banner564

Yeni plan masada

Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis “Polis gücü ile BM Barış Gücü, Kıbrıslı Türklerin güvenlik endişelerini karşılayabilir”dedi

Yeni plan masada
banner598
Rum Dışişleri Bakanı Yuannis Kasulidis “Müzakere masasına koyduğumuz öneri, Kıbrıslı Türklerin fiziki güvenlikle ilgili endişelerine cevap vereceği inancındayım” dedi.
   Kaulidis, Rum önerisinine açıklık getirirken, her iki tarafın da polis gücü olacağını, ayrıca belirli bir süre içinde Birleşmiş Milletler barış Gücü askerlerinin adada görev yapabileceğini söyledi.
     Politis gazetesi “Kasulidis Cenevre’nin En Tartışmalı Konusunu Analiz Ediyor…Uygulama Antlaşması Güvenliği Garanti Eder” başlığıyla manşete çektiği özel röportajda, Rum Dışişleri Bakanı’nın Cenevre öncesinde güvenlik konusu başta olmak üzere, merak edilenlerle ilgili sorulara cevap verdiğini yazdı.
   Gazetenin, Kıbrıslı Türklerin Rumlardan korktuğunu, bunun için Türk garantilerini istediğini, Rumların da Türkiye’den korktuğunu hatırlatarak “Taraflar, anlaşmaların hayata geçirilmesi ve çözümün uygulanması konusunda birbirine güvenmiyor. Her iki tarafın da korku ve endişelerini dağıtacak bir çerçeve bulunabilir mi?” sorusuna karşılık Kasulidis “güvenlik” kelimesinin iki yönü olduğuna dikkat çekerek özetle şunları söyledi:
   “Güvenlik’ kelimesinin iki yönü vardır. Biri, sakinlerin fiziki güvenliğiyle ilgilidir. Kıbrıslı Türkler küçük toplum olarak Kıbrıslı Rumların sayıca fazla olmasından ve Kıbrıs Rum toplumunun aşırı unsurlarından dolayı tehlikede olmaları ihtimalinden korktuklarını söylüyorlar. Biz defalarca, bu meselenin askerlerle çözülemeyeceğini söyledik. Askerler ne zaman müdahil olmaya çağrılsa hep tam tersi eylemde bulundular. Elimizde 1974 örneği var. 
   Vatandaşların güvenliği ve onları korumak için eğitim alan polistir. Federal Kıbrıs’ta, bütün Kıbrıslıların güvenliğiyle ilgili bütün yapılar var olacak. Oluşturucu devletçiklerin de polisi olacak, federal devletin de. Biz birkaç yıllığına BM Barış Gücü’nün de -askeri değil ama yukarıda söylediğim oluşumda- kalmasını öneriyoruz. Bu, Başkan Nikos Anastasiadis’in müzakere masasına koyduğu ve Kıbrıslı Türklerin fiziki güvenlikleriyle ilgili endişelerine cevap veren öneridir. Şimdi güvenliğin, çözümün uygulanmasıyla ilgili ve her iki tarafın da ana endişe noktası olan bir yönü de var. 
   Bizim toplumumuzda sıklıkla ‘Türk ordusu uzlaşılacak bir takvim içerisinde gidecek, toprak düzenlemelerinin ve benzerlerinin gerçekleşeceğini bize kim garanti edecek’ denildiğini işitiyoruz. Kıbrıslı Türkler de bizim çözümü uygulamayacağımızdan, ilk üç yıl içerisinde kendilerini kovacağımızdan, 1963’te yaptıklarımızı yapacağımızdan korkuyorlar. 
   Bu noktada çözümün uygulanacağını ve uzlaşılanlara bütün tarafların riayet edeceğine dair antlaşmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Böyle bir uygulama antlaşmadan ne kadar net çıkarsak, korkular da o kadar dağılacak.”
  
Küçük birlik de olmaz

   Rum tarafının, Türkiye’den küçük de olsa askeri bir birlik kalması konusunu müzakere edip etmediği sorulduğunda, “Yukarıda söylediklerimden sonra Ada’da az veya çok sayıda Türk askeri kalması meselesine nasıl saplanıp kalınır anlamıyorum” diyen Kasulidis, şunları ekledi:
   “Tutumumuz biliniyor. Yabancı askerlerin varlığıyla, BM ve AB üyesi bağımsız bir ülkede üçüncü ülkelerin garantörlüğü ile 2017 yılında kısıtlanmış egemenlik olamaz. Şimdi özellikle askerlerin çekilmesi konusunda bir uyum dönemi olması gerekir mi, başka konu. Doğu Almanya’da da 200 bin –bazıları daha fazla olduğunu söylüyor- Sovyet askeri vardı ve bunlar, 4 yıl boyunca birleşik Almanya toprağında kaldı. Elbette, o rakamlar çok fazla.”
   Kasulidis, gazetenin “Türkiye belki Garanti Antlaşmaları’nın 4’üncü maddesindeki müdahale haklarından hukuki nokta tutmak isteyebilir” değerlendirmesine karşılık “Ben hiç maksimalist olmadım. Ancak, 1960 Garanti Antlaşmaları’nda okusak da, Türkiye’nin Kıbrıs’a tek yanlı askeri müdahale için antlaşmadan doğan hakkı hiç olmadı” iddiasında bulundu.

Kasulidis, o zamanlar BM’nin de uzman görüşünü istediğini ve tanınmış Avusturyalı bir uluslararası hukuk uzmanından böyle bir görüş aldığını, bahse konu uzman görüşünün Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın tasarrufunda olduğunu söyledi ve “Bu uzman görüşü, Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahalesinin yasa dışı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Konferansın ucu açık

   Cenevre’de 12 Ocak’ta yapılacak konferansa katılacaklarla ilgili soruya karşılık, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın katılacağını, İngiltere Başbakanı Theressa May’in katılmak isteğini belirtmekle birlikte diğer garantörlerin hangi seviyede temsil edileceğini görmeyi beklediğini söyleyen Kasulidis “Ancak Türkiye’de tuhaf bir suskunluk var” ifadesini kullandı.
   Kasulidis “Cenevre bir hazırlık görüşmesi olarak gelişir ve final niteliğinde olacak ikinci bir konferans daha yapılabilir mi?” sorusu üzerine “Bunun için söylenebilecek tek şey, BM açıklaması uyarınca, 12 Ocak’ta başlayacak konferansın ucu açık olacağıdır” dedi.
   Konferansa katılacaklarla ilgili soruya da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in geçen Pazar günü Politis’e verdiği röportajda söylediklerine işaret ederek “Orada hem Kıbrıs Rum toplumunu temsilen hem de Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı olarak hazır bulunacak” diyen Yoannis Kasulidis, şunları ekledi:

Neden Güvenlik Konseyi?

   Avrupa Birliği üye ülkelerinin, Birliğin Cenevre’de en üst seviyede temsil edilmesi yönünde karar aldığını hatırlatan Kasulidis, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi 5 ülkenin de Cenevre’de temsil edilmesinin Rumlar açısından şart olup olmadığı sorusuna karşılık “Bizim taraf, söz konusu üyelerin Kıbrıs’la ilgili konferansa katılmaları arzusunu belirtti çünkü uzlaşılacak çözüm, onaylanmak üzere bunlara (Güvenlik Konseyi) gidecek, aynı zamanda da daha sonra çözüm maddelerinin uygulanmasını gözetme görevini üstlenmelerine olanak tanıyacak güçlü bir karar çıkartacaklar. Bu itibarla, Cenevre’ye katılmak isteyip istememek kendilerine kalmış” dedi.
    Kasulidis’e, Cenevre konferansı konusunda TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için neden “tuhaf bir suskunluk içerisinde olduğunu” söylediği de soruldu. Üç garantör ülkenin, özellikle de Türkiye ile Yunanistan’ın güvenlik ve garantilerle ilgili konferansın hazırlıklarına halihazırda başlaması gerektiği görüşünü ortaya koyan Kasulidis şöyle konuştu:
   “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin başta, Averof ve Zorlu aracığıyla Zürih’te doğuş şeklini hatırlarsak, en doğalı, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında önceden bir görüşme yapılmasıydı. Bu henüz olmadı, konferanstan önce olur mu onu da bilmiyoruz.”

Kıbrıs Cumhuriyeti olduğu gibi kalacak

   “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluş Antlaşması değişecek mi?” sorusuna “Hayır. Bu, müzakere konusu değil. Böyle bir şey ne konuşuldu ne tartışıldı. Kuruluş Antlaşması olduğu gibi kalacak” cevabını veren Kasulidis, bu konuda bir görüş birliği olup olmadığı, diğer tarafların ne dediği sorulduğunda ise şunları söyledi:
   “Anlaşmazlık yoktu. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş işlemi olduğu gibi kalacak. Keza 11 Şubat 2014 Ortak Açıklamasında da ‘Kıbrıs, BM üyesi ülke’ ifadesi yer alıyordu. BM üyesi Kıbrıs nasıl ortaya çıktı? Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kuruluş Antlaşması’ndan. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin federal cumhuriyete dönüşeceğini, BM, AB vb. üyesi kalmaya devam edeceğini güvence altına alan da diğer bazı şeylerle birlikte bu Ortak Açıklama’dır.”

Annan’dan daha iyi bir plan

   Yuannis Kasulidis şu anda “kuluçkada” (görüşülmekte) olan planın, Annan Planı’nın 5’inci versiyonundan çok daha iyi olacağına inanç belirterek “Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedilme sebeplerini de düşündüğümüzde, bu (görüşülmekte olan planın 5’inci Annan Planı’ndan daha iyi olacağı) kesindir” dedi, şöyle devam etti:

“2004’te Kıbrıs halkı, iki toplum arasındaki bir anlaşma ürünü olmayan ve liderinin de (Tasos Papadopulos) ‘evet deyin’ tavsiyesinde bulunmadığı bir çözüm planını oylaması istenmişti. O zaman henüz AB’ye de girmemiştik. Bugün olgular tamamen farklıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesidir ve halkın önüne, uzlaşılmış olmayan, Kıbrıs Rum liderliği tarafından da tatmin edici bulunmayan hiçbir şey konulması söz konusu değildir.”

Güncelleme Tarihi: 09 Ocak 2017, 08:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474