Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK), büyük bölümü içerisinde antik Soli Tiyatrosu alanının bulunduğu tarihi öneme sahip arazinin eski sahibi üç Rum aileye, arazileri için 2 milyon Euro teklif ettiği bildirildi.

   Simerini Gazetesi, antik Soli Tiyatrosu alanının bulunduğu tarihi öneme sahip arazinin Rum Yönetimi’nin “cimriliğinden” dolayı KKTC’nin eline geçme “tehlikesinde” olduğu savundu.

   Simerini, Rum hükümetinin tarihi değere sahip araziyi istimlak etmeyi reddettiğini belirterek,

bahse konu arazinin ait olduğu üç aileye, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) arazileri için 2 milyon Euro teklif ettiğini yazdı.
  Gazeteye göre, Rum ekonomisindeki kriz nedeniyle büyük borçları olan, işsiz kalan ve evlerini bile kaybetmekle karşı karşıya kalan aileler, mallarını satın alması veya Rum tarafındaki hali arazi ile takas etmesi için Rum Yönetimi’ne başvurdu. Ancak bu yöndeki bütün çabaları Rum Başkanlık Köşkü’nün ve ilgili bakanlığın (Rum İçişleri Bakanlığı) reddiyle sonuçlandı. Köşk ve İçişleri Bakanlığı ailelere, herhangi bir tazminat verme olanağı bulunmadığı cevabı verdi.
   Gazete, Rum Yönetimi’nin bu tavrı yüzünden şu anda, “Lefkoşa Rum Arkeoloji Müzesi”nde sergilenmekte olan Soli Afroditi heykelinin içerisinde bulunduğu tarihi arkeolojik alanın “Türklerin eline geçme tehlikesinde” olduğunu yazdı.
   Söz konusu arazinin özel durumundan dolayı Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreteri Yorgos Perdikis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e gönderdiği 13 Eylül 2013 tarihli mektubunda, “Bu mülk herhangi bir Türkün eline geçerse arkeolojik eserler büyük ihtimalle tahrip edilecek” iddiasında bulundu.

Kiliseye göre hainlik

   Rum Ortodoks Kilisesi ise Soli Tiyatrosu bölgesindeki arazinin satılacak olmasına öfkeyle tepki gösterdi.  Başpiskopos 2. Hrisostomos, temsilcisi aracılığıyla mal sahiplerinden birine 4 Temmuz 2013 tarihinde mektup göndererek araziyi satma niyetini “hainlik” olarak niteledi.
   Gazete, ilgili mektuptan özetle şu alıntıya yer verdi:
   “Kıbrıs Kilisesi Sen Sinod Meclisi’nin 5 Şubat 2013 tarihindeki yılın ilk olağan toplantısında, işgal bölgelerindeki Kıbrıs Rum mallarının haraç mezat satılmasıyla ilgili bilgileri büyük bir endişeyle inceledi ve en azından hainlik olarak gördüğü bu uygulamayı kınamaya karar verdi. Buna paralel olarak Sen Sinod Meclisi yerinden edilmişleri, milli vicdanlarının gerektirdiği sabrı göstermeye, hükümeti de, yurtlarına ve mallarına geri dönene kadar yaşayabilmeleri için yerinden edilmişleri destekleme yollarını bulmaya çağırıyoruz.”