banner564

İş İnsanları Derneği Genç Vizyon’a konuk oldu

‘Kurumlar güçlenmeli’

İş İnsanları Derneği Genç Vizyon’a konuk oldu
banner598

İş İnsanları Derneği (İŞAD) Asbaşkanı ve Altınsan Assos Kuyumculuk işletmecisi Ali İhsan Çevik, Genç Vizyon’a konuk oldu

    Genç Vizyon’a konuk olan İş İnsanları Derneği (İŞAD) Asbaşkanı ve Altınsan Assos Kuyumculuk işletmecisi Ali İhsan Çevik, ülkenin güçlenmesi için kurumların güçlendirilmesi gerektiği belirterek, bu konuda yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

   Özellikle elektrik ücretlerinin çok yüksek olduğunu ve maliyetleri olumsuz yönde etkilediğini belirten Çevik “işbaşına gelen hükümetler zam politikalarını sürdürmek yerine, ucuzluğu teşvik edecek önlemler almalıdır” dedi.
   Soru: Ali Bey öncelikle sizi tanıyalım. Meslek hayatınızda nasıl başladı, neler yaptınız?. Şu an ne yapıyorsunuz?..
Çevik: Mühendislik eğitimimi tamamladıktan sonra, işletmecilik üzerine yüksek lisans yaptım. Ticaretin içinde olan bir ailenin ferdiyiz. Şu an yapakta olduğum  kuyumculuk dede mesleğimizdir. Biz de kendimizi bu mesleğin içinde bulduk. Benim asıl mesleğim bilgisayar mühendisliğidir. İlk görev yerim sanayideki Alpet’te oldu. Üniversite’yi bittikten sonra orada çalıştım. Ondan sonra satışları rekor düzeylere ulaştırdık. Daha sonra sırasıyla havaalanı yolundaki benzin istasyonu, Bostancı’daki petrol istasyonu, Korkuteli’ndeki benzin istasyonunu açtık. Petrol sektöründe çok iyi noktalara ulaştık. Tabi kuyumculuk dahili işmizdi. Bu sektörde de şube sayılarımızı artırdık. Şu an hem petrol sektörü hem de kuyumculuk sektöründe ileri seviyelere ulaşarak, çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Soru: Ülke ekonomisini değerlendirir misiniz?
Çevik: Ülke ekonomisi ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Bunu biz de yani sahada olan insanlar olarak hissedebiliyoruz. Bunun çözümü, piyasaları rahatlatmaktır. Piyasaları ucuzlatmaktır. Mesela hükümet şu yanlışı yapıyor, her şeye zam yapıyorlar. Bu hayatı daha da zorlaştırıyor. Onun yerine hayatı ucuzlatmaya gidilmesi lazım. Burada ekonominin canlanması lazım. Ekonomiyi ciddi anlamda rahatlatacak önlemler alınması gerek. Bu fonlarda bazı indirimler olabilir. Bunun çeşitli yöntemleri var. Piyasaların rahatlaması için biraz kafa yorulması gerekiyor.
“Akaryakıt, elektrik ucuzlarsa hayat ucuzlar”
Soru: İş insanlarının yaşadığı sıkıntılar nelerdir?
Çevik: Burada girdi maliyetleri çok yüksek. Mesela akaryakıttaki yükselmeler, enerji piyasasındaki yükselmeler yapılıyor. Bunlar doğru değildir. Onun yerine akaryakıt, elektrik ucuzlarsa hayat ucuzlar ve piyasalar rahatlar. Herkes arabasıyla bir yerlere gidiyor. Akaryakıt maliyetleri, işçi maliyetleri, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı giderleri ciddi boyutta. Hayatın ucuzlamasına dair bu girdilerin düşürülmesi gerekiyor. Hükümet bu konuda indirime giderse, ekonomi ciddi anlamda rahatlar ve hayat ucuzlar diye düşünüyorum.
Soru: Ticari alanda bir sıkıntı yaşıyor musunuz?
Çevik: Ambargolardan dolayı bir sıkıntımız yok. Bunlar sadece beyindedir. Öyle olduğunu düşünüyorum. Japonya’dan veya Amerika’dan bir şeyler getiriliyor mu, evet getiriliyor. Ambargonun olduğuna inanmıyorum. Dünya’nın her yerine ticaret yapılıyor. Bu yüzden beyinlerdedir. Bunun da aşılmayacak diye bir durumu yoktur. Genel anlamda ufak defek sıkıntılar yok mu var, ama bunları kıbrıs sorununa bağlamak çok da doğru deyil. Kıbrıs sorununu bir kenara bırakıp, mevcut şartlarda nasıl en iyisini yaparızı düşünmek lazım. Tabiki Kıbrıs sorununun bir şekilde çözülmesi ve uluslararası hukukun bir parçası olmayı bütün iş insanları gibi ben de isterim ama böyle bir sorun var diye de elimiz kolumuz bağlı oturacak deyiliz, mevcut konumda yapılabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışmalıyız diye düşünüyorum.
“Değişmeyen, değişimin ta kendisidir!”
Soru: İş dünyasında rekabet ve girişimcilik gibi kelimeler konusunda ne söylemek istersiniz ?
Çevik: Bunlar tabi ki iş dünyasının olmazsa olmazıdır. Rekabette olacak girişim de olacak. Bilgeye hayatta değişmeyen nedir diye sormuşlar; ‘’değişmeyen değişimin ta kendisidir’’ demiş. Bu paralelde düşünüp insanlar kendisini yenilemelidir. Bunun için değişen piyasa koşullarına ayak uydurabilmeliyiz. Ayak uyduramayan firmalar zaten yok olup gidiyor. Örneğin, Nokia. Bu değişime ayak uyduramadığı için mazide kaldı. Onun yerine farklı teknolojiler ile markalar çıktı.
Soru: Kuyumculuk mesleğinizdeki avantajlarınız nelerdir ?
Çevik: İşimizin en güzel yanı insanların güzel anlarına şahitlik ettiğimiz andır. İşimizi seviyoruz. Mesela, insanlar ne zaman kuyumcuya gelir? Evleneceği veya hediye alacağı zaman yani mutlu bir ana şahit olacakları zaman. Evlilik insanın en güzel anlarından birisidir. Evlilik teklifi edecek olan her kişi bizden geçiyor. O an güzel bir andır. Biz o anın zeminin hazırlıyoruz. “Al da git!” şeklinde tavır sergilemiyoruz. Nasıl daha iyi sunulursa, güzel olur diye önerilerde de bulunuyoruz. Ya da nişan olacak kişilere nişan yüzüğü alınacaktır ve yine mutlu bir ana şahit oluyoruz. İnsanların mutlu anlarına tanıklık ederken, biz de mutlu oluyoruz. Değişim her sektörde olduğu gibi, bizim sektörde de var. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Bunları takip ediyoruz. Etmezsek, kendimizi çağın gerisinde kalmış gibi hissediyoruz.
Kurumsallaşma ile ilgili ciddi çalışmalarımız var
Soru: İş İnsanları Derneği’nin (İŞAD) hedefleri nelerdir ?
Çevik: “İŞAD gibi sivil toplum örgütleri gönüllülük esasına dayanır. İŞAD’da Asbaşkanlık görevini yürütmekteyim. Biz bu dernekte toplum için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu gibi görevler gelip geçici. Bulunduğumuz mevkide topluma yönelik ne kadar çok kalıcı şeyler yaparsak o kadar fayda sağlar. Açıkçası bizim burada en çok düşündüğümüz şeylerden birisi de, şu an üzerinde çalıştığımız bir eğitim programıdır. Kıbrıs’taki bütün şirketlerin genel sorunu, ikinci veya üçüncü kuşaklara devir edilememesi. Bu da kurumsallaşamamaktan kaynaklanıyor. Kurumsallaşma ile ilgili ciddi çalışmalarımız var. Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi ile ile yürüttüğümüz ciddi çalışmalar söz konusu. Burada T.C Elçiliği’nin ve Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin( KISBÜ) de desteği ile eğitim programları düzenleyeceğiz ki kurumları elimizden geldiğince güçlendirelim. Dünyadaki  Bütün savaşların nedeni ekonomik nedenlerdendir. Ekonomik savaşların kazanılmasındaki en büyük etken, kurumların ekonomik açıdan  güçlü olmasından geçer. Biz kurumlarımızı ve şirketlerimizi ne kadar güçlü kılarsak dünyayla mücadelemiz ekonomik anlamda o kadar başarılı olur.  
   Diğer önemli olan konu ise, İŞAD’ın herhangi bir siyasi kaygı taşımamasıdır. Daha iyi bir ülke oluşturabilmek için, biz doğru olana doğru yanlış olana da yanlış diyoruz. Bunu kendimize bir misyon olarak belirledik. Doğru olan bir şey varsa takdir edip övmeyi de biliyoruz. Yanlış yapılan bir şeye de, “siz bunu yanlış yaptınız bunun doğrusu bu dur” demeyi de biliyoruz. Bir yanlışı eleştirirken alternatifini de gösteriyoruz. Topluma iyi şeyler bırakmak için uğraşıyoruz.”  

Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2020, 11:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474