banner564

Rekor 2012’de

Meteoroloji Dairesi Müdürü Buran,  sel felaketine karşı ‘Şimdiye kadar ülkede böyle yağış olmadı”  mazeretini ileri sürenlerin iddialarını çürüttü

Rekor 2012’de
banner598

 Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif İlker Buran,  Aralık ayında ülkede yaşanan sel felaketiyle ilgili “Şimdiye kadar ülkede böyle yağışlar olmadı” açıklamalarına karşılık “Ülkede böyle yağışlar, hatta fazlası oldu” diyerek önemli bir noktaya işaret etti. Ülkede, en fazla yağışın 2012’de kaydedildiğini, bu yılda KKTC’de metrekareye 581. 4 kilogram yağış düştüğünü ifade eden Buran, rekoru ellinde tutan yılları “1975, 516.8 kg; 2000, 516.3 kg; 1988, 496.3 kg; 2004, 496,1 kg” olarak sıraladı.

Buran, Eylül’de başlayan yağışların normallerin üzerinde ve kesintisiz şekilde devam ettiğini kaydederek, “2019’un en yağışlı yıllara rakip olacağını düşünüyorum” dedi. 
2014’ten beri Meteoroloji Dairesi Müdürü olan Buran, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) yağış oranları, sıcaklıklar, Ortadoğu ve Afrika üzerinden ülkeye taşınan toz, dairenin imkanları ve imkansızlıklarıyla ilgili birçok başlıktaki sorularını yanıtladı.
Meteoroloji Dairesi’nin teknik eleman ihtiyacı olduğunu, depremle ilgili bölüm olan sismolojide de sadece tek bir memurun görev yaptığına dikkat çeken Buran, “Tatbikatlar yapıyoruz, her şey güzel, başarılı. Bir gün gerçekten deprem olursa bizim deprem çözümünü yapacak bir elemanımız var” dedi. 

 Yağışlar normallerin üzerinde
Buran, ilk olarak yağışlarla ilgili soruyu yanıtladı.
Raif İlker Buran, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yağışların normallerin üzerinde seyrettiğini, Ekim’deki yağışın normalin yüzde 89, Kasım’daki yağışın normalin yüzde 16, Aralık’taki yağışın normalin yüzde 58 üzerinde olduğunu belirtti.
Ocak, Şubat ve Mart’la ilgili mevsimsel tahminlere de işaret eden Raif İlker Buran, “Bu aylarda da yağışlar normalleri civarında ve üzerinde seyredecek. Şu anda Nisan yağışları normallerin altında görünüyor ama yağışlar Eylül’den itibaren başladığından ve devam ettiğinden Nisan’ın az yağışlı geçmesi üreticiler için sakıncalı olmayacak diye düşünüyorum. Ürün o güne kadar gelişimini tamamlayacak. Çiftçiler bereketli bir yılın başlangıcındadır’ diyebiliriz.” dedi.
2019 yazı hakkında konuşan Buran, “2018’de sıcaklıklar normalleri civarında hatta altında seyretti. Şu anki verilere göre, bu yaz da aşırı sıcaklık artışı beklemiyoruz” şeklinde konuştu.
1995 ve 2017 en kurak yıllar…
Yağışlarla ilgili istatistiklerin 1976’dan bu yana tutulduğunu söyleyen ve bazı verileri paylaşan Buran, 42 yıllık tarihte en kurak yılın 1995, ikinci kurak yılın da 2017 olduğunu, kuraklık sıralamasının 2008, 1990 ve 1989 olarak devam ettiğini söyledi.

Yağış rekoru 2012’de
Ülkede, en fazla yağışın 2012’de kaydedildiğini, bu yılda KKTC’de metrekareye 581. 4 kilogram yağış düştüğünü ifade eden Buran, rekoru ellinde tutan yılları “1975, 516.8 kg; 2000, 516.3 kg; 1988, 496.3 kg; 2004, 496,1 kg” olarak sıraladı.
“Bereketli bir yıl” değerlendirmesi için yağışların yeterli miktarda ve peridotlar halinde olması gerektiğini, sadece birkaç ayda fazla yağış alınmasının “bereketli yıl” için kriter olmadığını kaydeden Buran, “Bu yıl yağışlar Eylül’den itibaren kesintisiz devam ediyor ve normallerin üzerinde yağış alıyoruz. O yüzden 2019’un en yağışlı yıllara rakip olacağını düşünüyorum” dedi.

Daha fazla yağış da oldu
Aralık ayında ülkede yaşanan sel felaketine de değinen ve “Şimdiye kadar ülkede böyle yağışlar olmadı” açıklamalarına atıfta bulunan Raif İlker Buran, “Ülkede böyle yağışlar, hatta fazlası oldu” diyerek şunları ekledi:
“Mesela, 7 Kasım 2005’te Mehmetçik’te 24 saatte metrekareye 390 kilogram yağış düştü. 8 Şubat 2010’da, Zaferburnu’nda 325 kilogram kaydedildi. 22 Şubat 1995’te Alsancak’a 248 kilogram düştü. Bakmak lazım, rekoru elinde tutan 390 kilogram yağış bölgede ne gibi hasar yapmış? Can kaybı olmuş mu? Yolları ortadan bölünmüş mü? Ben böyle olaylar hatırlamıyorum…”
Yağışların 19 Ocak 2010’da Bostancı’da, 26 Şubat 2010’da Lefkoşa’da yarattığı hasara işaret eden Buran, “2010’un yağış oranı 383,4’tü. Ocak ve Şubat’ta yağdı. Sonrası olmadı” dedi.

Yer altı kaynakları
Kuraklığın aşamalarını, “meteorolojik”, “tarımsal” ve “hidrolojik” olarak sıralayan Buran, şunları da ekledi:
“İlk önce meteorolojik kuraklık olur. Yani yağış azlığı…Akabinde tarımsal kuraklık yaşanır. Yani ürün yetişemez ya da hiç olmaz. Ve son olarak da yer altı kaynakları beslenemediğinden, su seviyeleri ortalamanın altına düşer ve hidrolojik kuraklık olur. Şu an yer altı kaynaklarımız dibe vurmuş durumda. Su seviyesi iyice aşağıya düştü. Deniz suyunu çekiyoruz ve akiferiler tuzlanıyor…”

Küresel ısınmanın etkisi
 “Akdeniz havzası olarak kurak bir iklimde yaşıyoruz” diyen Buran, şunları da söyledi:
“Küresel ısınmanın da etkisiyle dengesiz yağışlar alıyoruz. Ya hiç yağış almıyoruz ya da sel oluyor. Kurak geçen yıllarda, su yer altına inmiyor ama biz tüketmeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nden su gelmeden önce ihtiyacımızın yüzde 98’ini neredeyse yer altından karşılıyorduk. Bir miktar da denizden arıtıyorduk. Bu sadece içme ve kullanma için değildi. Yer altı sularıyla bahçe ve tarımsal arazi de suluyoruz ve giderek yer altı suyumuz tükeniyor. Aldığımızın yerine su gitmiyor. Yağmura ihtiyacımız var ama yağmur suyunu tutmaya da ihtiyacımız var.”

Suyu tutamıyoruz
2018’in Eylül’den itibaren bolca yağış alındığını yineleyen Buran, şöyle devam etti:
“Peki, bu yağışı, Güzelyurt’tan Mağusa’ya kadar olan bölgede tutabileceğimiz bir barajımız var mı? Yok. Sadece dağ eteklerinde, belli bölgelerde barajlar var. Biz bu konun üzerine düşüp, para harcayıp Orta Mesarya’ya bir baraj yapmadık. Kanlıdere’den gelen suyu toplayacak barajımız da yok…Yağmur suları tarım arazilerini mahvederek, Mağusa’dan denize dökülüyor. Suyu tutamıyoruz. Yeraltını nasıl besleyeceğiz? Yağışlar kesilsin, maksimum bir ay sonra sular da çekilecek. Bizim bu suları yaza kadar taşıyabileceğimiz oluşumlar yapabilmemiz gerek.” 
Türkiye’de Devlet Su İşleri’nin (DSİ) barajları, içme ve kullanma suyunu idare eden organ olduğunu anımsatan Buran, KKTC’de bu alandaki sorumlunun Su İşleri Dairesi olduğunu söyledi.

Tozda rekor 2018’in
Göreve geldikten sonra toz konusuna özellikle hassasiyet gösterdiğini de belirten Buran, “Toz önemli bir meteorolojik hadise, sıklığı, frekansı da artıyor. İhbar vermeyi önemsiyoruz. Küresel ısınmayla çölleşen araziler çoğaldı. Derin alçak basınç sistemleri buralara düştüğünde beraberindeki kuvvetli rüzgarlarla tozu kaldırıyor, üzerimize taşıyor. Bölgeye Ortadoğu’dan ve Kuzey Afrika’dan toz taşınıyor” dedi.
Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif İlker Buran, bazı verileri de paylaşarak, 2014’de 3, 2015’te 30, 2016’da 20, 2017’de 21, 2018’de 34 kez bölgeye toz taşındığını ve dairenin bununla ilgili ihbar yayınladığını söyledi.
Toz rekorunun34’le geçtiğimiz yılda olduğunu söyleyen Buran,” 2018’in Mart ayında 9, Mayıs ayında 8 kez toz taşınımı oldu” dedi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473