banner564

‘Primler kesilsin borular bağlansın’

Geçitköy barajına sadece 7 kilometre uzaklıktaki Aydınköy’de hala kuyu suyu kullanan narenciye üreticileri devletin ilgisini bekliyor

‘Primler kesilsin borular bağlansın’
banner598
Sonuç CEVİZCİ
Diyalog TV’nin beğeni ile izlenen ve ülke sorunlarına ışık tutan Halk Meclisi Programı geçen hafta Güzelyurt’a bağlı Aydınköy’de toplandı.
Aydınköy Spor Kulübünde gerçekleştirilen program Diyalog Tv’den canlı olarak yayınlandı. 
Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın moderatörlüğünde iki saat süren programa Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, CTP Milletvekilleri Armağan Candan, Hüseyin Erçal, UBP milletvekilleri Ali Pilli, Zorlu Töre ve Bağımsız Milletvekili Menteş Gündüz ile bazı bölge muhtarları, sivil toplum temsilcileri ile bölge sakinleri katıldı.
Yoğun bir katılım ile gerçekleştirilen programda bölgesel sorunların yanı sıra hükümetin icraatlarının yetersizliği ile Kıbrıs müzakere sürecinde gelinen aşamanın yarattığı endişe damga vurdu. Güzelyurt bölgesinin en önemli geçim kaynağı olan narenciye üreticiliği ile uğraşan vatandaşlar, Geçitköy Barajına sadece 7 kilometre uzaklıktaki Aydınköy’de hala kuyu suyu kullandıklarından dert yandı. Devletten ilgi beklediklerini ifade eden üreticiler, suyun bölgelerine ulaşması için gerekirse primlerden kesinti yapılıp boruların bağlanabileceği önerisinde bulundu.
Programa katılan konukların görüşleri şu şekilde oldu:
Tamer Tayanç (Aydınköy Muhtarı):  42 yılın hesabını sormak isterim. Hükümet şunu bunu yapmıyor diye şikayet ediliyor. 42 sene muhtarlar abiler liderler köyümüzde neler yaptınız? Bu köyde 9. muhtarım, iki seneden sonra istediğim her şeyi hükümetten aldım. Halı saha yapıldı köyümüze. Ağıllar bölgesine paramız ödendiği halde 15 sene su elektrik çekemedik muhtarlardan dolayı.  Bir köyde gerçekten bir sorun varsa altında ki muhtardır. Aydınköy muhtarlığının 3 milyon borcu var, elektriği de yok. Köylü olarak hiç birimiz sorgulamadık. Devlete ait 3 bin dönüm arsa var. Hangi çobanın bir dönüm arsası var ekebilecek, yok. İki tane kişiye pay ettiler ekip biçiyorlar. Bu işler susmakla olmuyor… 
Yunus Ağdal: Kıbrıs halkının anlaşmadan öte iç sorunları var. Hayvancılık, narenciye, tarım, yol, su okul vs bütün köylerde bu sıkıntılar var. Geçen av döneminde avcılar neredeyse bizi vuracaktı bahçede. Polise telefon açtık, avcılar bizi tehdit etti.  Yasak olduğu halde bir tane büyük şahin vurdular. Evimin önünde yol var ralli yolu gibi bir radar kurulmasını istiyorum. 
Mehmet Necip: Biz bu köye göçmen olarak geldik. Göçmenin sırtından çoğu nemalanıyor göçmen ağlıyor. Rum’dan kalan kuyular bulduk 30-40 sene işlettik. Su kalmadı bahçe kalmadı. Çocuklarımız kaçıyor. Bunları düşünmemiz gerekir. Girit olmayı mı bekliyoruz yoksa bu topraklara sarılacak mıyız? Bahçeler teker teker kurudu üretim durma noktasına geldi. Ne yapacağımızı düşünmemiz gerekir. Kıbrıs sorunu ben 9 yaşındaydım vardı devam eder. Kıbrıs Türkü olarak bu topraklara vatan diyerek dört elle sarılırsak bizi kimse atamaz. Hayat okumakla değil inanmakladır, fedakarlık ister. 
İzzet Kızıltoprak: Bugün yapılması gereken ve yapılmayan bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Geçitköy’de su denize akarmış. 9 kilometre boru döşeyip suyu buraya getirmedikleri için bölge su konusunda mağdur oluyor. Bir şahıs olsa 10 kilometre boru hattını döşeyip gelecek. Hükümetin su konusuna değinmemesinden ötürü mağduriyetler yaşanıyor. Bölgede 6 tane milletvekili var ama su konusunda hükümeti bir türlü uyarmıyorlar. Yaz gelmeden suyun Güzelyurt’a gelmesi lazım. Bölge menfaati için daha dikkatli hareket etmek lazım.
Oğuz Solyalı: Bu bölgede yıllardır gençler göç etti. Arkasından anne babalar. Narenciyemiz tuzdan can çekişir. Geçen yıl 25 kuruşa verdik ürünümüzü. Hükümetler üretimi desteklese böyle olmaz. Yollarda çizgi yok. Devletten hizmet bekliyoruz vatandaşa sunması lazım. Hayvancı can çekişir, elektrik parası ev kirası oldu. Hükümetler kabahatlı. Yıllarca insanlar üretim yapmak için direndi ancak artık sona geldik. Hükümetler bir karar alır geri çeker. Halka büyük bir güvensizlik veriliyor. Bu hayat pahalılığı artışı, eşel mobil yüzdelik hesabı. Katmanlar arası uçurum giderek artıyor.  Halkın sorunlarını iyi incelemek lazım, doğru kararlar alınması lazım. Türkiye’den gelen suyu almadığımız halde belediyeden akan su için  içme suyu parası ödüyoruz. Bu kabul edilebilir değil.
Bahri Sönmez: Bu köyde bugüne kadar bir yol yapılmadı.  Belediye başkanı kırma çakıl döktü ancak gidiyoruz. Hükümetler biraz icraat yapsın.
Mehmet Bicen (Doğancı Üreticiler Birliği Başkanı): Üretici ve Kıbrıs sorunu ile ilgili yaptığınız programlar katkılı oluyor. Bu bölgeye yatırım yapılmamasını eleştirmiştik. Bir arazi senin olsa bile o araziye yapmış olduğun yatırımla eşdeğerdir o araziye sahip olman. Sahiplenmezsen elinden alırlar. Son zamanlarda bu beldeye yapılan yatırımlar göz ardı edilemez. Daha fazla yatırım yapılması gerekiyor bu bölgeye sahip çıkmak istiyorsak. Siyasileri biz kendi oylarımızla seçiyoruz. Bundan sonra değiştirmesini bilirsek günü sonunda bize sahip çıkmadıklarını ve oturdukları sandalyenin tapulu malları olmadıklarını anlayacaklar. En büyük güç halktır. Su zenginliğinin en çok olduğu bu bölge ancak mahrumiyeti yaşıyor. Türkiye’den su geldi, iki boru daha döşesinler de bize de versinler. Bir bölgeye su verilmesi külfet değildir. Lefke göletinde su kalmadı oraya versinler bölge halkı yararlanabilir. 
Yılmaz Fırat: 2003’te devlette çalışırdım hükümet değişince attılar bizi işten. Hayvancılıkla uğraşmaya başladım. Yem fiyatlarına torbasına 8 lira koydular. Batacayık böyle gidersek. Hayvanlarımı satacağım böyle giderse. Hayvanımın biri öldü belediye kaldırmak için 250 TL istedi onlarda işi ticarete döktü. Kullanma suyu 4 lira oldu. Hiç kimse görevini yapmıyor bu ülkede.
Turgay Gezen: Bir yerin vatan olması için o yerde kesinlikle yatırım yapılması lazım. Yatırım yapılırken hükümet edenlerin üreticiye gerekli desteği vermesi gerekir. 1975 yılında bu bölgeye geldik, geldiğimizden beri Güzelyurt verilecek diye söylendi. Narenciye altın çağını yaşadığı yıllarda insanlar kazanıyordu. Ancak bölge verilecek diye insanlar yatırımlarını Lefkoşa, Girne başka yerlere yaptı. Rumlar bizimle ortaklık temelinde bir devlet kurmaya niyeti yoktur. Kıbrıslı Türklere yönetim anlamında yetki vermeye razı değiller. 
Asım Beti: Yollarımızı harap ettiler beş yıldır yolu bozdular bıraktılar gittiler. Bardağın dolu tarafından bakmamak lazım. 1964’te dedeme ne yapmışsa Rum’un zihniyeti yine odur. Babamı dedemin en yakın arkadaşının oğlu vurdu.  Cumhurbaşkanımız iyimserdir, barışacak 1950’lerden beri domuzun kuyruğunu mengeneye koydular 40 sene kaldı çıkarınca yine eğrildi. ENOSİS kalktı mı hayır. Kendi yerimize sahip çıkmazsak alırlar elimizden. Kaçan gençliği geri getirmek için iş istiyoruz. 
Lisani Yalçın (Cengizköy Muhtarı): Köyde gezmek isterseniz taksi değil traktör kullanmanız lazım.  Siyasetçileri hiç şekilde görmek istemiyorum. Bürokrasi bizi mahvetti.  74 evveli anayol vardı kırmadık Allah’tan yolu. Mandıra istedik olmadı. Köylü mağdurdur, siyasetçiler sırt üstü yan üst nasıl isterse yatsın. Umarız sesimiz bir yerlere gider.
Fezile Baydar: Eşimle çocuklarımıza varımızı yoğumuzu ortaya koyarak çiçek serası yaptık. Yol ihtiyacı olacağını düşünememiştik. 74’ten önce yol olarak görünen yerlerin evlek olduğu ön görülerek kullanılması yasaklandı. Üretim yapıyoruz müşteriyi seramıza çekemiyoruz. Ben 54 yaşında çiçeklerimi arabama koyup Güzelyurt  pazarına gidip satıyorum. Bu yol için yardım bekliyorum. Gerekirse parasını da öderim.
Gökhan Saraç (Narenciye İthalatçılar Birliği Başkanı): Narenciye sezonu bu sene iyi gidiyor demek isterdim ama su sorunu var. Eğer bu sorun çözülmüş olsaydı daha iyi olabilirdi. Önce ovalara inecekti su, inmedi.  İlgili yerlere ilettik yazdan önce narenciye birlikleri olarak gerekirse doğrudan gelir desteğini almayız boru döşesinler bize yeter ki bize su versinler. En büyük sorunlardan bir tanesi de elektrik konusu. Dünyanın en pahalı elektriği bizde. Ada en çok güneş alan bölgelerden biri hala daha fuel oil kullanıyoruz. Güneş enerjisi rüzgar sistemi var neyi bekliyorlar. 
Ahmet Kandulu: Portakalın fiyatı kilosu 25 kuruş. Kaç tane vermemiz lazımda bir kahve içelim? Bizim işimiz boş. Bu su bize ulaşmazsa kalkınamayacağız. Ürünümü bu yıl satamadım dalında kaldı. 
Serkan  Alsakal (Güneşköy Muhtarı): Güzelyurtlular 42 senedir akiferden Lefkoşa ve diğer bölgelere su gönderdi. Eskiden tatlı suyumuz vardı. Su akuferinde çekilen sulardan dolayı sular tuzlandı. Türkiye’den su geldi bize gelmedi. Mağdur olan yine biz. Tuzlu suya 5-10 lira vereceksem yazık günahtır.  Umarım en kısa zaman bu bölge halkıda içme suyundan faydalanır. 
Aziz Fidanlı: Her isteyen bölgeyi ilçe yaptılar. Şimdi Lefke’yi yapmışlar ama bizde adı ilçedir. Her şey var ama ilçe değil. Bir araç almışsam beni Lefkoşa’ya çağırırsanız devir için o zaman burası ilçe değil. Devlet kurumlarının iş yaptığı da yok… Bu cep telefonlarının koyduğu antenler var. Köyde 3 tane var… Alsınlar ne isterlerse yapsınlar. Diğer ülkeleri gezdim hiç böyle anten yok. KKTC’yi kurduk hala tanınma istemedik. Tanınma istemeyecekseydik neden kurduk bu devleti? 
Mahmut Özçınar (Güzelyurt Belediye Başkanı): Kıbrıs konusu artık Güzelyurt başlığı altında olmamasını istiyorum. Bu toprakları vereceğiz söylemini artık kullanmamamız gerekir ve komşularımızın da bunu kabullenmeleri gerekir. Güzelyurt’a birçok yeni yatırım var, 25 bin nüfusun kısa bir süre içerisinde 40 bine çıkacaktır. Yatırımlar da artıyor, insanımız da toprağını sahipleniyor. Bu bölgeye gelince; en önemli sorun su konusudur. Bu bölgenin suyu başka yerlerde kullanıldı ve tuzlanmanın sebebi de budur. İçme ve kullanım suyu ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Yaza kadar tüm bölgelerimize vermiş olacağız. Tarım suyu bir an önce bu bölgeye gelmesi gerekir. 
Zorlu Töre (UBP Milletvekili): Kıbrıs meselesi Rumların Annan Planına hayır demesinden sonra, Federal çözüm birleşik Kıbrıs noktasında devam etmesi yanlıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak lazım. Müzakereler devam ettiği sürece tereddütler yaşanıyor. Annan Planında Güzelyurt tamamen Rumlara verilecekti.  Rumlar pan Helenist davranışlarını sergiliyor. 50’lilerden beri ENOSİS hayalini canlı tutuyorlar. Kıbrıslı Türkler azınlıktadır noktasına getirmeye çalışıyorlar. İki toplumlu şarkılar söyleyerek, tiyatrolar yapılarak çözüm oluyor diye yanlış yönlendirildik. Devletimize sahip çıkalım. Federal Devlet Birleşik Kıbrıs müzakeresinden vazgeçilmesi gerekir. Böyle bir çözüm olmaz olsa bile 1960’taki gibi ömrü çok sürmeyecek. Çözüm olacaksa vatanınım insanları göç etmeyecek.  Köyünüze toprağınıza, vatanınıza, şehitlerinize, milletinize sahip çıkın diyoruz yoka geri dönüş olmaz.
Armağan Candan (CTP Milletvekili): Tarım bölgede en başat konulardan bir tanesi. Şu andaki hükümetin tarım reformu onuşunda herhangi bir planı çalışması var mı sormak istiyorum. Buraya su gelse bile bu sistemle tarım yürümez. Sağlam bir çalışmaya ihtiyaç var. Vatandaş ve belediyeler de söz hakları olsun diye ciddi mücadele gösterdik. Şu andaki hükümet bu suyun tarımda kullanılması için projesi var mı? Nasıl ki hastane konusunda bölge milletvekilleri zorlayıcı oldu bu konuda da mücadele etmemiz gerekiyor. Pahalılık halkın belini büktü. Hükümetin döviz krizine ilişkin adımlar atıldığına şahit olmadık.  Lefke Güzelyurt yolu açık bir yara gibi. Kapalı olan yol insanlar tarafından kullanılıyor, kazalar oluyor bu yolun sonlandırılması için ciddi hareket edilmesi gerekiyor.
Ali Pilli (UBP Milletvekili): Bölgenin sorunları yıllardır devam ediyor. En büyük neden belirsizlikti. Yatırımlar yapılmadı gelişim olmadı. Bu saatten itibaren bizlere düşen görev gideceğiz kelimesini ortadan kaldırmaktır. Eğer toprağa sahip çıkmak istiyorsan yatırım yapacaksın. Bizler kesinlikle buradan göç etmeyiz. Şu anda da bir anlaşma görülmüyor ortada. Çocuklarına ENOSİS fikrini aşılıyoruz mesajı veriyorlar. Cumhurbaşkanımız özverili çalıştı. 20 Temmuz olmasa bu ülkede buradaki insanlar ve Türklerin özgürlüğü olmayacaktı.  Bu bölgeye su ihtiyacı vardır.  Mega proje ile adaya su geliyor ancak 3 kilometrelik yere su getiremiyoruz. Bu bir ayıptır. 
Dr. Hüseyin Erçal (CTP Milletvekili): Bizim bu ülkedeki en büyük sorun belirsizliktir. Bu güne kadar bu ülkeyi yönetenler, bu devletin kurumsallaşmasını sağlayamadılar. Devlet devletliğini bilecek. Su konusuna gelince, köyümüze gelmek için bir bedeli ödenecektir. Devlete sahip çıkmanın zamanı gelmiştir. Çözümsüzlüktür sıkıntıların nedeni.  Toplum olarak halk olarak kendimize güvenelim, devletin gereklerini yerine getirerek yürümeye devam edelim. Eğer bir çözüm olacaksa kriterleri ortadadır. Hastane konusunda çok uğraş verdik. İhale aşaması, mahkeme aşaması kendi içimizde bile bunları beceremedik. 
Menteş Gündüz (Bağımsız Milletvekili): Kurumsallaşmamız gerekiyor. Batı bölgesinde toprakların en verimli topraklar olduğu tespit edilerek ilk suyun buraya verileceği söylendi. Fakat su gelemedi. Biz olmamız gerekir.  Enterkonnekte sisteme geçmemiz gerekiyor, elektrik ucuzlasın. Güneş enerjisine geçilmeli ve fiyatı belirlenmelidir. ENOSİS plebisitine dikkat çekmek isterim. Plebisit bir toplumun hangi ülkeye katılmak istediğini gösteren bir kelimedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan hiç kimse barıştan kaçmıyor ancak 1960’taki gibi bir anlaşma yapılacaksa istemeyiz. Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak için herkesin çaba ettiğini biliyoruz. Eğer 20 Temmuz olmasaydı iş, ev aş vaatleriyle başka ülkelere kaçmamızı sağlayacaklardı. Zihniyetleri değişmedi.

Güncelleme Tarihi: 01 Mart 2017, 11:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474