banner564

Felaketin özeti: Kendim ettim kendim buldum

Sel raporunda, dere yataklarının kapatılması, yağmur suyunun yol altından geçmesi ve çevre kirliliğine dikkat çekildi

Felaketin özeti: Kendim ettim kendim buldum
banner598

 Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından hazırlanan ve Başbakan Tufan Erhürman’ın huzurunda açıklanan ‘Sel Raporu’ bilinenleri ve tahminleri doğruluyor. Raporda, dere yataklarının kapatılması, çevre kirliliğinin yarattığı engellerden ve Girne yolundaki mühendislik hatasından söz ediliyor. 

Ciklos mevkiinde 4 gencin ölümüyle sonuçlanan sel felaketiyle ilgili olarak hazırlanan raporda, suyun dere yatağından geçemediği ve yola taştığı belirtilirken, Alsancak ve Lapta’da yol altı menfezlerinin yeterli olmadığına dikkat çekildi. Başbakan Erhürman, kamulaştırma yapılması gereken yerlerde gerekli adımların atılacağını söyledi.
Girne bölgesinde geçtiğimiz aralık ayında yaşanan sel, taşkın ve toprak kayması olayları ile ilgili Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (KTMMOB) hazırladığı iki rapor, Başbakan Tufan Erhürman ve birlik yetkilileri tarafından düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.
“Girne, Lapta, Alsancak ve Dikmen’de yağışlar sonucunda yaşanan sel, taşkın heyelan ve toprak kayması olayları ön teknik raporu” Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuç Veysioğlu  tarafından; “Ciklos mevkiinde meydana gelen taşkın olayı değerlendirme raporu” da İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu tarafından sunuldu. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal da toplantıda hazır bulundu.

Erhürman: Derelere müdahale edildi
Başbakan Tufan Erhürman basın toplantısında yaptığı konuşmada, 5 Aralık 2018 gecesi yaşanan felaketin ardından 7 Aralık’ta KTMMOB ile toplantı yaptıklarını ve kendilerinden bu konuda ayrıntılı bir bilimsel rapor hazırlamalarını istediğini dile getirdi. 
Başbakan Tufan Erhürman, raporlara bakıldığında derelerin önünün kesildiğinin, derelere müdahale edilerek akışlarının engellendiğinin ortaya çıktığını anlatarak, bu inşaatlar için izinlerin ne zaman ve nasıl verildiğinin tespit edileceğini, mevzuata aykırı izinleri verenler hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını belirtti.
Erhürman hem bir daha böyle felaketler yaşanmasın diye hukuka aykırılıklar konusunda gerekenin yapılacağını, hem de bundan sonrasında bilimsel bir yaklaşımla hareket edileceğini vurguladı. Erhürman, sel felaketinde yaşamını yitirenleri yeniden rahmetle andı, zarar gören vatandaşlara geçmiş olsun diledi.

Aysal: Eksiklikler tamamlanmalı
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Seran Aysal, raporlarına sonuçlarına bakıldığında, küresel ısınmanın da etkisiyle ülke altyapısının ciddi şekilde elden geçirilmesi gerektiğinin görülebileceğini söyledi. Aysal, çevre kirliliğinin meydana getirdiği sonuçlara da işaret etti. Aysal gerek Belediyeler, gerek Kaymakamlıkların sorumluluğunda olan ama yetki karmaşası nedeniyle temizliği yapılamayan bölgelerin yarattığı sonuçların raporlarda yer aldığını anlattı. 


Yağcıoğlu: İkinci yağışı kaldıramadı
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu da, hidrolojik/hidrolik, trafik/ulaşım ve geoteknik değerlendirmeler ışığında Ciklos mevkiiyle ilgili tespitleri paylaştı.
5 Aralık 2018 tarihinde 13.00’de başlayan ve 22.00’ye kadar devam eden toplam 174.6 mm değerindeki yağışın tekrarlama periyodunun 1978-2009 yılları dikkate alındığında 200 yıl civarlarındayken, 1978-2018 yılları dikkate alındığında bunun 50 yıl civarlarında olduğunun tespit edildiğini söyleyen Yağcıoğlu şöyle devam etti:
“Son 10 yılda bölgedeki yağışların şiddetinde bir artış görülmektedir. Gerek bölgede yapılan gözlemler, gerekse yağış-akış ilişkisinden elde edilen değerler, Boğaz deresinde 5 Aralık 2018 tarihinde 14.00 – 20.00 saatleri arasında meydana gelen şiddetli birlikte gelen dal, ağaç, çöp ve depozit menfezin girişinin tıkanmasına sebep olmuştur. Bu şiddetli akışın ardından 22.00 – 24.00 saatleri arasındaki ikinci ve daha şiddetli bir akış ise girişi tıkanmış, menfezden geçememesi sonucunda su yol üzerine çıkarak yoluna devam etmek zorunda kalmıştır. Menfez ilk şiddetli yağışta gelen debiyi taşıyabilmiştir ancak menfez girişinin tıkanması sonucunda ikinci şiddetli yağışta gelen debiyi taşıyamamıştır.”

Ciklos mevkiinde tehlike var
Karayollarında drenaja daha çok önem verilmesi gerektiğini dile getiren Yağcıoğlu, bordürlerin kullanıldığı yollarda mutlaka drenaj ızgaralarıyla suyun en erken zamanda drenaj sistemine girmesinin sağlanması gerektiğini anlattı.
Yağcıoğlu şöyle devam etti:
Lefkoşa – Girne yolunun Ciklos mevkiindeki emniyete alınması amacıyla, yaşanan felaket sonrası yapılan dere derivasyonu özellikle yaşanan taşkın olayında oluşan yağış miktarına paralel gelişen debinin miktarı ve dere deplasesi esnasında yapılan kontrolsüz dolgu göz önünde bulundurulduğu zaman derivasyon kanalının şu anki yapısı ile Ciklos mevkiinde tehlike arz ettiği görülmektedir. Bu kapsamda derivasyonu yapılan dere boyunca, palplanj veya betonarme kazık konsol istinat duvarı yapımı önerilmektedir.”

Korkuluklarda eksiklikler var
Yağcıoğlu, Girne  - Lefkoşa karayolunun Ciklos ve diğer kesimlerinde, orta refüjlerin her iki kenarında oto korkuluk teşkilinde eksiklikler, yol kenarları oto korkuluklarında da süreksizlikler gözlendiğini belirtti.

Veysioğlu: Yol altı menfezleri detaylı olarak gözden geçirilmeli
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuç Veysioğlu ise “Girne, Lapta, Alsancak ve Dikmen’de yağışlar sonucunda yaşanan sel, taşkın, heyelan ve toprak kayması olayları ön teknik raporu”nu sundu.
Veysioğlu, “Alsancak - Lapta Anayolu, Güney-Kuzey istikametinde dağdan denize dökülen derelerin taşıyacağı su miktarları dikkate alınmadan inşa edilmiş olduğundan yol altı menfezleri/kanalları çok yetersiz durumdadır. Bu güzergâhtaki yol altı menfezleri/kanalları detaylı olarak gözden geçirilmeli ve gerekli olduğu durumlarda buralardan geçmesi muhtemel su miktarlarına uygun olarak yeniden inşa edilmelidir” dedi.  

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474