbirimize kırdırmakta buluyor. Aramızdaki insan ilişkileri bozulup, bir araya gelme çabası gösteren herkes biribirinden uzaklaştırılıyor.
O zaman oyuna gelmeyi bırakalım. 
Gün boyu esirgemeyelim selamımızı: Merhaba! Bir selam bir insan olsun bize.
Buluşup, tanışıp, kaynaşalım bir masanın etrafında; her saniye dostuk getirsin bize. 
Kıralım zincirlerimizi, aşalım bütün engelleri ve her sabah söyleyelim o sihirli kelimeyi: Günaydın! 
Bir kelime, bir halka, bir kıvılcım olsun bize. İyi hafta sonları dilerim hepinize…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.