banner564

Cenevre’ye umutsuz gitti

Rum-Yunan tarafının tutumunu endişeyle karşılayan Akıncı, “Arzu ettikleri sonucun peşinen kabul edilmesini beklemektedirler, böyle bir müzakere süreci olmaz” dedi

Cenevre’ye umutsuz gitti
banner598

Özgül Gürkut MUTLUYAKALI

Cumhurbaşkanı Akıncı, İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında pazar ve pazartesi günleri devam edecek müzakerelere katılmak üzere dün akşam saatlerinde adadan ayrıldı. 
Akıncı, İstanbul’a hareketinden önce Ercan Havalimanı’nda basına açıklama yaptı, soruları yanıtladı. 
Cumhurbaşkanı Akıncı, bir haftalık aranın sonucunu 20 Kasım sabahı göreceklerini belirterek, bu bir haftalık arada Kıbrıs Rum tarafı ile Yunanistan’dan gelen haberlerin kendisinde, 20 Kasım sabahı karşılaşacakları tutumla ilgili endişeler yarattığını dile getirdi.
Akıncı, “Arzu ettikleri sonucun peşinen kabul edilmesini beklemektedirler. Böyle bir müzakere süreci olmaz” dedi.
Bir soru üzerine, bugün İstanbul’dan İsviçre’ye hareketinden önce Türkiye yetkilileriyle görüşmesinin söz konusu olabileceğini belirten Akıncı, 2016’da çözüm hedefinin sadece kendilerinin değil, Kıbrıs Rum tarafının da hedefi olması gerektiğini vurguladı.

Heyette kimler var?
Müzakereci Özdil Nami, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Diplomasi ve Avrupa Birliği Özel Danışmanı Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Hukuk İşleri Danışmanı Sülen Karabacak, Müzakere Heyeti Üyesi ve Dışilişkiler Uzmanı İpek Borman Genç, Müzakere Heyeti Üyesi II. Sekreter Aslı Erkmen, Müzakere Heyeti Üyesi III. Sekreter Sertaç Güven, I. Derece Kadastro Sorumlusu Ahmet Alemdar, Harita Mühendisi Aslı Oral, Güvenlik Danışmanı Halil Sadrazam ve Mülkiyet Komitesi Üyesi Layık Mesutoğlu’nun yer aldığı heyet de Cumhurbaşkanı Akıncı’yla birlikte Mont Pelerin’deki görüşmelerde yer alacak.
Cumhurbaşkanı Akıncı’ya eşi Meral Akıncı ve yaveri ile koruma amiri de eşlik ediyor.
Akıncı’nın salı akşamı yurda dönmesi bekleniyor.

“Çözüm için samimiyetle çalışacağız”
Akıncı, İsviçre Mont Pelerin’de 20 ve 21 Kasım’da devam edecek müzakerelerle ilgili beklentisinin, “Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’le mutabakatları dışına çıkmadan, ortak çözüm hedefiyle samimiyetle çalışarak, toplumlara yeni bir geleceğin kapısının aralandığı müjdesini verebilmek” olduğunu vurguladı.
2016’da çözüm hedefinin sadece Kıbrıs Türk tarafının değil Rum tarafının da hedefi olması gerektiğini kaydeden Akıncı, Mont Pelerin’de yapılacak görüşmeler için “ya hat ya bat” denilemeyeceğini ancak makul çizgiler içinde kalarak bu kadar ileriye taşınmış bir süreci heba etmemek gerektiğini, kendilerinin de bu anlayışla gideceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu doğrultuda bir adımı Rum lider Nikos Anastasiadis’ten de beklediğini ifade ederek, sürecin ancak böyle ileriye taşınabileceğine dikkat çekti.

“Sıra Kıbrıs Rum tarafında”
“Şimdi kuşkusuz sıra, Kıbrıs Rum tarafının da olumlu adım atmasına gelmiştir” diyen Akıncı, şöyle konuştu:
“Bir haftalık aranın Sayın Anastisiadis’in Kıbrıs Rum tarafının artık güncelliğini ve günümüz gerçekleri karşısında inandırıcılığını yitiren geleneksel çizgisini, gerçekçi, akılcı, makuliyet ve hakkaniyet çerçevesinde güncellemesi için yeterli olup olmadığını 20 Kasım’da masaya oturduğumuzda göreceğiz. Beklentimiz, gerçekçi, akılcı, makul ve adil bir yaklaşımdır. 
Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta eşitlik, özgürlük ve güvenlik temelinde yeni bir gelecek kurulması için güçlü iradesi vardır. Bu irade Rum toplumunun 2004 yılındaki hayır oyu ile yaşanan tüm hayal kırıklıklarına rağmen yine de devam etmektedir.”

“Tutumları endişe verici…”
Cumhurbaşkanı Akıncı, halka her zaman gerçekleri söylediğini, şimdi de bunu yapacağını belirterek şöyle devam etti: 
 “Bu çerçevede belirtmem gerekir ki, bu bir haftalık arada, Kıbrıs Rum tarafı ile Yunanistan’dan gelen haberler bende, maalesef 20 Kasım sabahı karşılaşacağımız tutumla ilgili endişeler yaratmış bulunmaktadır.
Gelen haberler, beşli, ya da onların tanımı ile çok taraflı toplantının, 2016 sonu hedefi ile uyumlu olarak birkaç hafta sonrasına değil, daha ileri bir tarihe, yani 2017’ye atılması arzusunu açığa vurmaktadır.
5’li konferansa sadece güvenlik ve garanti konularını bırakmayı ve üstelik daha konferans toplanmadan şimdiden arzu ettikleri sonucun peşinen kabul edilmesini beklemektedirler. Böyle bir müzakere süreci olmaz…” 

Güncelleme Tarihi: 19 Kasım 2016, 08:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474