banner564

“Kendi evimizi düzenleyeceğiz”

20 Temmuz 1974’ün üzerinden tam 43 yıl geçtiğine işaret eden Akıncı, sona eren müzakerelere dikkat çekerek bundan sonra izlenecek yolu anlattı

“Kendi evimizi düzenleyeceğiz”
banner598
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı resmi kutlamaları, dün saat 12.00’de 21 pare top atışı ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın BRT’den yaptığı konuşma ile başladı.
 Akıncı, 20 Temmuz 1974’ün üzerinden tam 43 yıl geçtiğine işaret ederek15 Temmuz 1974’te Yunanistan’da iş başında bulunan askeri cuntanın Kıbrıs’ı ilhak etmek için planladığı darbeyi hayata geçirdiğini, Makarios’un canını kurtarmak için adayı terk etmek zorunda bırakıldığını, faşist Samson’un Rum idaresinin başına oturtulduğunu hatırlattı.
“Güzel adamız bir oldu-bitti ile Yunanistan’a bağlanmanın eşiğine getirilmiş, Türkiye dışında tüm uluslararası toplum bu durumu sadece seyretmekle yetinmişti” diyen Akıncı, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının başından beri Kıbrıs’ın iki eşit kanadından birisi olmak için uğraş verdiğini ve KKTC’nin olası bir çözümle iki eşit Kurucu Devlet’ten birine dönüşmesine hazır olduklarını belirttiklerini kaydederek “Çözümle birlikte Kıbrıs’ı birleştiren iki eşit ortaktan biri olma yönündeki vizyonumuz çok açıktır” dedi.
Akıncı, Rum tarafının 1964’ten beri ele geçirdiği ve tek toplumlu hale getirdiği tanınmış devlet erkini paylaşmakta sorun yaşadığını, olası bir çözümün bu en temel ilkesini içine sindirmekte zorlandığını söyledi. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 20 Temmuz 1974’le birlikte Kıbrıs’ta iki kesimli, iki Kurucu Devletli yeni bir yapılanmanın zemininin de oluştuğunu belirterek 1977 ve 1979’de Denktaş-Makarios ve Denktaş-Kiprianu doruk anlaşmalarıyla olası bir çözümün ana hatlarının çizilebildiğini anlattı.
“O günlerden itibaren bu güne gelinceye kadar sürdürülen tüm uğraşların, Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli iki toplumlu federal bir yapı için gösterilen tüm çabalar ne yazık ki sonuçsuz kalmıştır” diyen Akıncı, göreve geldikten sonraki müzakere sürecini de değerlendirdi.
Akıncı, iki yıldır çok yoğun bir çalışma yürüttüklerini ve müzakere tarihinde ilk defa iki tarafın harita sunumunu ve 5’li konferansın toplanmasını sağladıklarını ifade etti.

‘Sıfır asker sıfır garanti’ söylemini benimseyemezdik
Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Güvenlik derken, bir tarafın güvenliğinin diğer taraf için tehdit algısı oluşturmaması gerektiğin bilinci ile hareket ettiğimizi de belirtmekteydim.  Sizi temin ederim ki, çözüm ararken yaklaşımlarımız hep bu çerçevede kalmıştır. Kendi güvenliğimizi güvence altına almaya elbette özen gösterdik ama bunu diğer taraf için tehdit unsuru olmayacak ölçülerde değerlendirdik. 
‘Sıfır asker sıfır garanti’ söylemini elbette benimseyemezdik. Varılacak anlaşma hükümleri uygulandıkça, işbirliği ve güven duygusu arttıkça, askeri boyutu azalan bir anlayış sergiledik. Bundan daha doğal bir şey olamazdı. 1963 deneyimimiz ortada dururken, ne olacağını yaşayıp görmeden, daha ilk günden tek güvencemizin elimizden alınmasını kabul edemezdik…”
 Bunun iyi niyetle, samimiyetle bağdaşan yanı da yoktur. Güvenlik boyutunun ötesinde Rum tarafının en önemli hazımsızlığının siyasi eşitlik bağlamında olduğu da bir kez daha anlaşılmıştır. Dönüşümlü başkanlık ve kararlara etkin katılım konularında sergilenen ayak sürüme bunun en belirgin göstergesi olmuştur. Rum tarafı 1964’ten beri ele geçirdiği ve tek toplumlu hale getirdiği tanınmış devlet erkini paylaşmakta sorun yaşamaktadır. Olası bir çözümün bu en temel ilkesini içine sindirmekte zorlanmaktadır.” 

Oramiral Kösele’den Akıncı ve Siber’e ziyaret
Öte yandan, 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın 43. yıl dönümü kutlamalarında Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) temsil etmek üzere adada bulunan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber tarafından kabul edildi.

Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2017, 10:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473