banner564

‘Hayallerinizden ödün vermeyin’

Magic Touch direktörü Özlem Özbek Eminoğlu, başarının sırrını Diyalog okurları ile paylaştı:

‘Hayallerinizden ödün vermeyin’
banner598
Cemre AKAR

   Güçlü ve sempatik duruşuyla iş dünyasında saygın bir konum edinen Magic Touch’ın başarılı direktörü Özlem Özbek Eminoğlu, bu hafta Diyalog ‘Genç Vizyon’a konuk oldu. 

Ülkemizde kadınların daha çok öğretmenlik veya memurluk gibi mesleklere yönlendirildiğini, fakat imkan yaratıldığında çok zor mesleklerde başarılı olabileceklerini dile getiren Özlem Özbek Eminoğlu evli ve 2 çocuk annesi olmasına rağmen eşinin de desteğiyle tüm zorlukları aşabildiğini söyledi. Eminoğlu; genç iş kadınlarına risk almaktan çekinmemelerini ve hayallerinden ödün vermemelerini tavsiye etti! 

   Soru: Magic Touch’ın genç ve başarılı direktörü Özlem Özbek Eminoğlu’nu daha yakından tanıyabilir miyiz? 

Yanıt: 19 Haziran 1976 ‘da Lefkoşa’da doğdum. Eğitimimi TMK Lefkoşa’da tamamladıktan sonra lisans ve yüksek lisans eğitimimi Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde devam ettim. Uluslar arası ilişkiler mezunuyum.
Kısa süre Dışişleri Bakanlığı’nda, bir yıl da İktisat Bankası’nda çalıştıktan sonra 1997 yılında Magic Touch kuruldu. 
Evli ve iki çocuk annesiyim.
Asya 15, Kayla 8 yaşında. Eşim İnşaat Mühendisi, Mehmet Eminoğlu. 
2001 yılından bu yana Girne de yaşıyorum. 
Tam bir girne aşığıyım 
Kendimi dinlemek istediğimde kitap okumayı çok seviyorum. Deniz kenarında yaz kış yürüyüş yapmayı, fırsat buldukça seyahat etmeyi seviyorum. Benim için en kıymetli şey dostluk ve dürüstük. 


   Soru: Magic Touch’ın iş piyasasına girişi ve şu anda geldiği noktayı göz önünde bulundurarak süreci değerlendirebilir misiniz? 

   Yanıt: Fotokopi olarak başladık tabi ki. 1997 yılında renkli fotokopi renkli TV icatı kadar önemliydi ve bunu ilk yapmak ayrıcalık benim için. 

“Bununla birlikte hep ilklere imza attık ve farkı en başta böyle yarattık! 
Sloganımız hep hayallerimiz ve ötesi oldu.”

 Önce Lefkoşa şubesi açıldı. Babamın bir arkadaşının bize makine tanıtımıyla başladı serüvenimiz. Ailece hep bir fotoğraf merağımız oldu. Küçük bir vesikalığın tek tuşla A3 e büyümesi devrimdi o yıllarda. 
Eşimle birlikte start aldık. Girne’ye yerleşdikten sonra herkes kendi işine devam etti. Girne bölgesinde iki şubemiz var. Birisi öğrenci şubesi. Tamamen öğrenciye hizmet veriyor. Bu yolda hep birlikte yürüdüğüm arkadaşım orda şubenin başında ben onlara misafir oluyorum her gün. Her şey ekip işi anlaycağınız. 
Lefkoşa şube kız kardeşimin kontrolunde. 
Girne şubemiz merkez şu anda. Yelpazeyi her geçen gün genişletiyorum. 


   Soru: Yeniliklerden  bahsedebilir misiniz? 

   Yanıt: Fotokopi ile başlayan şirketimiz şu anda logosuna tasarım ve imalatı eklemiş durumda.   Her türlü basılı evrağın tasarım ve baskısı dışında şu anda tabela imalatı yapıyoruz. 
“Reklam sektöründe yelpazesi bu kadar geniş bir ajans daha yok!”
     Dijital baskıda son nokta xerox 1000, 2 adet challenger 3.20 baskı yapabilen makine , lazer kesim ve şu anda adada tek olan Mimaki UV Flatbed makineyi son üç yılda bünyemize kattık. Tüm imalat işleri  bizim tarafımızdan direk olarak yapılıyor. 25 kişilik hepsi kendi alanında profesyonel bir ekibe sahibim. 

   Soru:Anlaşılan “Magic Touch”’ın şu anda geldiği noktada ciddi bir emek ve alınteri var!
   Yanıt: Evet, bir yerlere gelebilmek için çok çalıştık. Çok alkışlandık bir o kadar da taşlandık ama hiç yılmadık. Ben ve ekibim her geçen gün kendimizi biraz daha geliştirmek için araştırıyor ve öğreniyoruz. Teknolojinin de öğrenmenin de sonu yok . Biz şimdi sanatla teknolojiyi dans ettiriyoruz.

Eşim bana bu yolda hep destek oldu.!

    Sabahlara kadar çalıştım hep dibimde durdu. Çocuklar bazen şikayetçi olsa da telafi etmek için kendimden hep ödün veriyorum. Eşim bana her konuda büyük destek oldu.”

   Soru: Ülkemizde iş yapılabilirlik pazarı sizce ne durumdadır?
   Yanıt: Aslında benim söylediğim bir şey var hep. Pazarı biz yaratıyoruz!
Gelişmekte olan ülkelerde insanlar her zaman risk almak zorunda.
Nüfus yok denecek kadar az. Piyasa çok dar ve insanlarımız yeniliğe aç. Sürekli avrupa ülkelerine hayranlık duyuyoruz. Komşumuz (Rum Kesimi) Avrupa biz değiliz psikolojisi var herkesde.”

    Magic Touch bunu aşdı. Şu anda bizim teknolojimiz ve verdiğimiz hizmet avrupa standardlarının üstünde ve değil komşumuzda Türkiye’de bile sayısı az. İş yapılabilirliğe gelince, biz hep kendi imkanlarımızla birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Sürekli yatırım sürekli yatırım. İş yapıyoruz tabi ki hem de çok fazla, çok çeşit. Yenilik ve çeşitlilikle fark yaratıyor ve pazarı öyle tutuyoruz. Ben paylaşımcı bir insanım. Sektördeki arkadaşlarla iş paslaşmayı seviyorum . 
   Onlar da bana güveniyor ve herkesle karşılıklı güven ve dostluk çerçevesinde çalışıyorum. Birçok ajans ve reklam atölyesine iş yapıyorum.
   İş yapabilmek için artık herkese bireysel yaklaşmak çok önemli. Müşterimizle birebir ilgileniyoruz. Bu ciddi bir farktır şu anda ülkemizde bankalarda bile bireysel bankacılık hat safhada.

Liderlerden biriyiz

   Soru: KKTC’deki rekabet piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle baskı Sektöründe ?

   Yanıt: Baskı sektöründe liderler var tabi ki. Biz de onlardan biriyiz. 
Baskı dediğinizde bu basılı kağıttan basılı her türlü plastik,ahşap vs diye gidiyor. Dijital baskı şu anda pazarın büyük bölümünü dünyada ele geçirmiş durumda. 
Ofset çok hızlı teknolojik olarak geliştiği için basılı kağıtlarda minimum üretim sayıları artık 10.000 ve üzeri oldu.

   Düşük tirajlı işlerde sürekli dijital baskı kullanılıyor.İnsanların öncelikle dijital baskı ile ofset baskının farkını insanlara anlatabilmek önemli. Kimin kiminle rekabet edeceği önemli. Rekabet ederken elma ile elma karşılaştırılmalı. Sürekli matbaalar fiyat kırarak çalışıyor. Ancak teknoloji ve kalite çok önemli. Verilen hizmet önemli. Matbaa şu anda bizim ülkemizde yenileniyor. Eski matbaa mantığı çalışan 40 ın üzerinde matbaa var ve şu anda teknolojiyi getiren yeni matbaalar ve dijital baskının çoğalmasıyla zor durumda. Fiyat kırma politikasıyla ayakta durmaya çalışarak hem piyasayı bozup hem de kendilerini kötü duruma sürüklüyorlar.

   Günün sonunda vergi ve elektrik faturaları bile ödenemeycek duruma geliyor. Dijital e gelince, bir makine al koy dükkan aç yanlış mantık. Fotokopici düz mantık aslında. Dijital sektör çok geniş. Şu anda biz kapıdan kimlik fotokopisi çekmeye giren her insana bile ne iş yaptığımızla ile ilgili broşür verip kendimizi anlatıyoruz. Neden? Çünkü her yıl biz da farklı biriyiz. Öğreniyoruz öğretiyoruz. Sürekli kendinize ve işinize yatırım yaparsanız rakipleriniz hep sizi bir adım arkadan takip eder. 

    Soru: İş dünyasında saygın ve güçlü bir duruş kazanamak için nasıl bir yol izlediniz?

    Yanıt: Daha önce de söylediğim gibi ben paylaşımcı bir insanım. Bana yanlış yapılmadığı sürece kimseyle ters düşmem. 
   Örneğin; iş yaptığım ajanslar var. Onlar benim müşterim. Onların da iş yaptığı firmalar var. Hiçbir zaman onların iş yaptığı firmalara bulaşmam. Onlar bana iş yaptırmak için gelse bile öncelikli olarak bunu ajansımla paylaşırım. 
“En çok dikkat ettiğim şey doğru bir ekiple çalışıp gelen her müşteriye gerekli özeni göstermek. Kaç paralık iş yaptırdığı önemli değil. Önemli olan burdan mutlu ayrılması.”

    Birçok kurum ve kuruluş ile de birlikte çalışıyoruz. Özellikle ihtiyaçlı kişilere yardım etmek için özen gösteriyoruz. Yardım organizasyonlarına sponsorluk ediyoruz.Her zaman iyi niyetli yaklaşıyoruz çevremize. 

   Soru: Bir kadın olarak iş hayatında  var olmanın zorlukları ve avantajları sizce nelerdir ?
   Yanıt: Zorluğu çok tabi. Evli ve çocuklu bir iş kadınıysanız çok daha zor. 
Şu anda benim çalışanlarımın %70 i erkek.
   Bu geçen zaman içerisinde gerçekten başarabildiğim en güzel şeylerden biri de onların beni gerçekten çok güçlü bir patron olarak benimsemeleri. 
   Makine arızalandığında müdahale edebilen, atölye ile montaj yapabilen, ölçü alınacağında merdivene çıkıp yeri geldiğinde ölçü alan, günlerce atölyede onlarla baskı yapabilen onlara göre değişik güçlü bir işverenim. Normal olarak nitelendirdikleri bir kadın işveren değilim. Olmadım olamadım hiçbirzaman. Bir ofisim yok mesela.  
İş yerinde pek zorluğum yok aslında. Kadın işveren çoğunlukla piyasada daha saygın bir yer edindi ülkemizde. Keşke sayımız daha da artsa. 

“50 Kişilik ticaret odası meclisinde sadece 6 iş kadını var. Zor olan anne ,eş ve ev hanımı olabilmek.”


   Soru: Bir iş gününüzü nasıl geçirirsiniz ?

   Yanıt: Sabah 7.45’te evden çıkıp çocukları okula bıraktıktan sonra öğrenci şubemizde güne başlıyorum. Yarım saat kadar orda durup merkez şubeye geçiyorum. Atölye imalat ve montaj bir gün önceden planlanmış olmasına rağmen tüm ekiple sabah tekrar herşey gözden geçirilip grafik ofisleriyle toplantı yapıyorum. Sonrasında mail kontrolü yapıyorum ve gün içinde hangi noktada olursam olayım sürekli mail kontrolü devam ediyor. Müşteriye anında cevap vermek çok önemli. Stok ve muhasebe için hergün zaman ayırıyorum. Personel gün içinde her konuyla ilgili mutlaka beni bilgilendiriyor. 
   Genel muhasebeye Cuma günleri yarım günümü ayırıyorum. Gün içinde müşteri ziyaretleri ve iş toplantıları için genelde öğleden sonra 3-5 arasında çözmeye çalışıyorum. Ölçü almaya atölye gitse bile ben işi herzaman kendim gidip görmek istiyorum.Müşterimin beni mutlaka görmesini ve tanımasını isterim. Kendi özel ihtiyaçlarım ile ilgili birşey varsa 6 dan sonra hallediyorum günün rutinini bozmaktan çok hoşlanmıyorum. 
   Öğle yemeklerini genelde ofiste personelle ve eşimle yiyorum ya da herhangi bir müşterim veya arkadaşımla 1 saatlik bir ara veriyorum ama çok nadir oluyor bu.

Arabada her zaman yedek kıyafet var

   Soru: Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
   Yanıt: Rahat ama şık olmayı severim. Gün içinde toplantım olacaksa mutlaka yedek kıyafetlerim arabamda durur. Ofis çok büyük olduğundan ve sürekli hareket ettiğim için pek topuklu ayakkabı ya da etek giyemiyorum. Ancak her zaman şık ve kaliteli giyinmeyi severim. 
   Yalın ama güzel. Çok hafif makyaj yaparım. Bazen spor bazen gotik bazen klasik bir insanım. İkizler burcuyum ve değişken renkli kişiliğim tarzıma da yansıyor. Farklı bir tarzım var. Herkes öyle söylüyor 

   Kışın elbiselerim, çizmeler ve kalın tayt çoraplarım vazgeçilmezim. Hiç kazak giyemiyorum. Tüm kış gömek veya ince şeyler giyerim.En fazla soğuk günlerde bir kot ceket giyer çıkarım.

   Soru: Genç iş kadınlarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? 
   Yanıt: Benim iki kızım var. Girişimci olmalarını istiyorum. Kültürümüzde kız çocukları illa ki ya öğretmen ya memur olsun gibi bir yaklaşım var. Benim babam da ayniydi. Öğretmen olmamı çok istedi ama şimdi benimle gurur duyuyor. Benim genç iş kadınlarına tavsiyem girişimci olmaları. Risk alın bildiğinizden hayallerinizden ödün vermeyin. Kadına inanın bana o enerji o güç, o beyin verildi kullanın. Birçok işi bir arada yapabilme yeteneğine sahibiz.

Güncelleme Tarihi: 10 Ağustos 2014, 08:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474