Diyalog Gazetesi
2015-06-27 08:44:31

Zor(un)lu Eğitim

27 Haziran 2015, 08:44

YGS, KGS, YDS, LYS derken ülkemiz bir sınav dönemini daha atlattı. Bu sınavlardan sonra neler oluyor, takip edeniniz var mı?
Önce bir duyuru yapılıyor. Kazananların kayıt yaptırmak için ya da diğer bir sınava başvurmak için ilgili merkeze gitmesi isteniyor. Aileyi bir telaş alıyor. Belge hazırlama, ikametgah belgesi, öğrenci belgesi derken soluğu kayıt yerinde alıyor. Kaydını yaptırıp okulun açılmasını bekliyor. Buraya kadar herşey güzel. Ya kazanamayanlar?
KGS sınav sonuçlarını incelemeye aldım. Kıbrıs Kültürel ve Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü’den edindiğim istatistiki bilgilere göre çok çarpıcı sonuçlara ulaştım. Sonunda belki de okullarda kanayan bir yaranın sebebi olacak bir sonuçla karşılaştım. Hadi beraber inceleyelim.
Lefkoşa, bu işten en karlı çıkan bölge. Neden mi diyeceksiniz? Lefkoşa için sınava giren 622 kişi var ve bunların sınava göre en iyisi olan 132 kişi kayıt hakkı kazanmış. Karlı kısım neresi bir de ondan bahsedelim. Alınan öğrencilerin 78 tanesi 90,25 ile 100 arası sonuçlar almış, 54 tanesi ise 80,25 ile 90 arası puan tutturmuş. Bu da demek oluyor ki, Lefkoşa kaymağı sıyırmış almış. Fakat başvuran 622 kişiden sadece 132 kişinin alınması biraz üzücü. Alınma yüzdesi % 21,22. Sınva giren öğrencinin beşte biri kolejde, geri kalanı meydanda. 
İşte beni düşündüren bu geriye kalıp da kaderine terk edilenler. Koleje giriş taban puanı 87. Peki 86,75 alan başarısız mı yani? Ama bundan sonrası için onu hiç iyi günler beklemiyor. Şimdi kaydolacağı okul çok önem kazandı. Gireceği sınıf, öğretmeni, arkadaşları… Çocuk şimdi tek tek sorguluyor bunu içinden. Seçilen en iyi 132 içinde olmakla nerede olacağını bilmemek arasındaki büyük uçurum. Neden uçurum dediğimi az sonra anlatacağım.
Gelelim diğer bir bölgeye. Gazimağusa. 350 kişi başvuru yapmış bu bölge için ve sadece 77 kişi alınmış. %22’lik bir alınma oranı var. Yine beşte dört kayıp. Taban puanı 82,75 iken tavan puanı 95,25 olarak gerçekleşmiş. Bu bölge de hiç fena değil. Fakat çoğunluk 80,25 ile 90 arasında puanlar almış. 
Girne için de 345 başvuru var. Kontenjan ise 78 kişi. Bu bölge de diğer iki bölgeye yakın alınma oranında, %22,61. kayıplarımız artarak devam ediyor. 78,50 ile 95,50 arasına sıkışmış puanların çoğunluğu 80,25 ile 90 arasında. Ama artık 70,25 ile 80 arasına düşüşler başlamış. 
Alınma rekoru %32,89 ile Güzelyurt bölgesinin elinde. 152 kişiden 50’si kayıt olma hakkı kazanmış. En düşük puan 76,75 iken tavan puanı 95. bu da fena değil. Tabii yoğunluk yine 80,25-90 arasında.
Gelelim İskele Bekirpaşa Lisesine. Onlar sadece bir kolej sınıfı oluşturmayı planlarken 142 kişi sınav için başvuruda bulunuyor. 25 kişiyi alabiliyorlar tabii, alınma oranı da buna bağlı olarak çok düşük, %6,35. ama alınma puanları hiç de fena değil. 4 kişi 90,25 ile 100 arasında, 13 kişi 80,25 ile 90 arasında ve geriye kalan 8 kişi 70,25 ile 80 arasında puanlar almış.
Ve Hala Sultan İlahiyat Koleji… Eğitim sistemimize dahil olan yeni bir oluşum, ileriki yıllarda başarılarından çok söz ettireceğine inandığım yeni bir yapılanma… Ama bu sınav sonuçları pek de iç açıcı değil. Aslında alınma oranı hiç fena değil. Başvuran 394 kişiden 122’sini bünyesine alabilmiş ki, bu da %30,96’ya karşılık geliyor, hiç de yabana atılacak bir oran değil. Fakat puan aralıkları iyi gelişmemiş. Neden mi? Taban puanı 52, tavan puanı 83,25 de ondan. İşin ilginç tarafı da, 80 puanı geçen sadece 2 kişi var. 70,25 ile 80 arasında 21 kişi, 60,25 ile 70 arasında 41 kişi, 50,25 ile 60 arasında da 58 kişi alınmış. Bu da demek oluyor ki, işin kolay olmayan kısmı Hala Sultan İlahiyat Kolejinde. Onlar başarı için biraz daha fazla ter dökecek. Ama dediğim gibi, yakın zamanda kolejin başarılarından çok bahsediliyor olacak.
Sınavın kendi içinde de ilginç istatistikler var. Örneğin KGS-1 sınavına hiç girmeyen yok. Kaydolan herkes şansını denemiş, vazgeçen yok. Fakat KGS-2 de fireler başlamış. Değişik bölgelerden toplam 154 kişi kayıp. Umutlar tükenmiş ve sınava girmemiş. KGS-3 te yani finalde bu sayı 495’e fırlamış. Ne acı! Eliyoruz çocuklarımızı, çürüğe çıkarıyoruz…
Genel olarak toplamda 2005 kişi başvurmuş bu sınava ve 484 kişi mutlu sona ulaşmış. %24,14 le bu seneyi de atlattık. Dörtte biri kurtardık(!)
Esas sorun geriye kalana neler olduğu değil mi? Şimdi onları yönlendirme, onlara yol gösterme onlara da başarılı olabileceklerini inandırma zamanı.
Çünkü gidecekleri okulda herşey var. Okumak istemeyip zorla sistemin içinde tutulan da, sınıf tekrarlarıyla geçen de, koleje girişi kıl payı kaybedip deerslerine dört elle sarılan da.
Sınıf tekrarı demişken bir öğrenci için en büyük kabus olsa gerek. 3 senelik bölümü 6 senede bitirmek. Biz sistemin üyeleri olarak herkes o çocuğun hayatından 3 yıl çalıyoruz. Oysa onu okumaya zorlamak yerine yeteneklerini, eğilim gösterdiği alanları tespit edip yönlendirsek daha doğru olmaz mı? Turizm adasıyız diye övünüyoruz, turizme yönelik çalışan bir ortaokul sistemimiz olsa, meslek öğreten ortaokullarımız olsa iyi olmaz mı? 
Çocuk orta birinci sınıfta kalıyor, ikinci sene sınıf tekrarı ve sistem onu otomatik bir üst sınıfa atıyor. Düzelen bir şey var mı? Yok. Yine aynı senaryo ve iki sene daha. Sonra yine bir yukarı ve iki sene daha. Oysa ilk seneden yönlendir çocuğu istediği bölüme. Hem öğrenci istediği işi yapsın, hem o kıl payı koleje giremeyen biraz daha iyi eğitim alsın, hem de öğretmen derslerinde biraz nefes alsın. Zorlamanın alemi yok. 
Bu hafta KGS sınavını incelemiş olduk. Haftaya da yönlendirme sınavını inceleyip bir nokta koymak istiyorum. Sorunlar belli, çözüm yolları ortada. Niye bir şey yapılmadığı ise bilinmiyor. Bu dönemde herkes “Müzakere Sınavı”na odaklanmış durumda ama biz daha KGS sınavını geçemiyoruz bunu kimse görmüyor.
İyi hafta sonları…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.