banner564

Veda notu

CTP liderliğini devretmeye hazırlanan Yorgancıoğlu, 22 aylık sürede parti içi ve hükümette yaşadığı sıkıntılarla, yapılan icraatları kamuoyuyla paylaştı

Veda notu
banner598
Özgül Gürkut MUTLUYAKALI (TAK)
Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucunun ardından olağanüstü kurultay kararı alan CTP-BG’de yeniden başkan adayı olmayacağını açıklayan Genel Başkan ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 14 Haziran’dan sonra da siyasete devam edeceğini ve partisinin kendisine vereceği her görevi yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Yorgancıoğlu, kimseye kırgınlık duymadığını, buna hakkı da olmadığını düşündüğünü belirterek, “Benim bütün çabam Kıbrıs Türk halkı içindi, parti içindi” dedi.
CTP-BG’de 14 Haziran’da yapılacak kurultay sonrasında oluşacak yeni hükümette CTP’nin yeniden yer alacağını ifade eden Yorgancıoğlu “Bana göre CTP’nin yer alacağı bir hükümetin dışında bir model mümkün değildir.
Erken seçimin halktan kabul görmeyeceğini, parlamentodaki 50 milletvekilinden yeni bir yapı çıkabilmesi gerektiğini kaydeden Başbakan Yorgancıoğlu, partililerine de “dört elle partiye sarılmaları” çağrısı yaptı.

Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi…
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 22 ay önce hükümeti kurarken en büyük iddia ve hedeflerinden birinin kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi ve yerel gelirleriyle cari giderlerini karşılayan bir bütçe olduğunu belirterek, geçen yılın sonlarından bu yılın şubat ayına kadarki 6 aylık sürede maaş ödemelerinin Türkiye’den ekstra para istenmeden yapıldığını söyledi.
2016-18 Ekonomik İşbirliği Protokolü’nün zemininin hazırlanması için bir üniversiteden hizmet alımıyla yaptıkları çalışmayla veriler toplandığını, bunların geçen Salı günü kendilerine sunulduğunu, önümüzdeki Salı da Reel Sektör Danışma Kurulu’na sunulacağını ifade eden Başbakan, masaya otururken bu verilerin kullanılacağını açıkladı.
Başbakanlık ve parti genel başkanlığı görevini bırakmaya hazırlanan Özkan Yorgancıoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin hükümet dönemi, güncel tartışma konuları ve gelecek planlarıyla ilgili sorularını yanıtladı.

2 seçim ve kaybedilen 8 ay…
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Siyasi Partiler ve Kamu Görevlileri yasalarının daha önce olgunlaşıp Meclis’ten geçebilmesi gerektiğini, ancak bundan vazgeçtikleri anlamı da çıkarmamak gerektiğini belirterek, “Ama koşulların bize dayattığı bazı gelişmeler oldu” dedi.
Bunların ne olduğu sorusuna karşılık Yorgancıoğlu, hükümetleri döneminde iki seçim yaşandığını, toplamda 8 ay kaybedildiğini, ayrıca konsensüs gerektiren bazı yasalarda farklı endişeler belirtenler olduğunu anlattı.

22 ayda 113 yasa
Başbakan Yorgancıoğlu, bunlara örnek olarak icraatlarını sıraladı ve “Bu hükümet döneminde, ki 22 aylık bir hükümettir, 113 yasa yaptık. UBP’nin 5 yılda yapamadığı kadar çok yasayı Meclis’ten geçirdik” dedi.
Yorgancıoğlu, şubat ayı ve öncesindeki 6 aylık sürede hükümeti kurarken ki iddialarından birine uygun olarak yerel gelirlerle cari giderlerin karşılandığını ve maaş ödemeleri için Türkiye’den ekstra kaynak istenmediğini söyledi. 

“Sendikaların eylem haklarına saygılıyım ancak…”
Hükümetin CAS çalışanlarına verdiği sözü de yerine getirdiğini, aylarca süren çadır eylemleri ve grevlerde kimsenin burnunun kanamadığını, kimseye müdahale edilmediğini, kimseye dava açılmadığını, polise sürekli sakin olmaları talimatı verdiğini anlatan Başbakan Yorgancıoğlu, iki öğretmen sendikasının Meclis eylemi ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili soruyu da şöyle yanıtladı:

“Ben her yapılan eylemin doğru olduğu inancında değilim. Herkes için geçerli kurallar vardır. Bunu herkes bilir. Bu arkadaşlarımız daha önce de birilerini ziyaret için Meclis’e gelmişlerdir. Kuralların ne olduğunu bilmeleri gerekir. Üstelik Genel Kurul salonuna girdikten sonra kullandıkları ifadeler de çok doğru ifadeler değildir. Bunlar kendi kamera kayıtlarından facebook ve twitter’a atılmış ifadelerdir. Dolayısıyla ‘biz bilmezdik’ gerekçeleri doğru değildir. Eğer siz kendi kurumlarınıza sahip çıkmazsanız, onların onuruyla oynarsanız, bir başkasının aynı kurumların onuruyla oynamasına söz söyleyemezsiniz. Öyle bir hakkınız yoktur. Dolayısıyla ben eylem haklarına saygılı olmakla beraber bunun ondan ayrı olduğunu düşünüyorum ve aslında hiç yapılmaması gereken bir davranış olduğunu söylemek istiyorum.”


Denktaş’ın istifası ve TC Yardım Heyeti…
“Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, yakın geçmişte görevi bırakırken en büyük gerekçesini çalışmalarına Yardım Heyeti’nin takoz koymasını gösterdi. Siz buna katılır mısınız?” sorusuna karşılık Başbakan, iki ülke arasında bir anlaşma varsa bunun uygulandığını, eğer beğenilmiyorsa günü geldiğinde değiştirilmesi için gerekli çalışmanın yapılabileceğini anlattı.
2016-2018 Ekonomik Programı’yla ilgili çalışmayı ve Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’yla ilgili öngörüleri örnek veren Başbakan Yorgancıoğlu, TC Yardım Heyeti’nin işleyiş biçimine dair itirazların da konuşulması, görüşülmesi gerektiğini söyledi.

 “Bize gelmeden oraya gidilirse…”
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, belediyelerin, derneklerin, kulüplerin ilgili bakanlığa değil TC Yardım Heyeti’ne gitmesinin sıkıntı yarattığını belirterek, “Eğer oraya gitmez ve doğrudan ilgili bakanlığa giderse zaten işler otomatik düzelir. Yani düşünün, kendi belediyeniz, bir projesi olabilir haklı olarak bu projeyi İçişleri Bakanlığı’na sunar ve bakanlık aracılığıyla TC Yardım Heyeti’nin yerel yönetimlere ayırdığı kaynağı talep ederse o zaman bir sıkıntı kalmaz. Ya da sizin bir muhtarınız İçişleri Bakanlığı’na giderse…” diye konuştu.
Yorgancıoğlu, “Bu yapılmıyor ve direkt TC Yardım Heyeti’ne mi gidiliyor?” sorusuna karşılık “Maalesef” dedi; nedeni konusunda ise “Böyle bir alışkanlık var. Nasıl ki en küçük bir sorun için ‘Bakan’ı, Başbakan’ı göreyim kestirme yoldan gideyim’ alışkanlığı vardır, öyle bir şey… Dolayısıyla bizim de kendimize çeki düzen vermemiz gerekir diye düşünüyorum, başka şeyler yanında tabii ki…” ifadelerini kullandı.

“Mağusa Limanı’nın özelleştirilmesi gündemde yok…”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’un Mağusa Limanı’nın özelleştirileceğine dair açıklaması konusundaki sorular üzerine Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Bakanlar Kurulu’nda tartışılmış bir konu değildir. Sayın Serdar Denktaş da ‘partimizin haberi yoktur’ dedi” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin bir talebi var mı bu konuda veya imzalanan anlaşmalarda bu konu var mıydı?” sorusunu da yanıtlayan Yorgancıoğlu, anlaşmalarda bunun yer aldığını, ama zaten Mağusa Limanı özelinde yükleme boşaltma hizmetlerinin özel şirketçe yapıldığını belirtti.
Kıbrıs sorununun çözümü halinde Mağusa Limanı’nı büyütmeye, cruise gemilerinin gelmesini sağlayacak yatırımı yapmaya devletin gücü olup olmadığının da tartışılması gerektiğini belirten Başbakan Yorgancıoğlu, “Dolayısıyla bunun için zaten özelleştirmeye ihtiyaç duyulacak mı demek istiyorsunuz?” sorusunu da, “Özelleştirmeye demiyorum, bunu nasıl yapabileceğimizi tartışmamız lazım. Çünkü bizim tavrımız özerk bir yapı oluşturulması ama zaten konuşulan hizmetler konusudur” ifadeleriyle yanıtladı.

Akim’le yaşadığı polemik…
Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’le yaşadığı polemik konusundaki açıklamasında, kurumun sadece fiyat artışı istemekle kalmaması, 5 aşamalı öngördükleri enerji projesini hayata geçirecek adımları da atmasını beklediklerini ama bunun yapılmadığını anlattı.
Daha hükümetin ilk günlerinde KIB-TEK yönetiminden gelen taleple elektriğe zam yaptıklarını ve halktan çok eleştiri aldıklarını hatırlatan Başbakan Yorgancıoğlu, enerjide arz güvenliğini, sürekliliğini sağlamak, fiyatları düşürmek, alternatif enerji politikalarını gözetmek ve enerji sektörünü oluşturmak için bir çalışma öngördüklerini ifade etti. 

“Verilen destekten pişman değilim…”
Son Bakanlar Kurulu toplantısında kurumun 30 milyon TL daha borçlanmasına onay verdiklerini ve toplamda 280 milyon TL’lik bir borçlanmanın onaylandığını kaydeden Başbakan Yorgancıoğlu, KIB-TEK’e verdikleri destekten pişman olmadıklarını, çünkü tüm bunların özelleştirilmesini engelleyen koşulların sağlanması, ekonomik yapısının güçlenmesi, borç ödeme kabiliyetinin artırılması için yapıldığını vurguladı.
Yorgancıoğlu, kuruma yapılan istihdamların da tartışma yarattığını hatırlattı.“KIB-TEK’i özelleştirmek isteseydik ilk fiyat artışı talebini reddederdik” diyen Yorgancıoğlu, “Şimdi bile 30 milyon TL tutarındaki başka borçlarını ödesin diye bu hükümet karar alıyor…” ifadelerini kullandı.


“Tümerkan, verdiği sözlerin tersini yaptı…”
BRT Müdürü’nün görevden alınması konusundaki sorular üzerine Başbakan Yorgancıoğlu, yeni atamanın yeni hükümet tarafından yapılacağını, şu anda koordinatörün vekaleten müdürlüğü yürüttüğünü söyledi.
Yorgancıoğlu, görevden alınan Mete Tümerkan’dan BRT’nin giderlerinin azaltılması için dıştan hizmet alım akitlerinin iptalini istediğini, Tümerkan’ın da bunu yapacağını söylediğini ama kararı uygulamadığını; toplu sözleşme görüşmelerinde de kendisiyle konuştuklarının tersini yaptığını ve sendikaya “Bunu Başbakan istedi” dediğini belirtti.

Akıncı imzalarsa…
Yorgancıoğlu, önceleri gerekliliği konusunda tereddüt ettikleri ancak Anayasa Mahkemesi kararıyla anayasal bir kurum olduğu belirtilen Başbakanlık Denetleme Kurulu’na 5-6 ay önce Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı döneminde atama yapmak istediklerini ancak Eroğlu’nun atamaları imzalamadığını; şimdi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın imzalamasıyla kurulun çalışmaya başlayacağını anlattı.
Sayıştay’ın belediyelerde geç denetim yapmasının işleri tıkadığını, Maliye Teftiş Kurulu’nun da yeterli olamadığını kaydeden Başbakan Yorgancıoğlu, bu yüzden Başbakanlık Denetleme Kurulu mekanizmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

CTP’de neler oluyor?
CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Bir süredir CTP’nin temeli olan bazı değerlerin çok tartışıldığını, yıprandığını, erozyona uğradığını görüyoruz. Bir şeyler oluyor. Neler oluyor?” sorusunu “Vallahi şunu söylemek isterim, bende bir şey olmuyor. Ben bu partinin hâlâ Kıbrıs Türk halkının her alandaki garantisi olduğu düşüncesini taşıyorum. Ben 18 yaşımdaki değerlerim neyse, halen o değerlere sahibim, saygılıyım. Dolayısıyla bu algının yeniden oluşması gerekir” sözleriyle yanıtladı.

Parti kararlarına uyulmadı…
Parti büyürken bazı sıkıntılar olabileceğini, parti organlarında alınan kararlara uyulmadığı sürece sıkıntıların daha büyüyeceğini belirten Yorgancıoğlu, kendi başkanlığı döneminde LTB başkanlığı için ara seçim ve milletvekilliği erken genel seçimi yaşandığını, her ikisinde de başarılı olduklarını, milletvekilliği seçiminde oylarını yüzde 26’dan 38.5’e, milletvekili sayısını 15’ten 21’e çıkardıkların, iki ilçede yaşanan gerilim olmasaydı 24-25 milletvekili de çıkarabileceklerini ama olmadığını anlattı.

“Yerel seçimle sarsıntı yaşadık”
Yorgancıoğlu, geçen yılki yerel seçimlerde ise bazı belediye başkan adaylarında, parti meclisi onayına rağmen sıkıntı yaşandığını ve bunları aşmanın mümkün olmadığını; kırsal ağırlıklı olmak üzere 14 belediye kazandıkları halde Gazimağusa’yı, Girne’yi, Lefkoşa’yı kaybettikleri için bir sarsıntı yaşadıklarını söyledi.


“Siber’e sahip çıkılmadı…”
Olumsuz etkilerin sürdüğünü, Nisan ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de tartışmalar yaşandığını kaydeden Özkan Yorgancıoğlu, Sibel Siber’in parti meclisi onayıyla aday olduğunu belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Peki bu süreçte kim ne kadar çalıştı? Ben bu konunun gerçekten sonuçlar itibarıyla çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yani ben partinin adayına yeterince sahip çıkılmadığını düşünüyorum.” 
Başbakan Yorgancıoğlu, 2. Cumhurbaşkanı ve eski genel başkanlardan Mehmet Ali Talat’ın adaylığı konusunda ise “Partililerimizin takdiridir” dedi.

Güncelleme Tarihi: 08 Haziran 2015, 09:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474