banner564

Başarılı bir iş kadını

Sıdıka Atalay, eczacılıktan tekstile, öğretmenlikten kozmetik ve turizme birçok alanda çalıştı Türkiye’de ilkler arasına girdi, dünyaya açıldı

Başarılı bir iş kadını
banner598
Nezire GÜRKAN (TAK)
İşkadını Sıdıka Atalay Kıbrıs kökenli. Luricina yolu üzerindeki Piroi (Gaziler) doğumlu. Ama sadece 3 yıl yaşadı bu köyde. Adadaki kesintisiz hayatı da sadece 12 yaşına kadar sürdü. Çünkü ilkokul eğitiminin ardından İzmir’de yatılı okudu. İş hayatına atıldı ve arkası geldi. Eczacılıktan tekstile, kozmetikten turizme birçok alanda çalıştı. Öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. 30 yaşında kendi şirketini kurdu, kısa sürede Türkiye’de ilkler arasına girdi. Uluslararası ortaklıklara yöneldi. Yaz tatillerini de ailesinin yerleştiği İngiltere’de geçirdi, 1990’lara kadar Kıbrıs’la bağı olmadı.
“Kesintisiz 20 yıl gelmediğim oldu” diyor… Kıbrıs Türkü O’nu 1990’ların başında Denizbank ve Asil Nadir’le ortaklıklarıyla tanıdı. Şimdilerde yatırımları, aktiviteleriyle yeniden gündemde. Yaklaşık 50 yıl sonra adaya dönüş yapan 96 yaşındaki annesinin de etkisiyle adada daha çok zaman geçiriyor artık.
KKTC’deki yatırımları yanında son zamanlarda çözüm sürecine katkı amacıyla çok toplumlu “Bir Barış Yolculuğu” organizasyonuyla da dikkat çeken Sıdıka Atalay ile Lefkoşa’daki ofisinde konuştuk. Haftanın birkaç gününü adada geçiren Sıdıka Atalay, tarzı, duruşu, rahatlığı, kendine güveniyle “yolculuğunu” anlattı. Bazı durakları, bazı köşeleri kendine saklayarak… “Yolcu doğdum” dedi, 68 yaşında yolculuğunun hala devam ettiğini anlattı. “Hep dolu güne uyandım, hiç boş günüm olmadı” diye ekleyerek…

Neriman Cahit’in notu
Bugünkü soyadını evlilikten alan, 27 yıllık evliliğin ardından 1993’te boşanmasına rağmen “oğullarımın babası” diyerek soyadını değiştirmeyen Sıdıka Atalay, 1948 Piroi doğumlu. Bugünkü adıyla Gaziler. Ercan-Luricina (Akıncılar) yolu üzerinde, şimdilerde yerleşim olmayan bir köy. Ailesiyle birlikte 3 yaşında Lefkoşa’ya yerleşirler. İlkokul hayatı burada geçer. Yaşıtları gibi Selimiye İlkokulu’nda başlar, sonra Atatürk İlkokulu’nun açılmasıyla buraya taşınırlar. Öğretmenlerini hala hatırlar.
“Son sınıfı Meryem Kamil okuttu” diyor mesela. 2 yıl öğretmenliğini yapan Neriman Cahit’i de iyi hatırlıyor. Hatta öğretmeni Neriman Cahit’in bir fotoğraf arkasına yazdığı notu, o fotoğrafı hala saklıyor. Hayalleri olan bir çocuk olduğunu vurgulamış öğretmeni notunda, sanki sonrasını görmüş gibi…

12 yaşında yola çıktı
İlkokulun ardından “meccani” (parasız) yatılı sınavına girer. Kendi gönlüyle. Kolay bir sınav değildi; sadece 2 kız, 2 erkek başarıp alır bursu. Ve ailesinden uzakta yatılı okumaya gider İzmir Kız Lisesi’ne. “Hayatımın dönüm noktası” diyor. Yaş 12,yıl 1960.
Yaz tatillerinde Kıbrıs’a gelir, ancak 2-3 yıl sürer bu durum. Çünkü toplumsal çatışmaların başlamasıyla ailesi 1963’de İngiltere’ye göç eder. Babasından ayrılan annesi ve 2 ağabeyi. Artık tatilleri İngiltere’de geçmeye başlar, yavaş yavaş adayla bağlar kopar. Tatil dönemlerinde çalışır; ders verir, garsonluk bile yapar

“Hep hayallerim vardı”
1966 yılında evlenir. 2 oğlu olur. Teyfik 1968, Tolga 1971 doğumlu… Eşinin mesleğinin etkisiyle önce eczacılık okumaya başlar, ardından “bir eve iki eczacı fazla” diyerek eczacılığı bırakır, öğretmenlik yapar… Kozmetik işine girer, güzellik enstitüsü kurar…Yöneticilik yapar, mağaza yöneticiliği. “İlk önemli tecrübe” diyor yöneticilik için… Ardından kendi şirketlerini kurar.

İlk atılım 30 yaşında…
Farklı alanlarda onca girişimin ardından ilk büyük atılımı, ona isim kazandıran, Türkiye’de ilkler arasına girmesine neden olan,“FOKS” adıyla tekstil yatırımı olur. İmalat ve ihracat, yıl 1978. 

Peki, aile geleneklerinin hakim olduğu Türkiye gibi dev bir pazarda tek başına bir kadın nasıl oldu da kısa sürede başarıyı yakaladı…
“Herkes yüzünü batıya dönmüştü, ben doğuya baktım. İlk ihracatımı Irak’a yaptım. Alıcı da devletti. Muhteşem bir pazarmış ama kimse farkında değildi. Sonra arkası geldi…Sermaye birikimimi doğru zamanda doğru pazara yönelmeye borçluyum.”


Asil Nadir’le bağlantıları…
1990’lı yılların başında Kıbrıslı Türk İşadamı, Polly Peck sahibi Asil Nadir’le iş bağlantılarıyla birlikte ünü Türkiye yanında Kıbrıs’a da yayılır. Ancak, sonraki yıllarda alacak-verecek meselesiyle mahkemelik de olduğu Asil Nadir’le bağlantıları uzun sürmez.
Sıdıka Atalay’ın o dönemde adada adını duyuran bir yatırım da Denizbank olur. Dönemin Pamukbank Genel Müdürü Bülent Sanver ile birlikte sıfırdan kurdukları banka. 1993’de kurulur, yaklaşık 10 yıl sonra el değiştirir. 


Barış yolculuğu
Sıdıka Atalay, geçtiğimiz aylarda “Bir Barış Yolculuğu” adlı etkinlikle de dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, farklı toplumlardan dini liderler, Rum siyasilerin katılımıyla Bedesten’de yapılan bu etkinliğin ses getirdiğine inanıyor. “Bu tip etkinlikleri artırmalıyız. Gelecek nesillere daha iyi miras bırakmalıyız” diyor.


“Ambargo yok…”
“Bu ambargo ortamında, bu kadar sorunlu piyasada niye uğraşıyorsunuz” diye sorunca da, kendine güvenli, Fransız stili duruşu ve rahat tavırlarıyla “ben uğraşmayı seviyorum” diye yanıt verdi.
“Risk her yerde var. Ben ambargoya inanmam. Burada kendi kendimizi hapsettik. Mağdur psikolojisinde ayrıcalık istiyoruz. Dünya standartlarında mal ve hizmetle yola çıktığınızda ambargo yok. Elde kalan zeytinyağını Tariş’e satmak için girişim yapmıştım bir tarihte. ‘Sübvansiye var, Tariş fiyatıyla olmaz’ dediler, kaldı. Patates de aynı durumda. Bağcılık için girişim yaptık, ‘fide ithali yasak’ dediler.Portakal elde kalıyor, satılamıyor, devlet cepten ödüyor ama onlarca otel var ve bu otellerde taze sıkma portakal suyu yok.İnanılmaz potansiyel var, ama çeşitlilik yok. Templer Şövalyeleri’nin uğrak yeri, St Barnabas, Hazreti Ömer Türbesi gibi değerli hazineler var ama inanç turizmi gelişmemiş… Buralarda içe dönüklük, büyüme korkusu var. Neredeyse borsa kursanız müşteri çıkmayacak; o denli korku. Türkiye’nin 20-25 yıl önceki hali…”


Yağlıboya resim yapıyor, şiir yazıyor
Hobileri var mı…“Çok” diyor. Başta seyahat, dünyayı keşfetmek… Yağlıboya resim, sürekli spor yapıyor, şiir yazıyor. “İçimi dökerim” diyor şiirleri için. Röportajı da zaten son yazdığı şiirini ve Rumca mani okuyarak tamamladı… Rumcayı nerden bildiğini sorunca, “Biraz biliyorum, nerden bildiğimi de bilmiyorum” diye ekledi.

Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2016, 10:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474