banner564

‘Bizi üzüyorlar’

Dışişleri eski Bakanı Kenan Atakol, yabancı büyükelçilerin Kıbrıslı Türkleri hidrokarbon ve ‘hayali zenginlik’ iddiasıyla aldatmaya çalıştıklarını söyledi

‘Bizi üzüyorlar’
banner598

Raif DOĞRU

   Dışişleri eski bakanlarından, deneyimli siyasetçi Kenan Atakol, son zamanlarda AB üyesi bazı ülke yetkililerinin ve Kıbrıs’taki büyükelçilerin, hidrokarbon olayını öne çıkartarak, Kıbrıslı Türkleri ‘hayali zenginlik’ iddiasıyla kandırmaya çalıştıklarını söyledi.

   Diyalog’a verdiği özel demeçte “Bu durumu çocuklara şeker verip aldatmaya benzetiyorum” diyen Atakol, son zamanlarda Kıbrıs Türk basınında yer alan manşetleri de hayretle izlediğini söyledi. Atakol  “Çözüm geliyor, çözüm olursa herkes zengin olacak, herkes rahatlayacak gibi haberler veriliyor” diyerek şunları ekledi:

   “Hidrokarbon da bir aldatmacadır. Henüz ne kadar olduğu, ne zaman çıkarılacağı bilinmiyor ve bu konuda halka doğru dürüst bilgi de verilmiyor. Eğer varsa satıldığı zaman Türk halkına da hakları verilir. Buna aldanarak bir çözüme gidilmez.”

 

Devleti gasp ettiler

   Rum lideri Nikos Anastasiadis’in “Hidrokarbon olayını müzakere konusu yapmam” şeklindeki sözlerini değerlendiren Atakol şöyle dedi:

   “Rumlar 1963’ten beri devleti gasp ettikleri devletin tek sahibi oldukları iddiasını halen sürdürüyorlar. Anastasiadis’in son açıklaması da bunun açık göstergesidir. Şimdi de biz bunun meyvesini yiyeceğiz diyorlar. Bu şekilde düşünerek hata işliyorlar. Kendi gençlerini de zehirliyorlar. Bu düşünce değişmediği sürece Rumlarla bir çözüme varmanın mümkün olamayacağı inancındayım.”

 

Berlin başka, Kıbrıs başka

   Dışişleri eski bakanı Kenal Atakol, Berlin ile Kıbrıs’ın durumu arasında benzerlik kuran büyükelçileri hayretle izlediğini belirterek şöyle dedi:

   “İkisi arasında mukayese yapmak hiç doğru değil. Doğu ve Batı Almanya’da Almanlar yaşar, aynı dili konuşur. Aynı dil ve mezhepten ve akrabaları bir tarafta insanları konuşuyoruz. Onlarınki ideolijik bir bölünme idi. Şimdi bunun Kıbrısla mukayese edilmesi kabul edilir gibi değil. Bizleri aldatmaya çalışıyorlar.

   Ayrıca Almanya, Fransa gibi büyük ülkelerin Kıbrıslı Türkleri kandırma gayretlerini üzüntü ile karşılıyorum. Bu kabul edilemez bir yaklaşımdır. Kıbrıslı Türklerin bu aldatmacalara göğüs gereceğini düşünüyorum.”

 

Ayrılık isteyen onlar

   Atakol “ikinci bir referandumda Türkler yeniden evet derse bu kez ödüllendirme olur mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:

   “2004’te Kıbrıslı Türklere sözler verilmişti ve bu halk büyük bir fedakarlık yaptı. O plana “evet” demek Kıbrıs Türkü için hataydı. Kıbrıs Türkü neden “evet” dedi? Çünkü büyük bir aldatmaca ile karşılaştı. Köy köy dolaştılar milyonlarca Euro harcandı ve Kıbrıs Türkü aldatıldı.

Kıbrıs Türküne ‘kabul ederseniz zengin olacaksınız’ dediler ve bu iddialarını yaydılar. Halkımız da bunlara inandı.  ‘Kabul ettiğiniz takdirde büyük zenginlikler olacak, herkes villalarda yaşayacak’ gibi havalar yaratıldı. Ve bu halk zararına olan bir plana “evet” derken, Rumlar “hayır” dedi. Peki ne oldu?.. Ertesi gün verilen sözler unutuldu.”

 

 

 

 

 

25 Nisan’da son söz söylenmeliydi

   Referandumun yapıldığı 24 Nisan’dan bir gün sonra, yani 25 Nisan 2004’te Kıbrıs Türkü’nün bir deklerasyon yayınlayıp “Bizden artık bu kadar” demesi gerektiğini anlatan Atakol, bunu yapmamakla büyük hata edildiğini vurguladı.

   Atakol, sağduyu sahibi bazı yabancıların, hatta Yunanlıların “iki toplum birarada yaşamak istemiyor” dediklerini anımsatarak şunları kaydetti:

   “Son haftalarda Güney kıbrıs’ı ziyaret eden bir Yunanlı akademisyen, iki toplumun birarada yaşamak istemediğini, o nedenle birleşme yerine iki ayrı devletin konuşulması gerektiğini söyledi. Akademisyen, güneydeki bir üniversitede 50 öğrenciye Türklerle birlikte yaşamak isteyip, istemediklerini sordu ve sadece 2 kişi parmağını kaldırdı. Yani 48’i ‘hayır’ dedi ve akademisyon bu örnekten yola çıkarak baskılarla birleşme olamayacağına işaret etti. Bizim de artık bu gerçekleri anlayıp, kendi bölgemizde bir düzen içinde yaşamalıyız. Üç günlük sefa için geleceğimizi tehlikeye atamayız.Burası bizim vatanımızdır. Çocuklarımız, torunlarımız burada yaşayacak.”

 


Güncelleme Tarihi: 15 Nisan 2014, 03:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473