banner564

Girne-Alanya başlıyor

Ataoğlu, Türkiye ile KKTC arasındaki ulaşım maliyetini hafifletmek amacıyla deniz ulaşımına önem verileceğini söyledi

Girne-Alanya başlıyor
banner598
Seda Nur AYDOĞAN
Turizm ve Çevre Bakanı Firkri Ataoğlu,  KKTC ile Türkiye arasındaki ulaşım sorununu bir ölçüde azaltabilmek amacıyla deniz yoluyla ulaşımı ile ilgili çalışmalar yapıldığını söyledi. Ataoğlu, özellikle Girne-Alanya seferlerinin yeniden başlamasının önemine dikkat çekerek, bu konuda ilgili şirketlerle görüşme yaptıklarını anlattı. Turizmde sağlanan başarıları ve bundan sonraki hedefleri Diyalog’a açıklayan Ataoğlu, sektörde çeşitliliğin önemine dikkat çekti.

Sayın Bakan, şimdiki hükümetin mevcut turizm politikalarını değiştirme gibi bir politikası var mı? 

Ataoğlu: Biz zaten bu turizm çeşitliliğiyle ilgili geçmiş dönemlerden başlamış olduğumuz çalışmaları sürdürüyoruz. Artık turizm içerisinde bir takım çeşitlilikleri ortaya koymak zorundasınız. Deniz, kum, Güneş doğru ama bu eskide kalan bir olay… Alternatifleri nasıl çoğaltabiliriz diye hareket içerisindeyiz. Bu alternatiflerin içerisinde neler var? Mesela bir sağlık turizminin içerisindeyiz şu anda. Onunla ilgili de çok ciddi adımlar attık. Düşünün, Dünya Sağlık Örgütü’nün içerisinde yer almamızla ilgili, Sivil Toplum Örgütleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Örgütü çok ciddi çalışmalar içerisindeydi. Bu ciddi çalışmalar sonrasında, Güney’in karşı çıkmasına rağmen, elli dördüncü üye ülke olduk. Güney’de bizden sonra elli beşinci üye ülke oldu. 
Bunun yanında kitesurf’ün olduğu, en iyi yerlerden birisine sahip olduğumuz batı bölgesiyle ilgili çalışmalarımız var. Batı bölgesinde kitesurf’ün hayata geçmesiyle ilgili çalışmalarımız var. Bunun yanında, golf turizmini çeşitlendirebilmek için saha çalışmaları sonlandırılmak üzere. Sahalarla ilgili çalışmaların bitmesiyle alternatif turizm çeşitliliği içerisine golf turizmini de kazandıracağız.

Turizme eleman kazandıracağız
Öte yandan, OTEM okulunun açılmasıyla ilgili çalışmalarımızı başlattık. Ufak tefek şeyler kaldı, kısmi olarak açıldı. Çok kısa süre içerisinde de tamamen açılacak. Açıldığı zaman, hem Eğitim Bakanı ile hem de üniversitelerle işbirliği içerisinde ve otellerden gelecek olan talepler doğrultusunda eğitim verilecek. OTEM’den yetişip mezun olacak herkesin de garanti olarak bir işinin olacağını da burada söylemek isterim. Bir mezuniyet gerekmeyecek, o yüzden Eğitim Bakanlığı ile iletişim içindeyiz. Bu eğitim süreci sonrasında da gidecekleri bir iş noktasının oluşmasını da sağlamış olacağız. Eğitilmiş ve bilinçli bir şekilde hizmet verecekler. Turist memnuniyeti artacak ve bu turist artışı da demektir.

Ulaşımda yaşanan sorunların giderilmesi için Ulaştırma Bakanı ile birlikte Ankara'ya gitmeyi düşünüyor musunuz? 

Ataoğlu: Biz hükümeti bir bütün olarak görürüz yani bugün herhangi bir olay geldiği takdirde “Bu konu benim bakanlığıma ait değil, farklı bir bakanlığa aittir” diyerek çekilmiyoruz. Biz her konuyu, çözebileceğimiz her noktada kendimizi sorumlu hissederiz ve o konuyla ilgili de çözüme ulaşabilmek için elimizden gelen ne varsa onu yapmaya çalışırız. Ülkemizdeki vatandaşlarımızın daha ucuz seyahat edebilmeleriyle ilgili veya ülkemize gelecek olan turistlerin daha ucuz gelebilmelerine olanak verilmesiyle ilgili bir çalışma yapmış olduğumuza inanıyoruz. Kısa dönem önce iki tane uçak şirketinin devre dışı kalması sonrasında uçak fiyatlarının yükselmesiyle hemen devreye girdik. O dönemde Pegasus’a iki sefer ilave koyduk, Atlasjet’i A320 uçaktan A321 gövdeye yükselttik, dolayısıyla kapasiteyi elli altmış kişilik artırmış olduk. 

Alternatif yaratacağız
Farklı havayollarının devre girmesiyle ve 2018 yılı içerisinde deniz yolunun da açılmasıyla ilgili çalışmalarımızı başlattık. Seyahat acenteleriyle bu konuyu oturduk, tartıştık. Ondan sonra gemi acenteleriyle de bu konuyu oturduk tartıştık ve önümüzdeki günlerde en azından Girne-Alanya seferlerini devreye sokmayı planlıyoruz; o seferleri beş aylığına koymayı düşünüyoruz, haftada iki sefer yapmayı planlıyoruz. Bu beş aylık süre içerisinde yaklaşık 44 sefer yaptırmayı planlıyoruz. Bu seferleri devreye koyduğumuz ve uçak bilet fiyatlarını düşündüğümüz takdirde, gemi bilet fiyatlarını da göz önünde bulundurduğumuzda, arada uçurumlar olacak. Bu durum, çoğunluğun, gemiyi tercih etme sebebi olacak ki üç buçuk saatlik bir yolculuk olmuş olacak. Biz bunu yaptığımız zaman başka neler olacak? Şöyle söyleyeyim, yani düşünün, bugün gemi yolculuğu olmadığından, gerek ülkemizdeki öğrencilerin yoğunluğunu gerekse burada çalışan vatandaşları göz önünde bulundurursak, belki de büyük bir kesim Türkiye’ye gitmek için daha ucuz yolları tercih edecek ama o imkânların olmaması, mecburi bir şekilde havayolu kullanmak zorunda bırakıyor. O zaman da uçak doluluk oranında artış oluyor. Oysa alternatif olarak gemi yolculuğunu devreye soktuğumuz takdirde, gemi yolculuğunu tercih edecek olan bir kesimin de oluşması ile uçak doluluk oranı azalmış olacak. Böylece de uçak bilet fiyatları düşecek. Buna benzer planlarımız var. Bir de bunun dışında daha farklı çalışmalarımız var. O çalışmalarımız da önümüzdeki günlerde sonlandığı zaman kamuoyuyla paylaşacağız.

Soru: Girne’ye ve Mağusa'ya Yat Limanı düşüncesi var mı?

Ataoğlu: Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Alternatifleri çoğaltmaya çalışıyoruz. Mağusa’ya düşünülmesiyle birlikte, Girne’deki mevcut Antik Liman’ın restorasyonu, büyütülmesi ve bir de batı bölgesinde bir arayışımız var. Batı bölgesine Yat Limanı kazandırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Buradaki bu yat limanlarını biz yaptırırken ana muhalefet partisi ‘bu kadar parayı sen nereden bulacaksın da bunları yapacaksın, boşu boşuna niye konuşuyorsun’ demişti. Benim parayla işim yok ki! Ben yerleri bulurum, projeleri çıkarırım ya da şartnameyi hazırlarım, “yap-işlet-devret” modeli veririm. Ancak bu şekilde çok hızlı hareket etme şansını yakalarım. Yoksa bir proje yapacağımda elli milyon dolar mı, yüz milyon dolar mı ne kadar gidecek bilmiyorum. O parayı ayarlayayım ve ihaleye öyle çıkarım demiyorum. Ulusal ve uluslararası ihaleye çıkarım. Türkiye’den de buradaki vatandaşlarımızda n da gelsin.  Kimin o gücü varsa gelsin ihaleye girsin, o yatırımı yapsın.

Çeşitlilikler zenginleştirir
Dolayısıyla bu şekilde hareket ettiğimiz zaman, hem yanlış algılamaları engellemiş oluruz hem de pratik ve hızlı bir şekilde bu yat limanlarını aynı anda kazandırmış oluruz.
Bunun yanında Karpaz bölgesinin gelişebilmesiyle ilgili de çalışmalarımız olacak.
Dünyaca ünlü doğal güzelliklerin olduğu bir yer. Biliyorsunuz, eşekler çok ünlü, biz o eşeklerden neler elde edebiliriz, alternatif neler yaratabiliriz diye düşünüyoruz. 
Karpaz bölgesinde farklı hareketler yapabileceğimiz noktalar yaratıldıktan sonra, o noktalar içerisinde de farklı etkinlikler yaptırma şansımız var. Batı bölgesini, daha farklı etkinlikler yaptırarak çeşitlendireceğiz. Buna benzer düşündüğümüz, önümüzdeki günlerde de gerçekleştireceğimiz birçok hareketimiz var. Örneğin Dünya’da birçok yerde kum şehirleri var. Yine batı ve doğu bölgelerinde bu tarz şeyleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Gelişmemiş olduğuna ve turizm pastasının içerisinde yeterli pay almadığına inandığımız için, o bölgelerin de artık yavaş yavaş turizm pastasında dilimlerini alabilmeleri için etkinlikler tasarlıyoruz. Bu farkındalıkları o bölgeye yaptığımız zaman, umarım artık o bölgeler de, pastadaki almasını planladığımız payı alır.

Güncelleme Tarihi: 09 Mart 2018, 11:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474