banner564

“Eskiden cıvıl cıvıldı”

Bir zamanların Çarşı Ağası Orhan Özbalıkçı, Bandabuliya’nın şimdiki durumunu gördükçe üzüldüğünü söyledi

“Eskiden cıvıl cıvıldı”
banner598

 Melin DOBRAN

Orhan Özbalıkçı, Lefkoşa’da Sarayönü’ndeki, Asmaaltı’ndaki, Arasta ve Bandabulya çarşısındaki dükkânların ağasıydı. 
Ona Çarşı Ağası derlerdi çünkü bölgedeki dükkânlardan o sorumluydu. 1973 yılında, 33 yaşındayken imtihanla çarşı ağası olduğunu söyleyen Özbalıkçı, şu an 76 yaşında. O dönem yerli halkın çarşıya çok uğradığını ifade eden Özbalıkçı, şimdilerde çarşıya kimsenin uğramadığını belirtti. Zaman içerisinde büyük market ve dükkânların açıldığını dile getiren Özbalıkçı, halkın da onlara yöneldiğini kaydetti. Özbalıkçı, çarşıya ara sıra uğradığını söyleyerek, eski günleri anımsadıkça üzüldüğünü belirtti.

“11 yıl görev yaptım”
Çarşı Ağası Orhan Özbalıkçı, “Lefkoşa Türk Belediyesi’nde zabıta olarak görev yapıyordum. 1973 yılında mülakat ve imtihanla çarşı ağası oldum. O zaman henüz 33 yaşındaydım. Beni Çarşı Ağası Orhan olarak biliyorlardı. O dönem bandabulya çarşısında yaklaşık 80 esnaf ve 10 kasap vardı. Hacı Ali’nin tavuk kesim yeri de vardı çarşıda. Bir de 15-16 civarında toptancı bulunuyordu.  Yerli halk, Bandabulya’ya çok gelirdi. Orada 11 yıl görev yaptım. Oranın düzeni benden sorulurdu. Zaman sonra rahatsız oldum ve görevden ayrılarak zabıta birimine müdür oldum” ifadelerini kullandı.

“Son hali beni üzüyor”
Özbalıkçı konuşmasının devamında şunları aktardı, “Şu an 76 yaşındayım. Son dönemlerde ara ara Bandabulya’ya gidiyorum. Eskiden o çarşı cıvıl cıvıldı. Şimdi ise sokak gibi oldu. Tabiri caizse işlemeyen bir yer haline geldi. Eskiler aklıma geldikçe ve çarşının şimdiki durumunu gördükçe çok üzülüyorum. Bölge eskisi gibi canlı değil. Eskiden bölgede yaşayan çok insan vardı. Yerli halk bölgeden çıktı ve Lefkoşa’nın diğer bölgelerine yerleşti. Bir de zaman içerisinde meyveden sebzeye, eşyadan konfeksiyona kadar olan her şeyi satan büyük marketler, dükkânlar açıldı. Artık halk oradan alış veriş yapmaya başlayınca, çarşıya uğrayan da kalmadı.

“Dükkânlardan sorumlu bendim”
Eskiden satıcılar her Cuma günü çarşıya tavuk, horoz, yumurta, alıç ve köyden portakal getirirdi. Onlar satardı biz de vergisini alırdık. Bizim kontrolümüz altında satış yapılırdı. Bizim zamanımızda hormon denilen şey yeni başlamıştı. Bunun da kontrolünü ben yapardım. O dönem sıhhiye müfettişiydim, aynı zamanda da ticaret ve sanayi dairesinde ruhsatım da vardı. Gıdaları tahlile götürürdüm. O zaman enginar ve maydanozda kalıntı çıkmıştı ama şimdiki kadar değildi. Sonra bunları imha ettim. Saray Otel’den, Asmaaltı’na ve Arasta’daki dükkânlara kadar sorumlu hep bendim. Düzen bana aitti.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473