Diyalog Gazetesi
2015-05-22 08:39:35

Herkes İçin Eğitim

22 Mayıs 2015, 08:39

Zamanı geldi demiştim size. Eğitim-öğretim ve yükseköğrenim adına sorunların görüşüleceği fırsatlardan biri önümüzdeki günlerde gündemde olacak.
Neden bahsettiğimi anlayamadınız herhalde…
Önümüzdeki hafta içinde yapılacak bir çalıştaydan bahsediyorum. Duyuru Milli Eğitim Bakanlığı’nın internet sayfasında yayınlanmış. İsteyen siteyi ziyaret edip bilgi alabilir. Çalıştayın sloganı “Herkes için Eğitim”, niteliği ise bu başlık altında toplanan yedi ana konunun kurulan komiteler tarafından tartışılması.
Şimdi sıkı durun. Bu çalıştayı düzenleyen Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi. Daha önce böyle bir çalışmanın düzenlenip düzenlenmediğini bilmiyorum ama zannederim bu günlerde yapılabilecek en önemli etkinliklerden biri.
Neden mi? LYS sınavı yaklaşıyor ve ülkemiz üniversitelerinin yapacağı bir sürü sınav… Sonrasında ne olacak? Birçok aile çocuğunu üniversite kapılarına yolcu edecek. Eminim her aile bu yolda oldukça sorun yaşamış, “Bu da şöyle olsaydı?” demiştir.
İşte 26-27 Mayıs 2015 tarihlerinde ülkemizden ve yurtdışından seçilmiş bir grup öğretim görevlisi ve ilgili daireler toplanacak. Önlerine konan konular üzerinde beyin fırtınası yaparak fikirlerini sunacak. Sorunlar masaya yatırılıp çözüm üretilmeye çalışılacak. Sonra bu çalışmalar raporlanıp kitapçık haline gelecek. Konularla ilgisi olan daire de yol haritasını çizip sorunların üzerine gitmeye çalışacak. Hazırlanan kitapçığın uygulamaya geçmesi dileğiyle…
Artık konu başlıklarını incelemeye başlayabiliriz. Bakın birinci madde ne kadar manidar:
- Yükseköğrenimde kalite ve öğrenci memnuniyeti.
Birçok öğrenci için geleceğe açılan kapı olan üniversitelerimiz, verdikleri eğitimin kalitesi konusunda ne kadar titizler acaba? Belki de bu sorunun cevabını arayacaklar bu çalıştayda. “Kalite nasıl arttırılır?” sorusunu çalışacaklar. Tabii bunlar olurken söz öğrenci memnuniyetine gelecek. İşte o zaman öğrenci gibi düşünmeleri, kendilerini öğrencinin yerine koymaları gerekecek. Keşke “Öğrenci ne ister?” sorusu direkt olarak öğrenciye sorulabilseydi…
İkinci konu başlığı biraz daha bilimsel ve uzun soluklu:
- Araştırma-Geliştirme.
Zaten bu tarz çalışmaların vzgeçilmez konularından biri. Her ne olursa olsun, araştırmaya yapmaya ve elimizdekini geliştirmeye ihtiyaç var. Çünkü günümüzde zaman, en büyük tüketici. Ayrıca gelişmeyen her toplum yok olmaya mahkum.
Üçüncü madde benim biraz uzak olduğum konulardan biri. Hatta kelimelerden birinin anlamını sözlükten buldum.
- Akademik Yükseltmeler, Akademik Etik ve İntihal.
“İntihal” kelimesi ne demek, bilen var mı? Ben sözlüğü karıştırarak ulaştım ki, tam bir ahlaksızlık ve emek hırsızlığıymış. Sözlükte geçen anlamıysa; bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanmasıymış. Düpedüz sahtekarlık anlayacağınız…Bırakalım bu konuyu da çalıştaya katılacaklar yorumlasın. Çünkü daha çok onları ilgilendiriyor.
Sıradaki başlık da memleketimiz adına çok önemli:
- Tanıtım ve Toplumsal Farkındalık.
 
Bu adada kaç üniversite var, bilen var mı? Eminim az sayıda insan biliyordur bu sorunun cevabını. YÖDİD ne demek, bilen var mı? YÖDAK’ ın açılımı nedir? YÖDAK’ın görevleri nelerdir? Hangi üniversite nerededir? Türkiye’den kaç üniversite burada gelip kampus kurdu? Yakın zamanda açılmak üzere olan kaç üniversite var? Hangi üniversitede hangi bölümler var? İşte bu soruların cevabını bulabilmemiz için yetkililer uğraş verecek. Tanıtım adına neler yapılabilir ve toplumsal farkındalık nasıl sağlanabilir? Hadi tartışın bakalım…
- Dış İlişkiler ve Uluslararası Görünürlük.
Bilirsiniz her sene YGS-LYS sınavlarıyla terler çocuklarımız. Bazıları yurt dışında okuma hakkı kazanır. İşte onların gideceği üniversiteler ile kurulacak bürokratik ilişkiler bir anda önem kazanır. Dıştan bakılınca KKTC’de görülen yükseköğrenim ülkemiz açısından büyük önem taşır. Bu maddeyle konu üzerinde yapılabilecek faaliyetler tartışılıp masaya yatırılacak.
Hiç düşündünüz mü? Dışarıdan bakan bir göz bizim eğitim sistemimizi ve eğitim kalitemizi nasıl yorumluyor? Çalıştaya katılan bazı öğretim üyeleri Türkiye’den olduğu için, belki bu sorunun yanıtını da çalışmanın içinden çıkarabiliriz.
Şimdi sırada kanayan bir yara olan madde var. 
- Yükseköğretime Geçiş ve Meslek Standartları.
Ama bu maddeyi önümüzdeki haftaya bırakmak istiyorum. Haftaya kalan son iki madde ve yapılan çalıştayın yorumlarıyla yeniden görüşmek üzere.
Bu arada bu etkinlik adına ben de bir şey yapmak istiyorum. Eğer “Bu çalıştay yapılacak da biz nasıl görüşlerimizi sunacağız?” derseniz mail adresimi veriyorum. Hemen yukarıda ismimin altında olacak. Gönderdiğiniz mailleri sizin adınıza düzenleyip bizzat Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi müdürüne vereceğim. Sevgiyle kalın… 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.