Diyalog Gazetesi
2020-11-15 09:40:47

Sessizlikle tanışma

Balin PALMER

15 Kasım 2020, 09:40

Masmavi bir gökyüzüne uyandı. İçinde bir sessizlik ve kalbinde bir sakinlik vardı. Biraz şaşkındı. Ne olduğunu pek anlayamamıştı. İçindeki bu sessizlik daha önce deneyimlediği bir şey değildi. Neler oluyordu? 
O aslında kendisiyle uğraşmaktan ve kendini sürekli olarak eksik görmekten kaynaklanan kızgınlığını bırakıyordu. Olan buydu. Bu kızgınlığı bıraktığı için de artık kendisini baskılamaktan vazgeçmiş ve olmasını istemediği ama olduğu kişi olmayı kabullenmeye başlamıştı. Bu kabulleniş bir affedişe ve bu affediş de şu an içinde hissettiği özgürlüğe sebep olmuştu. 
Yıllarca kendi kendini olduğu kişi olarak cezalandırmanın ve olduğu kişiye eziyet etmenin ardından, yeni bir varoluş biçimiyle tanışıyordu. Onun için çok yabancı bir duyguydu bu ama alışacaktı. Hayatında belki de bazı anlar dışında hiç deneyimlememişti bu duyguyu. Kendisini en sonunda rahat bırakıyordu. Kendisiyle uğraşanın hayat değil yine kendisi olduğunu idrak ettikten sonra bunun anlamsızlığını kavramaya başlamıştı. Öz şefkatle tanışıyordu. 
O anın içerisinde masmavi gökyüzüne bakmaya devam etti. Bu sessizlik şaşırtıcı derecede inanılmaz bir histi. Bu histen senelerdir kendini mahrum bırakmış olduğuna inanamadı bir anda. 'Aman Tanrım, dünya kendine zülüm eden insanlarla dolu diye bir an düşündü.’ İnsanın ne kadar da kendi kendine zulmü edebileceğine hayret etti. Bunu artık kendisi deneyimlediği için biliyordu.
Oysaki olduğu kişi tam ve bütündü. Tüm hatalarıyla eksikleriyle ve muhteşemliğiyle o da herkes gibi olduğu kişi olarak yeterliydi. Artık kendini bu zihin zindanından çıkarmayı seçmişti ve bu seçiminin sonucu ise o sabah uyandığında içinde hissettiği sessizlikle hayatında yer bulmaya başlamıştı. Onun bu kadar zamandır kendisiyle ilgili hissettiği olduğu kişinin sevilmek için yeterli olmadığı yanılgısını bırakıyordu. O olduğu kişi olarak sevilebilirdi. Ama önce kendi kendisini sevmeyi ve kabul etmeyi öğrendi. Kendini olduğu kişi olarak kabul ettikçe, kendisine karşı şefkat göstermeyi öğrendikçe, dışarıdaki tüm dünyası da hızla değişmeye devam etti. Kendi kim olduğunun yapabileceklerine güvendikçe kendisine olan özgüveni arttı ve içindeki bilgisini sonunda paylaşmaya başladı. Artık kendisini tüm muhteşemliklere laik görüyor ve bu muhteşemliklere laik görmesi onun tamamen tüm hayatını değiştiriyordu. 
Gücüne uyanıyordu. Bu güce uyanış onun için sadece bir başlangıçtı. Bu başlangıçla birlikte hayatı daha önce hiç deneyimlemediği şekilde deneyimlemeye hazırlanıyordu. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.