banner564

Küresel riskler arttı

Ticaret Odası’nın raporuna göre, Kuzey Kıbrıs rekabet edebilirlikte Güney Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’ın gerisinde kaldı

Küresel riskler arttı
banner598
Tuğçe Ülkü AYDIN-Rahme ÇİFTÇİOĞLU
   Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından hazırlanan Kuzey Kıbrıs Ekonomisi Rekabet Edebilirlik Raporu 2016-2017'nin sonuçlarına göre Kuzey Kıbrıs ekonomisinin rekabet edebilirlik puanı 7 üzerinden 3,70. Bir önceki rekabet edebilirlik sıralamasında 141 ülke içinde 121’inci sırada bulunan Kuzey Kıbrıs, bu yıl 139 dünya ekonomisi arasında rekabet edebilirlik açısından 114'üncü sırada yer aldı. Geçen yıla göre 0,14 daha fazla puan alan Kuzey Kıbrıs yine de rekabet edebilirlikte Güney Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’ın gerisinde kaldı.
   Raporda Kuzey Kıbrıs ile benzer 11 küçük ada karşılaştırıldığında ise rekabet edebilirlikte Kuzey Kıbrıs ancak sondan 3’üncü sırada yer alabildi.
   Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından 9'uncusu hazırlanan "standartlaşma ve dış pazarlara erişim” temalı Rekabet Edebilirlik Raporu'nun sonuçları düzenlenen konferansla açıklandı.
   Konferansa, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan vekili ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, bazı milletvekilleri, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, yabancı misyon şefleri, işadamları ve sivil toplum örgüt temsilcileri katıldı.
   KTTO Başkanı Fikri Toros’un açılış konuşmasıyla başlayan konferansta, raporu, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü İktisat Bölümü Öğretim Görevlilerinden Prof. Dr. Ali Cevat Taşıran ile Dr. Burçak Özoğlu sundu. Sunumun ardından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Başbakan vekili ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş da birer konuşma yaptı. Konuşmalar ardından soru cevap bölümüyle konferans sona erdi. 

Raporda dokuz yıllık dönem de değerlendirildi
   Rekabet edebilirlik raporu, 2016-2017’de dokuz yıllık dönem de değerlendirildi. Raporda yer alan iş yaparken karşılaşılan en önemli faktörler sıralamasında ilk sırayı bu kez döviz düzenlemeleri aldı. Geçmiş yıllarda hep ilk sırada yer alan verimsiz devlet bürokrasisi ise 2016’da ikinci sıraya geriledi. Bunu yetersiz eğitimli işgücü ve siyasal istikrarsızlık izledi. 
   Buna göre, 2008’de 3.43 puan olan rekabet edebilirlik performansını 3.70’e çıkaran Kuzey Kıbrıs için bu artış tatmin edici değil.
   Raporda, ekonomik büyüme ve gelişme ile rekabet gücüne en belirgin etkiyi yapan faktörlerden biri olan “kurumlar” alanında Kuzey Kıbrıs’ın 9 yılda kayda değer bir ilerleme sağlayamadığı ve “sağlık ve ilköğretim” alt bileşeninde son 2 yılda hızlı bir düşüş yaşandığı kaydedildi. Politika yapıcıların bu iki alanda acil önlemler alması ve etkili politikalar geliştirmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
   Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın hazırladığı 2016- 2017 Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Raporu dün düzenlenen toplantıyla açıklandı. Toplantının açılışında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Vekili ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ve KTTO Başkanı Fikri Toros konuşma yaptı.

Toros: Rapor 2008’den beri hazırlanıyor
   KTTO Başkanı Fikri Toros, yaptığı açılış konuşmasında, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın en prestijli etkinliklerinden birisi olan Rekabet Edebilirlik Raporu’nun bu yıl dokuzuncusunun sunulduğunu belirterek, bu çalışmaların 2008 yılında yapılmaya başladığını söyledi. 
   Konu hakkında Dünya Ekonomik Forumu’ndan gerekli desteğin alındığına işaret eden Toros, Dünya Ekonomik Forumu’nun en önemli yayınlarından birisi olan Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu’nun, her yıl kıyaslamalı olarak ekonomilerin rekabet edebilirliğini ölçtüğünü belirtti.
   Çalışmaların, veriler ve anketler desteğiyle önemli göstergeler sunduğunu belirten Toros, bu çalışmanın en önemli vurgusunun, küresel gelişmelerin Kuzey Kıbrıs'taki yaşamın her noktasında toplumu da etkilediği gerçeği olduğunu kaydetti. 
   Ülkede 2016'nın birçok ciddi zorluklar yaşanan bir sene olduğuna dikkat çeken Fikri Toros, yıl boyunca Kıbrıs'ta yaşanan olumsuzluk ve belirsizliğin yanısıra küresel risklerin de arttığını vurguladı.  Dünyada yaşanan olayların da ekonomiyi ciddi bir durgunluğa ittiğini ifade eden Toros, “Tahammülü gittikçe zorlaşan bu olumsuzluklara rağmen, biz adeta bir istisnaymışız gibi davranmaya devam ediyor ve küresel rekabetten uzaklaşıyoruz” dedi. 

“Sorunları çözmek için yol haritası mevcut” 
   Dış sorunlara karşı müdahale şansı sınırlı olsa da, iç sorunlara çözüm üretmenin kendi kontrolümüzde olduğuna dikkat çeken Toros, şöyle devam etti:  “Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk ekonomisinde yaşanan sorunların, büyük nisbette programların kararlılıkla ve bütünlüklü olarak uygulanmamasından kaynaklandığını her fırsatta dile getirmektedir. Oysa bu sorunları çözmek için gerekli olan yol haritamız ve kaynağımız mevcuttur.”
   Kamu sektörünün verimliliğini artırmak için üzerinde uzlaşılan programın kararlılıkla uygulanmadığı ve bunun için yaratılmış kaynakların kullanılamadığı görüşünü dile getiren Toros, son günlerde hükümet yetkilileriyle yapılan istişare toplantılarında bu sorunun kapsamlı olarak ortadan kalkmasına yönelik adımların atılmakta olduğunu belirtti.
   Türkiye kaynaklı destek akışının normale dönmekte olduğu bilgilerinin taraflarına iletildiğini aktaran Toros, rekabet edebilir ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı tesis etmenin tanımının geçmişten bugüne tüm raporlarda yapıldığına dikkat çekti. Toros, bunları ana başlıklarıyla tekrarladı. 

Akıncı: Hastalık aynı, tedaviler de belli, ama…
Mustafa Akıncı, konuşmasına Kıbrıs Türk Ticaret Odası’na teşekkürlerini ileterek başladı. Odanın bu konuda 9 yıldır çalışma yaptığını, çalışmaların akademi dünyasıyla sürdürüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz yıl benzer bir toplantıya katıldığını anımsattı. 
   Akıncı süreci, “Hastalık aynı, tedaviler de belli. Ama anlaşılan o yönde biraz geri kalıyoruz” şeklinde değerlendirdi. 
Mustafa Akıncı, dünya ekonomisinin yaklaşık 10 yıldır zor dönemden geçtiğini kaydetti. Akıncı, küresel, finansal rant sonrasında uzun süreli ekonomik yavaşlama hatta durgunluk yaşandığını söyleyerek, daralmadan çıkmak için özellikle Euro bölgesinde istihdamı ve talebi uyaracak maliye politikaları yerine tek politika aracı olarak genişlemeci para politikaları kullanıldığını belirtti.
   Mustafa Akıncı, “Ne yazık ki genişlemeci para politikaları kısa dönemli faydalar sağlasa bile uzun dönemli ekonomik büyüme ve verimlilik artışı konusunda etkili olamadı” dedi. 
   “Bunun böyle olması esasında beklenen bir şeydi” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı şunları belirtti: “Uzun dönemde büyümeyi ve verimlilik artışını belirleyen faktörler farklıdır. Kürsel düzeyde ekonomik büyümenin yavaşladığı, daha da kötüsü gelecekle ilgili belirsizliğin arttığı bir ortamda verimlilik düşüyor, gelir dağılımı bozuluyor. Bu ise dışa kapalı, korumacı, popülist söylemlerin artmasına ve bunların prim toplamasına neden oluyor. Bu gelişmeler aslında bazı ülkelerde kendini gösterdi. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yakın bir gelecekte istenilen ekonomik büyümenin yakalanmasının daha da zor olacağını işaret ediyor.”
   Konuşmasında rapora işaret eden Akıncı, “Özellikle sağlık ve ilköğretimde göreceli olarak kötüleşme olduğu söylendi. Bunun alarm verici bir şey olması gerek diye düşünüyorum. İki tane çok önemli alan. Bu konularda ciddi işler yapmamız gerektiğini bize söylüyor” şeklinde konuştu.


Denktaş: Türkiye pazarında bile yer almadık
   Başbakan Vekili ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş da, raporun hazırlanmasında katı koyan herkese teşekkür ederek, raporda en çok dikkatini çeken iki noktanın sağlık ve ilköğretimdeki eksiklikler olduğunu vurguladı. 
   Denktaş, raporda küresel rekabet edilebilirlikten bahsedilirken, KKTC’nin bu kürenin içinde yer almadığını, çünkü Kıbrıs Türk halkının bir azınlık gibi gösterilerek, tanınmadığını söyledi. 
   Kıbrıslı Türklerin küçücük bir pazarın içine sokulmuş durumda olduğunu, Türkiye pazarında bile yer almadığını çünkü Türkiye’nin Gümrük Birliği anlaşması olduğunu kaydetti. 
   Yıllardır devam eden müzakere sürecine değinen Denktaş, Kıbrıs Türk halkının yıllardır bir belirsizlik içinde yaşamaya mahkum edildiğine işaret etti. 

“Müzakere sürecini akıbetine halk karar vermeli”
   Kıbrıs Türk halkının artık bu belirsizlikten kurtarılması gerektiğini ifade eden Denktaş, müzakere sürecinin devam edip etmemesi gerektiğine, bir referandum yapılarak, halkın karar vermesi önerisinde bulundu. Kıbrıs Türk halkının kendi pazarını yaratması ve mutlaka Kıbrıs Türk Standartları Enstitüsü’nün kurularak, kendi standartlarını belirlemesi gerektiğine işaret eden Denktaş, dış ticarette rahatlamalar yaşanacağını söyledi. 
   Kıbrıs Türk Standartları Enstitüsü konusundaki çalışmaların 2013’te kendi bakanlığı döneminde gündeme geldiğini ve çalışmaların başladığını anlatan Denktaş, sonra bu konudaki çalışmaların durduğunu, ancak bir süre önce Türk Standartları Enstitüsü yetkilileriyle yaptığı görüşmede, çalışmaların yeniden başlaması yönünde girişim başlattıklarını belirtti.

Güncelleme Tarihi: 11 Mart 2017, 10:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473