banner564

Gerilim tırmandı

Akıncı “sanki bir ‘Hayır’ kampanyası oluşturuluyor” diyerek, hükümetin art niyetli olduğunu iddia etti

Gerilim tırmandı
banner598
İbrahim DİRAN
  Parti liderleriyle dün gerçekleştirilen toplantıda hükümet ortaklarıyla, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasındaki görüş ayrılıkları daha da netleşti.  Başbakan Özgürgün, “Hükümet olarak görüşme sürecinin dışındayız. Özellikle mülkiyet, toprak meseleleri, güvenlik ve ekonominin ne olacağı konuları ciddi endişe kaynağıdır” dedi.
   Başbakan Yardımcısı Denktaş ise “Çok belli ki iki ayrı düşüncenin temsilcileriyiz. Bizim hassas olduğumuz konular farklı, Cumhurbaşkanı’nın hassas olduğu konular farklı” deyince, Akıncı’nın tepkisi sert oldu. Akıncı, “Sanki bir Hayır kampanyası oluşturuluyor” diyerek, hükümetin art niyetli olduğunu iddia etti.


Akıncı, Meclis dışındaki partilerle de görüşecek
Cumhurbaşkanlığında siyasi parti liderleri ile gerçekleştirilen toplantının ardından Cumhurbaşkanı Akıncı basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Meclis’te temsil edilen siyasi partiler liderleri ile yeniden biraraya geldiklerini belirten Akıncı, yakın gelecekte Meclis’te temsil edilmeyen partilerlerin temsilcileriyle de göreüşeceklerini kaydetti.
14 Eylül’e kadar 5 toplantıyı tamamladıktan sonra süreçin New York’ta devam edeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Eğer Rum talepleri gerçekçi ve makul çerçevede kalırsa parametreleri yıllardan beri belli olan iki kesimli iki toplumlu federal bir yapıyı kurma noktasına gelebiliriz” dedi.

“Hükümetle sağlıklı diyalog yok…”
Süreç devam ederken arzularının tüm kesimler ile sağlıklı bir diyalog kurmak olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ancak hükümet ile olan ilişkilerde arzu ettiğimiz sağlıklı diyaloğun olmadığını üzüntü ile görüyorum. Bu kadar yıldır yürütülen müzakere sürecinde olmayan bir talep bizim bu dönemimizde ısrar ve inatla gündemde tutuluyor. Bu olmadığı için de gereken katkıyı yapamıyoruz deniyor ve hatta içeride ifade edilmeyen kuşkular dışarıda dile getiriliyor. Halkın kafası bulandırılmaya çalışılyor ” şeklinde konuştu.
Akıncı, müzakereleri 77-79 doruk anlaşmaları, Talat-Hristofyas yakınlaşmaları, 11 Şubat 2014 ortak mutabakat belgesi çerçevesinde yürüteceğini ilk günden açıkladığını ve ona sadık kalmaya çalıştığını dile getirdi.

“Türkiye ile istişare ediliyor…”
Müzakerelerin Türkiye ile istişare içerisinde ve 11 Şubat Ortak mutabakat metni temelinde yürütüldüğünü belirten Akıncı, “o belgeyi farklı yorumladığını söyleyen hükümet illa benim bir temsilcim orada olacak inatlaşmasına girdi. Olmazsa biz de yokuz, istediğimiz gibi halkın kafasını bulandırarbiliriz noktasına gelindiğini üzülerek müşahede ettim” dedi.

Sanki hayır kampanyası başlatıldı…
Gelinen süreçte formatın daraltıldığını, sürecin liderler, müzakereciler ve her konuya ilişkin birer uzman tarafından yürütüldüğünü belirten Akıncı, hükümetten böyle bir tavrı beklemediğini, sanki bir hayır kampanyası oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Akıncı, şu anda halka “evet” yönünde tavsiyede bulunabileceği bir dökümanın bulunmadığını ifade ederek, “daha bunu oluşturmanın çabası içerisindeyim” dedi.
Cumhurbaşkanı, o noktaya gelindiğinde, eşitliğin, güvenliğin özgürlüğün garanti altına alınacağı bir yeni yapılaşmanın oluştuğunu gördüğü noktada halka elbette tavsiyede bulunacağını ancak bunun oluşturulma sürecinde şimdiden bölünmenin, ikiye ayrılmanın doğru olmadığını vurguladı.
Hiçbir dönemde hükümetlerin böyle bir talebi olmadığını kaydeden Akıncı, “Ben bu noktadan sonra halkıma şunu söylemek istiyorum ki hükümet bu konuda iyi niyetli değildir. Hükümet bu talebinde art niyetlidir. İçeride hiçbir endişesini, veya yanıt bulmamış hiçbir endişesini ifade etmezken, buraya çıkıp halkın kafasında kuşkular yaratacak şekilde konuşmak yakışmaz hükümet mensuplarına. İçeride politis kaynaklı bir takım yanlış bilgileri düzeltildiği halde. Halka çağrıda bulunuyorum. Çok önemli bir sürece giriyoruz halkımızı bu sürece sahip çıkmalıdır. Bugüne kadar gerçekleri söyledim buna devam edeceğim. Sonuçta bu kararı halk verecek. Referandumda herkesin yeterli süresi olacak. Bütün konular ince elenip sık dokunacak” diye konuştu.

“Politis yerine tutanakları okusunlar…”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bir soru üzerine hükümet üyelerinin hayır kampanyasının altyapısını yapmaya başladığını belirterek, hükümet üyelerini politis gazetesini okuyup, tutanakları okumamakla eleştirdi.
Akıncı, “politisin yazdıklarına inanacaksınız, tutanakları okumadığınız için gerçeğini bilemeyeceksiniz. Böyle şey olmaz” dedi.


Parti liderleri açıklama yaptı…
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı’nda saat 15.00 sıralarında başlayan ve 17.30’da tamamlanan görüşme sonrasında sırasıyla Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit ile Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş basına açıklama yaptı.


Özgürgün: Görüşme sürecinin dışındayız
Başbakan Hüseyin Özgürgün, görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı müzakere heyetinde hükümet temsilcisinin de yar alması konusunda, “böyle bir başarı sağlamadık, dolayısıyla biz sadece bilgi alıyoruz hükümet olarak” dedi ve bunun “hükümet olarak görüşme sürecinin dışındayız” anlamı taşıdığını söyledi.
Müzakere heyetinde Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı’nın da yer almasını defalarca önerdiklerini, hükümet temsilcisinin de müzakere heyetinde yer almasının hükümetin de sorumluluk almasını sağlayacağını, Cumhurbaşkanlığı’nı da daha güçlü kılacağını söyleyen Özgürgün, “Şu aşamada sorumluluk almamız bir yana, bilgi almak, bu bilgileri değerlendirme noktasındayız” dedi,
Hükümetin endişeleriyle ilgili olarak Başbakan Özgürgün, “Endişeler uzun süredir var olan endişelerdir. Özellikle mülkiyet, toprak meseleleri, güvenlik, ekonominin ne olacağı konuları ciddi endişe kaynağıdır” dedi.
Kıbrıs Rum tarafından gelen taleplerin Kıbrıs Türk halkında yarattığı endişeleri göstermeye çalıştığını kaydeden Özgürgün, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Kıbrıs Rum tarafından kaynaklanan bazı söylemlerin asılsız olduğunu kendilerine aktardığını, ancak bir kısmında henüz netlik olmadığını ve endişelerin spekülasyonlara neden olduğunu belirtti.

Talat: Üçlü görüşme önemli bir safha
Ana muhalefet CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ise, Eylül ayında New York’ta üçlü görüşmenin yer alacak olmasının çok önemli bir safhada bulunulduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi.
Kıbrıs Rum kesimi ile devam eden görüşme sürecinde çok fazla sıkıntı bulunmadığını algıladıklarını, ancak hükümetin bu görüşte olmadığını ifade ederek, hükümetin bu tutumunu eleştiren Talat, “Hükümet kanadının Kıbrıs sorununun müzakereleriyle ilgili ortaya koyduğu yaklaşım, Kıbrıs Türk tarafında bir bütünlük bulunmadığını, parçalanma olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında bir gerginlik olduğunu gösteriyor ve bu da rahatsız edici bir şey” dedi.
Bu gibi tartışmaların bir kenara bırakılması çağrısında bulunan CTP Genel Başkanı Talat, “Hiçbir zaman hükümet temsilcisi müzakere heyetinde olmamıştır. 40 yıl 50 yıl, müzakere süreci kaç yıl sürmüşse, bu hiçbir zaman olmamıştır. Dolayısıyla olmayan bir şeyi, bugün öne sürerek müzakere sürecini sabote etmeye kalkışmak çok yanlış bir şeydir” şeklinde konuştu.

Özyiğit: Hükümetin tutumu yalnış
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, hükümetin Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yönelik tutumunu eleştirdi.

Özyiğit, “Başbakan ve Dışişleri Bakanı tarafından ortaya konan yaklaşımdaki üslubu kesinlikle tasvip etmiyorum, son derece yersiz ve gereksiz" dedi.
Cumhurbaşkanı’nın bilgilendirme toplantılarının ve Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan görüşme tutanaklarının son derece doyurucu olduğunu kaydeden Özyiğit, hükümet kanadını yapıcı katkı koymaya çağırdı.
Özyiğit, “Müzakere masasını engelleyici, baltalayıcı tavırlar içerisine girmeyelim” çağrısında bulundu.

Denktaş: Halk ne olacağını bilmeli…
Maliye Bakanı Serdar Denktaş da görüşme sonrasında basına yaptığı açıklamada, hükümet temsilcisinin müzakere heyetinde yer almamasını eleştirdi.
Denktaş, gelinen aşamada halka müzakereler hakkında bilgi verilmemesinin de doğru olmadığını, halkın ne olacağını net bilmediğini söyledi.
Denktaş, “Görüşmelerin devam ettiği süreç içerisinde, elimizden gelen desteği Cumhurbaşkanı’na vereceğiz, ama fikrimizi ortaya koyamıyorsak, direkt bilgi alamıyorsak, görüşlerimizi Cumhurbaşkanı’na anında aktaramıyorsak, çok da fazla o çember içerisine girmek istemeyiz” dedi.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş döneminde masada, Mehmet Ali Talat ve kendisinin hükümet olarak Rauf Denktaş’a destek olduğunu kaydeden Denktaş, bugünkü taleplerinin de benzer olduğunu söyledi. Denktaş, “Buradaki heyetin içerisine bile birini göndermemiz kabul edilmezse, bunu kabul edecek durumda değilsek, metin çıkana kadar yardımcı oluruz, metin çıktığı andan itibaren her parti kendi kararını verir” dedi.

Gidişat iyi değil…
Müzakerelerin gidişatıyla ilgili olarak da Denktaş, “Bizi hoşnut kılacak, bu yaşayabilir bir çözümdür diyebileceğimiz bir yapıya doğru gitmiyoruz. 10 sene içerisinde iki kesimliliğin, iki toplumluluğun ortadan kalkabileceği bir ortam öngörülüyor” dedi.

Güncelleme Tarihi: 31 Ağustos 2016, 09:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473