banner564

Bir tek o gelmedi

Denktaş, Talat, İrsen Küçük, Siber, Yorgancıoğlu gibi birçok siyasinin ayakabılarını tamir ettiğini söyleyen 40 yıllık usta Arif Nurok, Eroğlu’na sitemli

Bir tek o gelmedi
banner598
Zorkun TAŞER
Gazimağusa’ya bağlı Vadili Köyü’nde 1958 yılında doğan Kunduracı Arif Nurak, amcasından öğrendiği mesleğini neredeyse 40 yıldır devam ettiriyor.
Lefkoşa Belediye Pazarı yanında, eski atölyesinde mesleğini özveri ile devam ettirmeye çalışan Kunduracı Arif Nurak, Diyalog’a, dünden bugüne mesleğini anlattı. 
Bu güne kadar Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, eski başbakan İrsen Küçük’ün, Meclis Başkanı Sibel Siber’in ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun ayakabılarını tamir etttiğini anlatan Arif Usta, bunun çok gurur verici bir duygu olduğunu aktardı.
Nurok, siyasilerden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kendisine bunca yıldır henüz ayakabılarını tamire getirmediğini söyledi.

“Mesleği bana amcam öğretti”
Diyalog’a konuşan Arif Usta, dünden bugüne kunduracılık zanaatının gelişimini, yok olma sürecini ve unutamadığı anılarını anlattı.
Arif usta, mesleğe 1968’de ilkokul çağlarında başladığı belirterek, “Benim ustam amcamdı, bu zanaatı amcamdan öğrendim. İlkokul ve ortaokul yıllarında her gün okul çıkışı amcamın yanına gider ona yardım ederdim. Bu mesleği öğrenmek için çok hevesliydim. Amcamın yaptığı iş çok ilgimi çekerdi” dedi. Arif usta sözlerine “Askere gidene dek 10 sene amcamın yanında hem çalıştım hem de bu zanaatın inceliklerini öğrendim. Askerlik bittiğinde de Bandabulya’nın yanındaki bu küçük dükkânı açtım. 1978’den bu yana aynı yerde aynı mesleği yapıyorum” diye devam ederek işine ve sanatına olan sevgisini belirtti. 

Kunduracılık mesleği yok olmak üzere
Kunduracı Arif Nurak, 1980 -82 yıllarında fabrikalarda üretimi yapılan ayakkabıların ülkemize gelmesi ile kunduracılık mesleği de bitmiş olduğunu söyleyerek, o dönem işi büyütmek adına aldığı makinelerin de hep elinde kaldığını ve şuanda evinde bir sürü kullanamadığı makine durduğunu ifade etti. Ardından kunduracılık mesleği ile uğraşanlar insanların ayakkabı tamirine yöneldiğini dile getiren Arif usta, birçok kunduracının da dükkânlarını kapatmak zorunda kaldığını anlattı.

“Müşterilerim üst sınıf insanlar”
Gün içerisinde 20-25 müşteri geldiğini söyleyen Arif usta, müşterilerinin genellikle orta ve üst sınıf insanlar olduğu dile getirdi. 
İnsanlara bunu anlattığı zaman biraz garipsendiğini ifade eden Arif Usta, bu durumu söyle açıkladı: “Alt sınıf insanlar 20-25 TL’lik ayakabı alıyorlar ve genellikle bir dönem sonra yırtılınca ya da açılınca atıyorlar, ancak üst sınıf insanların aldığı 200-300 TL’lik ayakabılara bir sorun olunca tamir ettirmek istiyorlar, o fiyata alınan bir ayakabıyı kolayına çöpe atmıyorlar.” 
Coğunlukla bayan müşterisi olduğunu söyleyen Arif usta, az da olsa arada bir erkek ayakkabısı tamir ettiğini dile getirdi.

“Sadece Eroğlu gelmedi”
Bu güne kadar Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın, Mehmet Ali Talat’ın, İrsen Küçük’ün, Sibel Siber’in ve Özkan Yorgancıoğlu’nun ayakabılarını tamir etttiğini anlatan Arif Usta, bunun çok gurur verici bir duygu olduğunu aktardı.
Henüz Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun kendisine ayakabılarını getirmediğini dile getiren Arif usta, gülerek hikayesini anlatmaya devam etti.

Amerikalı profesörü unutamadı
Bu güne kadar unutamadığı bir anısını ise Arif usta şöyle anlattı:  Bir büyüğümüz, o zamanın Sayıştay Başkanı Sn. Nail Atalay Bey, “Bellapais’e Giden Yol” kitabının yazarı, aynı zamanda bir milletvekili olan Amerikalı bir profesörün 47 numara tabanları açılmış ayakabılarını getirmişti dükkânımıza. Onun ayakkabılarının tamirini yapmıştım. Daha sonrasında şoförü gelip almıştı. Daha sonra profesör teşekkür için kendisi geldi, potinlerini çok beğenmiş, meslek hayatımdaki en büyük anılarımdan biri bu. Profesör beni Sn. Rauf Denktaş Bey’e de anlatmış, tavsiye etmiş. Daha sonrasında Denktaş Bey’de ayakkabılarını bana getirmeye başlamıştı.”

“Sanat okulları gerekiyor”
Aile mesleğini devam ettirecek biri olup olmadığını sorusuna Arif usta, üzülerek şu cevabı verdi: “Çocuklarımın hepsi Üniversite mezunu, kendi meslekleri var. Benden sonra bu işi devam ettirecek biri yok. Ülkemizde böyle meslekler sanat okulları olmadığı için unutulup gidiyor. En büyük eksikliğimiz bu.” 
Kuzey Kıbrıs’ta Sayılı ayakabı tamircisi kaldığını söyleyen Arif usta, Seyh Nazım Kıbrıs-i’nin de sağlıklı olduğu dönem sanat okullarına ihtiyacımız olduğunu söylediğini dile getirdi. 

Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2014, 10:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474