Güney Kıbrıs’taki fanatik partiler, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleştirilen görüşme hakkında yine olumsuz değerlendirmelerde buundular. 

   Fileleftheros gazetesi, AKEL ve DİSİ dışında, diğer siyasi partilerin açıklama yaptığını, partilerin çoğunluğunun ise olumsuz yorumlarda bulunduğunu yazdı. 

   Habere göre DİKO açıklamasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Kıbrıslı Türklerin değil Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini ileri sürdü. 

   DİKO, Akıncı tarafından, Kıbrıs’ın doğal zenginliğinden faydalanması için Rum Yönetimi’nin egemenlik haklarını yerine getirmesiyle ilişkilendirilen Kıbrıs sorunundaki zaman takviminde ve Türk garantilerinin devam etmesindeki kabul edilemez ısrarın, Akıncı’nın, Türk talepleriyle özdeşleştiğini gösterdiğini savundu.

   EDEK açıklamasında, Akıncı ile Erdoğan arasındaki görüşmenin, Kıbrıs sorunundaki çizgiyi belirleyenin, Kıbrıslı Türklerin değil Ankara’nın olduğunu teyit ettiğini, bu nedenle bu görüşmenin, Lefkoşa’da ileriki günlerde yapılacak görüşmeler ve muhtemelen New York’taki görüşme için yapıldığını ileri sürdü. 

   EDEK ayrıca daha büyük öneme sahip olan noktanın Kıbrıslı Rumların güvenliği olduğunu zira Kıbrıslı Türklerin güvenliğinin, demokratik çözüm çerçevesinde AB normlarının mutlak şekilde uygulanmasıyla sağlanacağını savundu. 

Emir veriyor

   Rum Vatandaşlar İttifakı, Akıncı ile Erdoğan arasındaki görüşmenin, Türk Cumhurbaşkanı’nın, Akıncı’ya “emir veren rolünü” bir kez daha teyit ettiğini ileri sürdü. 

   Vatandaşlar İttifakı, Akıncı ve Erodağan’ın “uzlaşmaz tavır” gösterdiğini de iddia etti. 

   Rum Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği ise Akıncı ve Erdoğan’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yürürlükten kaldırmayı ve sondaj çalışmalarının iptalini istediğini savundu. 

   Rum Ekologlar ayrıca, Akıncı ve Erdoğan’ın Rum Yönetimi’nin sondaj programının önüne geçilmesi için izlenecek taktiği ele aldığını da ileri sürdü. 

   ELAM ise açıklamasında Erdoğan’ın, Akıncı’yı , Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kaldırılmasına ilişkin planı harfi harfine uygulamaya çağırdığını savundu.