Bitip gitmeyen bir kavgaydı bu. Kimin kimle kavga ettiği pek de belli değildi ama işte vardı ortada bir kavga. Bir taraf diğer tarafı beğenmiyordu, sevemiyordu. Sevilmediğini bilen taraf ise kendini var etmek için canı gönülden uğraşıyordu. Bir taraf diğerine ‘ben sen olmadan hayatıma devam etmek istiyorum, seni böyle kabul edemem’ derken diğer taraf ise ona ‘benden kurtulamazsın çünkü ben sen’ im diyordu. Daha inatçı olan ve burnunun dikine gitmeyi seven diğer taraf ise ‘seni görmezden geleceğim ve seni yok sayacağım diyordu.’ O zaman bende kendimi daha güçlü bir şekilde var etmek için uğraşırım’ diyordu.
Bu kavganın asla bir sonu yoktu. Dışlayan taraf dışladığından kurtulamayacağını anlaması gerekiyordu. Biliyordu bunu. Ancak nasıl onu kabul edeceğini bilemiyordu. Onun için diğer taraf fazla çirkin karanlık bir şeydi veya onu öyle algılamayı seçmişti.
Oysa belki de bakış açısında bir küçük değişik yapabilse bu kavga belki de sonlanabilirdi. Bu kavganın var olmasını kendi seçiyordu sonra oturup kara kara bunu nasıl çözeceğini düşünüyordu. Tüm çözümler kendisinde saklıydı. Gözünün önünde duran cevapları uzaklarda arıyordu. Garip bir çelişki vardı hareketlerinde. Hem bu kavgayı istemiyordu hem de bu kavganın sürüp gitmesine sebep oluyordu. Zihninde hapsoluyordu sürekli olarak. Kalbini bu konuda yeterince yumuşatamıyordu. Sonra da göklere kızıyordu kendisinin yarattığı bu durum için. Bir sürü kendi kendini çürüten hareket dizisiydi bunlar. Çok mantıksız olduğunu biliyordu ama bu savaşı bile bile sürdürüp devam ediyordu hayatına.
Bu savaşı sona erdirecek tek kişi yine kendisiydi ve bu ona kalmıştı. Tek yapması gereken olaylara bakış açısını değiştirip, bu istemediği parçayı sevemese bile orda varlığını kabul edebilmeyi öğrenmeliydi. Yoksa bu savaş kendisini daha farklı çeşitlerde de göstermeye devam edebilirdi.
Onurlu bir şekilde ilan etmeliydi bu savaşın sona erişini. Farkında olmadığı şey, pes edip artık onun varlığını kabul etiğinde bu savaşın galibi her iki tarafın da olacağıydı. Aradığı tüm cevapların gözler önüne serilmesine, arzuladığı tüm gerçekliği yaratmasına ve gerçekteki potansiyelinin gözler önüne serilmesine sebep olacak olan bir karar olacaktı bu. Sadece bunu fark etmesi gerekiyordu ve sürdürdüğü bu savaşı sonlandırmayı tüm kalbiyle seçmeliydi ki artık zihninin geri çekilip kalbini kapattığı parçasına kalbini açabilmek için. Tüm özgürlüğü buna bağlıydı sadece geri çekilmesi gerekiyordu ve bu onun en muhteşem zaferi olacaktı.