banner564

Mazeret üretme!

Anastasiadis’in Barbaros’un çekilmesi olumlu ama yetmez açıklamaları Kıbrıslı Türk siyasilerce tepki ile karşılandı:

Mazeret üretme!
banner598
Remzi SAMAR

Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin ayrılışını yeterli bulmaması ve yeni şartlar ortaya koyması Kıbrıslı Türk siyasilerce tepki gördü. Dışişleri Bakanı Özdil Nami, “Anastasiadis’in son açıklamasıyla yeni bir ön koşulu gündeme getirmekte olduğu görüldüğünü belirterek, “Rum tarafının bu fırsat penceresini değerlendirerek ön koşulsuz olarak müzakere masasına dönmesini bekliyoruz” dedi. 
Eski Başbakanlardan ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de görüşmelerin bir an önce başlaması gerektiğine vurgu yaparak, cumhurbaşkanı seçiminin ardından Rumların masaya oturmak zorunda olduklarına dikkat çekti.  
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu da Kıbrıs’ta  “Ona buna yalvarıp yakarma politikası yerine devlet sahibi olan bir halk olarak bu coğrafya da ne yapacağımızı çok net bir şekilde dünyaya göstermemiz gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise “Barbaros’un geri çekilmesi ve NAVTEX’in yeniden ilan edilmeyeceğinin açıklanması yeterli, gerisi işin tereffruatıdır” diyerek Rum liderin açıklamalarına karşı çıktı.   

Kim ne dedi? 

Nami: Yeni bir ön koşul içerisinde  
“Geçtiğimiz Eylül ayında kapsamlı çözüm sürecinde gerçek müzakerelere geçilmesine karar verildiğinin BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Eide tarafından açıklanmasının hemen ardından Rum Lider Anastasiadis’in 6 Ekim 2014 tarihinde görüşmelerden çekilmesi, çözüm sürecinde bizlere uzun bir süre kaybettirmişti. Kıbrıs Türk tarafı, tek yanlı faaliyetlerden karşılıklı olarak vazgeçilerek müzakerelerin ön koşulsuz olarak başlamasını her fırsatta savunagelmiştir. Anastasiades’in bu son açıklamasıyla yeni bir ön koşulu gündeme getirmekte olduğu görülmektedir. Kıbrıs Türk tarafı, müzakerelerin zaman kaybedilmeden yeniden başlaması yönünde üzerine düşeni yaparak, Rum tarafı adına sondaj faaliyetleri yürüten SAIPEM 10000 gemisinin faaliyetlerini durdurması üzerine Barbaros’un bölgeden ayrılmasına karar vermiştir. Rum tarafının bu fırsat penceresini değerlendirerek ön koşulsuz olarak müzakere masasına dönmesini bekliyoruz.
 “SAIPEM 10000 ve BHP’nın bölgemizden ayrılması ile ortaya çıkan yeni fırsat penceresini, Rum yönetiminin bu sefer de egemenlik konusunda ortaya attığı ön şartlar nedeniyle harcamasına izin verilmemelidir. Kıbrıs sorununa bulunacak olan kapsamlı bir çözüm, hidrokarbon kaynakları gibi diğer sorunların çözümünü de getirecektir. Dolayısıyla uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler Rum tarafını tek ve nihai hedef olan kapsamlı çözüme odaklanması yönünde cesaretlendirmelidir.
 “Gerek Rum Müzakereci Mavroyannis’in Londra’da vermiş olduğu konferans sırasında, gerek Rum Dışişleri Bakanı Kasoulides’in geçtiğimiz hafta yaptığı bir basın açıklamasında 6 Nisan tarihinden sonra oluşabilecek fırsat penceresine ilişkin olumlu mesajlar verilmişti. Rum liderin geçtiğimiz gün vermiş olduğu bu yanıtı EOKA'nın silahlı eylemlerine başlama tarihinin yıldönümü çerçevesinde iç kamuoyuna yönelik olarak yapmış olduğunu ümit ediyoruz.

“Eide’nin çabalarına destek veriyoruz”
BMGS Özel Danışmanı Eide, adaya gerçekleştirdiği bir önceki ziyarette ihtiyatlı iyimserlik çerçevesinde açıklamalarda bulunmuştu. Kıbrıs Türk tarafı, adadaki statükonun sürdürülemeyeceği ve müzakerelerin bir an önce başlaması gerektiği yönünde Özel Danışman Eide’nin görüşünü paylaşmakta ve bu yönde gösterilen çabalara destek vermektedir. Rum tarafının bu çabalar karşısında takınacağı tutumun Eide’nin adaya önümüzdeki Pazartesi günü gerçekleştireceği ziyaret ile açıklığa kavuşacağını değerlendirmekteyiz.”

Soyer: Masaya oturmak zorundalar
“Bu görüşmeler bir an önce başlamalıdır. Başka bir gerekçe ve mazeret üretilemez. Dolayısıyla taraflar bu Cumhurbaşkanından sonra bu temelde masaya oturmak zorundadırlar ve oturacaklar. 
Bu alanlar Kıbrıs Türk toplumunun da söz sahibi olduğu alanlardır. Tarafların bunu oturup görüşecekleri kanısındayım. 
Sayın Anastasiadis kendisine göre iç siyasetteki sıkıntıları bu tarafta seçimler nedeniyle oluşan belirsizliğin yarattığı boşluğu kullanmaya çalışıyor. Ama 19 Nisan’dan sonra bu konuda hareket alanının kalmayacağı kanısındayım.  19 Nisan’a kadar olan süre içerisinde Kıbrıs Türk tarafındaki seçimleri bekleme eğilimini gösteriyor. Sayın Eide’nin Kıbrıs ziyareti ön hazırlıkları geliştirmek için yararlı ve yapıcı olacağı kanısındayım ben.”

Ertuğruloğlu: Lütfen gel diyecek halimiz yok
“Rumların Kıbrıs’ta çözüm amacında olmadıklarını bir kez daha teyit ediyor. Benim için sürpriz değil. Ben zaten müzakereler başlaması halinde bile bir anlaşmayla neticeleneceğine inanmayan birisiyim. Boşu boşuna Kıbrıs Türk halkının zamanının çalıyorlar. Boşu boşuna Kıbrıs Türk halkının beklentilerini netice vermeyen müzakere sürecine bağlı kılarak bir umut peşinde koşturmasını sağlıyorlar. Dolayısıyla ben bir an önce müzakereler bir an önce başlasın ve neticelenmeyeceği bir an önce ortaya çıksın… Önü açık müzakere sürecini zaten kabul etmiyoruz. Belirli bir takvim çerçevesinde 50 yıldır konuşulan konuların çok kısa bir zaman dilimi içerisinde ele alınıp bir anlaşma olur mu olmaz mı neticesinin bir an önce ortaya çıkması ve bizim de netice vermeyecek bu müzakere sürecine umutlarımızı bağlamaktan vazgeçip başka seçeneklerimizi hayata geçirme olanağımızı yakalamam lazım. 
Rum tarafı masaya gelmeyecekse sanki biz de masaya mahkûmuz gibi yalvarıp yakarıp lütfen gel diyecek bir halimiz yok. Bugünkü hükümet o türden bir politika izliyor. Biz bu tür politikaya inanan parti değiliz. Masaya gelirlerse gelirler. Biran önce anlaşıp anlaşamayacağımız ortaya çıkar ama Rum masaya gelmeyecekse beni tanıyın ondan sonra bakarız diye inat edecek. Çünkü onu tanıdıktan sonra müzakere edecek bir şey de yok. Onu tanıdıktan sonra ancak teslimiyet koşulları müzakere edilir. Nasıl azınlık hakları elde edilir onlar müzakere edilebilir. Bunlar da bizim için kabul edilebilir olmadığına göre Rum da masaya gelme niyetini ortaya koymadığı sürece bizi de bu boşlukta insanlık dışı muamele gördüğümüz bu ortamda kimsenin bekletmeye hakkı yok. Yeter ki biz ne istediğimizi bilelim… Ona buna yalvarıp yakarma politikası yerine devlet sahibi olan bir halk olarak bu coğrafya da ne yapacağımızı çok net bir şekilde dünyaya göstermemiz gerektiğine inanıyorum. “ 

Özyiğit: Barbaros ve Navtex yeterli 
“Bizim arzu ettiğimiz bir yaklaşım değil, dolayısıyla Sayın Anastasiadis’e düşen görev artık karşılıklı atılan adımları iyi değerlendirmek yani Navtev’in ilan edilmeyeceğinin açıklanması Barbaros Hayrettin Paşa’nın geri çekilmesi bize göre son derece olumlu ve yeterlidir. Geri kalanlar işin teferruatıdır. Masada konuşulmalıdır. Dolayısıyla Anastasiadis’in başka gerekçeler ileri sürmesinin doğru olmadığını bu yaklaşımın görüşmeleri ertelemekten başka bir şeye yaramayacağını söylüyoruz. Dolayısıyla Anastasiadis’e bir an önce masaya dön çağrısı yapıyoruz. Özlü müzakerelerin başlamasının yanı sıra iki temel konuda da teknik masaların paralel bir şekilde oluşturulması ve eş zamanlı olarak o konuda da teknik çalışmaların yapılmasından yanayız. Bunlardan bir tanesi hidrokarbonlardır. Diğer Maraş’tır ve Maraş’a bağlı olarak Mağusa Limanı ve Ercan Havalimanı olayıdır. 

Güncelleme Tarihi: 05 Nisan 2015, 10:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474