Pelin YÜKSELAY

Türkiye’de, haziran ayından beri yaşanan siyasi belirsizlik nedeniyle oldukça yükselen ve vatandaşları zor duruma sokan döviz kurlarına karşı hükümet geçtiğimiz günlerde bir takım önlemler aldı. 

Diyalog’un, alınan önlemleri ve dövizin yükselmesiyle beraber uğradıkları kaybı sorduğu vatandaşlar kelimenin tam anlamıyla dert küpü…

Döviz kurunun yükselmesine karşı önlem almakta hükümetin çok geç kaldığını belirten vatandaşlar, alınan önlemlerin de vatandaşı değil, ülkenin zengin kısmını korumaya yönelik olduğunu savundu. 

 Vatandaş ne dedi?

Faik Korgan: Dövizin yükselmesi her şeye yansıyor.  Ev kiralarından tutun da araç alımında, beyaz eşya alımında, market alışverişinde bile her yerde dövizin yükseldiğini hissedebiliyoruz. Aldığımız maaş şu günlerde tamamen ev kirasına gitmeye başladı. Vatandaş zararda. Bir ürün düşünün fiyatı her hafta istikrarlı bir şekilde artan. Bizler vatandaşlar olarak hayatımızı büyük zorluklar altında idame ettirmeye çalışıyoruz. En basiti geçen hafta salatalık 1 liraydı, bu hafta 3 lira oldu.  En basit temel tüketim maddelerinde bile dövizin artışını hissedebiliyoruz. Hükümet dövizin yükselmesi konusunda önlem almak adına geç adım attı ve bence gerekeni yapmadı. Alınan önlemler vatandaşı korumuyor. Hükümetin çok daha önceden önlem alması lazımdı. 

Cemal Serdar: Döviz yükselmeden önce hayatımızı idame ettirmek adına çok fazla bir şey yapamıyorduk, şimdi ise hiç yapamıyoruz. Biz çalışıyoruz ve Türk Lirası kazanıyoruz. Ev kiramız sterlin, araç alıyoruz Euro, arsa almak istiyoruz sterlin. Peki, bu duruma dur diyecek olan yok mu? Bakanlar Kurulu toplanarak döviz kurlarının yükselmesine karşı bazı önlemler almış. Onlar değildir bakan, bizleriz ‘bakan’. Onlar sadece masalarında oturmayı bilirler. Onlar değil, biz bakarız. O zaman da bizim anamız ağlar, bizim babamız ağlar. Bankadan 5 bin sterlin kredi çekiyoruz, günün sonunda 10 bin sterlin ödemiş oluyoruz. Bu duruma kim dur diyecek? Benim döviz borcum var ne yapacağımı artık bilmiyorum. Bugün KKTC’deki yaşam şartları insanları resmen kötü yola sürüklüyor. İnsanlar yasa dışı yollardan çok para kazanmanın peşinde. Siyasilerimiz sadece seçim zamanı insanların yüzüne bakarlar o da oy istemek için. Ancak bundan sonra hiçbir siyasi kapımıza gelip de bizden oy istemesin. Halkı için hiçbir şey yapmayana biz oy vermeyiz.

 

Mehmet Tongar: Suçlu olan vatandaştır. Mademki Türk Lirası olarak maaş alıyoruz, neden döviz borçlanıyoruz? Kimi insanlar vardır, çocuk okutan, ev kirası ödeyen onlar ne desin? Biz artık yaşlandık. Bizi dövizin yükselmesi çok etkilemiyor olabilir ama çocuğunu okutan, ev kirası ödeyen insanlar ne desin? Büyük iş yerleri olan zengin kesim, vatandaşı biraz da olsa önemsesin, vatandaşı biraz da olsa kalkındırmaya çalışsın.  Hükümetin işi de boş iş. Dövizin yükselmesine karşı tedbir aldık dediler, yine gidip zengin kesimin hakkını korudular. Vatandaşı yine korumadılar, yine düşünmediler. Asgari ücretliyi neden korumuyorlar? Ben CTP ile UBP’nin hükümet kurmasını da onaylamadım. Bunlar kimi eleştirecek? Birileri yine cebini doldurmanın peşinde.

Ziya Güçhan: Dövizin yükselmesi her kesimi etkiliyor. İlerleyen zamanda bir sürü zam halkımızın başına kar yağar gibi yağacaktır. Birçok şeyin dövizle ithal edildiği ülkemizde, pahalılık hissedilir bir biçimde olacaktır. Çoğu şeyi ilerleyen zamanlarda daha pahalı olarak almaya başlayacağız. Şu anda bile belirli ürünlerde artış olduğunu fark ettik. Özellikle beyaz eşya da ve otomobillerde bu durum göze çarpıyor. Hükümet bazı önlemler aldı ancak ben bu önlemleri yeterli bulmuyorum. Dövizi üst seviyede sabitlediler. Bunun yanında hükümet bu kararı almakta da gecikti. Döviz aldı başını gitti, hükümet en son raddede önlem aldı.

Raif Örtunç: Dövizdeki yükseliş şu an pek hissedilmese de ilerleyen dönemlerde her şeye yansıyacaktır. Malların çoğu KKTC’ye dövizle ithal ediliyor. Buna bağlı olarak da önümüzdeki günlerde çok büyük pahalılık olacağını tahmin ediyorum. Özellikle de teknolojik ürünlerde bunun bizlere yansımasını daha fazla hissedeceğimizi düşünüyorum. Hükümetin ta başından dövizin yükselmesine karşı bir tedbir alması gerekiyordu. 

Birgül Çelebi: Dövizin yükselmesine bağlı olarak ülkede pahalılık başladı. Özellikle et ve et ürünlerinde ben bu artışı hissedebiliyorum. Zamanla diğer ürünlerde pahalı olacaktır. Ben hükümetin aldığı önlemleri de yeterli bulmuyorum, başka önlemler de alınabilirdi üstelik bunlar bile çok geç alınmış kararlar. Bilhassa özel sektör çalışanları çok mağdur durumda. 

Sezer Kaşer: Gülelim mi, ağlayalım mı bilemiyorum. Her şeyin fiyatına zaten bize hissettirmeden zam yaptılar. Döviz yükselir, fiyatlar da yükselir ancak döviz iner fiyatlar bir bakarsınız ayni kalır. Bizimle resmen dalga geçiyorlar. Döviz kurları sabitlendi diyorlar. Kime sabitlendi? Gidin bugün bir döviz bürosuna hala kurlar yükseliyor, vatandaş yüksek kurlar üzerinden döviz almak ve borç ödemek zorunda kalıyor. Bu ülkede bir an önce ne olacaksa olmalı ve biz Türk Lirasından kurtulmalıyız. KKTC halkını kalkındıracak tek yol Türk Lirasından kurtulmasından geçer. Ben Türkiye’de yaşamıyorum ama onun krizinden en çok ben etkileniyorum. Bu benim suçum değil ki.