Mert ÖZDEŞ

  Kuzey Kıbrıs’ın eski ve deneyimli siyasilerinden, araştırmacı-yazar İsmail Bozkurt da KKTC’nin kamu düzenine ve siyaset anlayışına isyan etti. Bozkurt, bugünkü yapının ‘yağma düzeni’ olduğuna dikkat çekti.

   Diyalog TV’de Odak Noktası programına konuk olan Bozkurt, ülkede siyaset kurumunun neden itibar kaybına uğradığını anlattı.

   1990 yılından sonra aktif siyaseti bıraktığını söyleyen Bozkurt, geride kalan 25 yıla bakıldığında dönemin sorunlarının kronikleşerek bugünlere ulaştığını belirtti. Bozkurt şöyle dedi:

“Siyaset artık toplumda tartışılan bir konudur. Çünkü siyaset sorun çözmek için vardır. Oysaki bizde siyaset sorun çözmek yerine sorun üretir hale gelmiştir. Ben 1990 yılından itibaren aktif siyaseti bıraktım. O dönemin sorunlarının kötüleşerek bugünlere geldiğini görüyorum. Sağlık, Eğitim, Çevre, İmar, Trafik gibi aklınıza gelebilecek her şey bir sorun. Yani 25 yıl önce tartıştığımız konular bugün hala konuşuluyorsa bir adım ileriye atılamamış demektir. Ülkede siyaset başarılı değildir demektir.”

Parlamenter değil popülist sistem

Bozkurt, Popülizmin bir yönetim şekli haline dönüştüğünü ifade ederek, “Popülizm ülkede inanılmaz bir hastalığa dönüşmüş durumda. Devlette tam bir yağma düzeni var. Eskiden savaş sonrası kazanan tarafı, kaybedenin her şeyine sahip olma anlayışı bugün devletin yönetim biçimine dönüşmüş durumda. Sistemin adı parlamenter değil popülist sistemdir.”

Bürokrasinin inanılmaz boyutlara ulaştığını belirten Bozkurt, “Devlet dairelerine gitmeye korkar olduk” dedi.

Bozkurt şunları kaydetti: “Devlet daireleri inanılmaz bir bürokrasi içinde. Bu ülkede tanınmış bir kişi olarak bile devlet dairelerine gitmekten korkar oldum. Peki, sıradan vatandaş işini nasıl hallediyor diye merak ediyorum.”

“PARLAMENTER SİSTEM BAŞARILI OLAMADI”

Başkanlık Sistemi tartışmalarına değinen Bozkurt, parlamenter sistemin başarılı olamadığını ve bir dönem karşı olduğu başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini belirtti.

“Kıbrıs Türk Halkı, Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde başkanlık sistemi ile idare edildi. Kıbrıs Türk Yönetimi döneminde de başkanlık sistemi vardı. Sonra yarı başkanlık sitemine geçildi. Kurucu Meclis’te bu konu çok tartışılmıştı. Başkanlık sistemine tepkiden dolayı parlamentarizme kayıldı. Bende bu konuda etkiliydim. Ama bugün bana sorarsanız parlamenter sistem başarılı oldu mu? Hayır. Değişmeli mi? Evet değişmeli...”