Çiğdem AYDIN

   Diyalog, ülkede bir anda infial yaratan ve vatandaşların da öfkesine neden olan  “ölü tavuğa tecavüz” konusunun hukuki ve psikolojik boyutunu uzmanlara sordu.

   Konunun hukuki boyutunu değerlendiren Avukat Muhabbet Mevsimler ‘ölü tavuğa cinsi münasebetin yasalarda suç olmadığını, canlı tavuğa tecavüz diye bir yasanın da bulunmadığını, sadece canlı tavuğa eziyet edilmesi halinde 6 aylık bir hapislik cezası olabileceğini’ söyledi.

   Canlı tavuğun yasa tarafından korunmadığını, Fasıl 154 ceza yasasının 175. maddesinde hayvanlara eziyet düzenlendiğini ve cezasının da 3 yıl olduğunu kaydeden Mevsimler,

“Ama bu sadece büyük baş hayvanları tanımlar. Bunun içerisine ölü tavuğa cinsi münasebet veya canlı tavuğa cinsi münasebet konulmamıştır.Yani hayvan ölü olduğu için hukuken suç değildir” dedi.

   Avukat Muhabbet Mevsimler şöyle konuştu:

“Ölü tavuğa tecavüz olmaz”

“Hukuka göre ölü tavuğa tecavüz olmaz. Canlı hayvan bile olsa fasıl 47 (hayvanlara ezgi yasası) altında suç vardır. Canlı hayvana cinsi münasebet yapılması halinde suç sayılabilir. Hayvana ezgi, hayvanın ölmesi veya yaralanması halinde 6 ay hapislik cezası öngörülüyor. Kısacası ‘hayvana tecavüz’ başlığı hukuka göre bakıldığında doğru değildir, çünkü hukuka göre tecavüz sadece insana yapılır. Bu olayı irdelediğimizde insan sağlığı açısından bakılması gerekiyor. Fasıl 261 altında (Gıda maddeleri ve ilaçların satışı yasası) bir suç kavramı ancak bu yasanın 8.maddesinde de halka arz edilen gıdanın bozulmasına teşkil edecek şekilde satışa arz edilmesi, insanlar tarafından yenilmeye ve tüketilmeye elverişli olmayacak şekilde kısmen bozulmuş, erimiş, çürümüş maddenin satılmasına izin verildiği takdirde, ki bu madde bile zorlama (uydurulmuş) bir maddedir, çünkü bunun cezası da 20 TL’dir. Ayrıca hapislik cezası da yoktur. Bu konuyla ilgili gerekli hassasiyet yasada olmadığı için yasa uydurmadır.Yine aynı olayla ilgili basında çıkan bir başka iddia da ilgili kişi için Türkiye’den getirilmesi için  polisin girişim yaptığı ile ilgilidir. Bu noktada açıklık getireyim, bu kesinlikle doğru olamaz.Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin yasasına göre baktığımız zaman bir devlet asla kendi vatandaşını geri vermez.Ancak uygunluk varsa kendisi yargılar.”

“Canlı olsaydı durum değişirdi”

“Fasıl 154 ceza yasansına göre bakıldığında, hayvanlarla cinsi münasebet ceza yasasında vardır, ancak canlı  hayvan olması şarttır. Daha somut olarak söyleyecek olursak, eğer tavuk canlı tavuk olsaydı fasıl 47 altında, yani eziyete varan eylem ve ihmaller altında olurdu. Onun da cezası 6 aya kadardır. Tavuk bu yasa kapsamı içerisine alınmamıştır. Yani tavuk canlı dahi olsa yasa tarafından korunmuyor. Fasıl 154 ceza yasasının 175. maddesinde hayvanlara eziyet düzenlenmiş olup cezası 3 yıldır ama bu sadece büyük baş hayvanları tanımlar. Bunun içerisine ölü tavuğa cinsi münasebet veya canlı tavuğa cinsi münasebet konulmamıştır.Yani hayvan ölü olduğu için hukuken suç değildir.”

Hastalık yayılma olasılığı !

“Yine ceza yasasının 190. maddesine bakıldığında bulaşıcı bir hastalığın (sperm aracılığı ile aids,hepatit B…vs..) yayılmasına yol açma olasılığı irdelendiğinde, bunun sağlığı bozulan kişiler üzerinde tespiti olma durumunda bu hareketi yapan kişiye belki bu da zorlama ile bir suç olarak isnad edilebilir. Ama bunun da cezası 2 yıla kadardır.”

“İşletemci dava açabilir”

“Şimdi olaya işletmeci açısından da bakalım. Bu olaya işletmeciye kasıtlı yapıldı ise işletme sahibi ceza yasasının 195. maddesinde mesleğine zarar verme söz konusu olduğundan mevzuat gereği bu madde altında şikayetçi olma ve hukuki tazminat hakları vardır. Sonuç itibariyle bu hayvan öldüğü için yukarıda bahsettiğim kapsamlara zorlama ile girmektedir.”