banner564

Yatırımcı gelsin

Taviz bölgeleri arasında yer alan Paşaköy’ün sakinleri “Kendi devletimize bakalım” diyor ve hükümete mesaj gönderiyor

Yatırımcı gelsin
banner598
Sonuç CEVİZCİ
   Olası bir çözüm durumunda Rumlara iade edilecek bölgeler arasında yer alan Paşaköy’ün sakinleri, yeniden göçe ve karma yaşama karşı çıkıyor.
   Diyalog’a konuşan Paşaköy’ün Belediye Başkanı  Habil Tülücü ile bölge sakinleri, Rumlara güvenmediklerini belirtirken “Yıllardır hep taviz endişesiyle yaşamaktan usandık. Artık buralarda rahat ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bölgeye yatırımcılar gelsin, üniversite açılsın ve işsizlik sona ersin” dedi.
   Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın moderatörlüğünde Paşaköy Belediyesi Kültür Salonu’nda gerçekleştirilen Halk Meclisi’ne bölge halkının ilgisi yoğun oldu. 
   Bölgeye yatırım yapılmamasından dem vurulan programda, özellikle üreticilerin sorunları damga vurdu. 
   Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü’nün himayesinde gerçekleştirilen programa CTP Milletvekili Erkut Şahali, UBP Milletvekili Zorlu Töre, DP Başkan Yardımcısı Kenan Akın, Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle ile bölge muhtarları ile köy sakinleri katıldı. 
   Program saz sanatçısı Abidin Yücel’in çaldığı parça ile başladı, ardından konuşmalara geçildi.  
Programda ilk sözü Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü aldı.

Habil Tülücü:   Bölge sorunlarından sürekli dillendirdiğim görüşmelerde bu bölgelerin taviz bölgesi olması. Yatırımımız yok bu bölgede. Bir üniversite getirilmesi için mücadele yaptım ama bir yere varılamadık. Hükümetin öncülük etme lazım buraya yatırım gelmesi için. 
   Halkımız bizi eleştirsin ne yapılmasını istediklerine dair köyümüzde. Vatandaşlar eleştirileri kahvede yapıyor. Bize tenkilde bulunsunlar. Görüşmelerde ortadan kalktı halimiz ne olacak. Vatandaş bu bölgeye ev yapamıyor. Şehirlere göç ediyorlar. 
   Sorunları bölge halkımızın masaya yatırmasını ve birlikte çözümlemeyi istiyorum. Bu bölgede turizm yok, çiftçilik, hayvancılık var. Yağış yok, kuraklık için tehlike çanları çalmaya başladı. Tarımsal kullanım için Türkiye’den gelen suyun bir an önce verilmesi lazım. 

Cumali Kerçin: 42 yıldır bu köyde yaşıyorum. Köyümüze üniversitesi kurulursa bölge insanımız burada çalışır. Bölgemize hastane istiyoruz. Güney Mesarya olarak. Akdoğan’daki hastane yetersiz. 24 saat görev yapan doktor yok. 
   Acil bir durumda müdahale edecek kimse yok. Tam teşekküllü bir hastane istiyoruz. 5 belediye 20 bin nüfus var. Niçin bu insanlar Lefkoşa’ya gitsin hastalanınca? Asayiş olayları oluyor, Vadili’deki karakolu kaldırdılar. 
   Tekrar getirilmesini istiyoruz. Yollarımız çok bozuk. Türkiye’den gelen su yapılırken yolları kazdılar çöküntüler oldu. Özellikle Vadili yolu çok bozuk. Asfaltlanmasını istiyoruz. Turunçlu - Dörtyol kavşağına bir çember veya üst geçir istiyoruz. Her ay 1 -2 tane kaza oluyor.  

Erol Paşa: Paşaköy Türklüğün gururudur. 1956’da Türkler göç ettirildi bu köyden.  Özgürlüğümüze kavuştuk. 42 senedir buradayız, 30 yılda geçti 72 yıldır belirsizlik devam ediyor. Çiftetelli oynayarak gelmedik buralara. En büyük sorun Kıbrıs sorunudur. 
   Ordumuzla devletimizle Cumhuriyet kurduk. Güçlü bir anavatanımız var. 12 yıl askerlik yaptım evimde rahat yatmadım. Rum hiçbir zaman değişmedi değişmeyecek. Rumcam iyi olduğu için kendilerini dinliyorum ve zihniyetlerinin bir gram değişmediğini anlıyorum. 

Mehmet Aktaş:   Bölgemizde kırsal kesim arsaları nedeniyle köy gençliği dışarıya göç etmek zorunda kalıyor. En erken zamanda kırsal alanların dağıtılması gerekiyor. Bölgemize geniş kapsamlı bir sağlık ocağı istiyoruz. 
   Kıbrıs sorununa bir nokta koyulmasını istiyoruz. 40 yıldan beridir görüşülüyor, sonuç alınamıyor. Rumlar ben anlaşma istemiyorum diyor. Son noktaya gelmemiz gerekiyor. Referandum ile halka sorulmalı görüşmeler devam etmeli mi etmemeli mi?  
   Anavatan Türkiye var. Devletimizi tanıtmamız gerekiyor. İlerisi için plan program yapmak gerekiyor. Bugün erken seçim yapılsa ne değişecek? Aynı tablo mecliste devam edecek. Bu hükümete zaman verip seçimleri zamanında yapmamız gerekiyor. 42 yılda 38 hükümet değişti. Her yıl seçim mi olur? Bir nokta konması gerekiyor.

Hatun Şahan:    Hayvancıyız. Kırsal kesim arsalarından muztaribiz. Gençlerimiz dışarı gidiyor. Çünkü hiçbir olanak yok köyümüzde. Hayvancılara kimse bakmıyor.  Destek yok, balya, yem yok herşey pahalı süte doğru düzgün bir fiyat biçilmiyor. 
   Eğlence sahası olarak çocuklarımız mandırayı biliyor. Park bilmiyor. Sosyal alan yok. Sürekli eylem yapılıyor bir sonuç alınmıyor.

Abuzer Karakuş:  
   Sizin TV gazete gibi 5 kanal olsa Kıbrıs Türk’ünün sırtı yere gelmez.  Kıbrıs’ın güneyinin kurtarılması gerekiyor, asıl o taraf işgal altındadır. Bir de toprak tavizinden söz ediyorlar. Aksine bizim toprak almamız gerekir. Ülkede merkezi sistem bozuldu. 
   Erken seçim olsa ne olur? Aynı sistem devam edecek. Bu milletin parasına yazık. Her yıl seçim olmasa, Türkiye’den gelen paralar geri gitmese Rumları ikiye katlarız. Hükümet iş yapmıyor, proje üretmiyor. 150 tane müsteşar. Daha iyi bin kişi alsınlar işe üniversite mezunları işsiz. 

Derviş Zorlu: 
   Kıbrıslı Türkler ’den önce 1974’ten sonra gelen vatandaşların barış istemesi lazım. Çünkü onlar vatanın gidip öteki tarafını göremiyorlar. Hayvancılar sıkıntılı. Hükümet bizi çalıyor. İki milyonluk sütümü 1,5 TL’den ödüyor. 
   Bütün gün ovada geziyorum, ellerim parçalandı. Hep imalatçıya yediriliyor paralar. Aslanköy’de hayvancılara kafes verilmesi gerekiyor ki ölü hayvanlarını etrafa atmasınlar. Hayvanları otlattığımız yerde ölü hayvanlar var. Yetkililer icabına baksın.

Sibel Polat:
   44 yaşındayım, 42 yıldır buradayım. Hiçbir zaman devlete sırtımı dayayarak yaşamadım. 10 kardeşiz hepsi yurt dışında. Hepsi döndü buraya yatırım yaptı. Kırsal kesim Paşaköy dolu ama kimse iş yapmıyor. 
   Herkes kendi için uğraşmalı yoksak imse bize bir şey yapamaz. Civar köyler birleşsin birlikte bir şeyler yapsın. Barış falan olmayacak, sadece insanlara tedirginlik yaratırlar iş yapmasınlar diye.

Sevcan Biçercioğlu:
   Hayvancılık yapıyorum çalıştığımı bu öyle yaptım. Kıbrıs sorunu umurumda değil, herkes ekmek derdine düştü. Nasıl geçinecek, çocuğunu nasıl okutacak, bankalara borcunu nasıl ödeyecek? Süte kota uyguladılar bize yarısı 1200 kilo normal fiyat kalan daha ucuza. 
   E hayvanların yarısı normal yarısı daha ucuz mu yem yer?  Döviz aldı başını gidiyor. Döviz düştü yem fiyatı düşmez, hiçbir önlem almadı bu hükümet. Biraz doğru dürüst iş yapsınlar. İşlediğimizi borca ödüyoruz. 
   
Adil Onalt  / Aslanköy Muhtarı:  
   10 yaşında hayvancılığa başladım. İnsanlar 40-50 hayvanla çocuk okutur, evlendirir, ev kurardı. Bugünlere geldik sıkıntılar büyüdü. Hayvancılar ayakaltında eziliyor. Hakkını alamıyor. Sütün litresi 1.25 kuruşa alınır. 
   Vatandaş sütü 3.75 alır bir şişe su 1,50 lira. Aşağı Mesarya’da bir fabrika kuruldu sadece. Bölgede 20 bin nüfusu 9 banka esir etti.  Herkes borç altında eziliyor. Gençliği körelttik, harcadık. 75-95’e ganimet sefası gitti. İşlemeden emekli çıktı düzen kurdular. Bölgede sosyal aktivite yok. 
   Yem fiyatları pahalı girdiler yüksek. Hellime bir kalite koymamız lazım. Bir de fiyatı olsun. O zaman sütün de fiyatı olacak. Kıbrıs sorununa gelince % 65 oy aldı. Son manevrasına güveniyorum. Günün sonunda masadan kaçan taraf biz olmayacağız.

Mesut Kurt:  
   1974’ten sonra güzel olaylar oldu. Kapılar açıldı, herkes barış barış diye söylenmeye başladı. Anlaşma olduğunda insanlar birbirine saldırmaya başlayacak. Kimse kimseye güvenmeyecek. Emekliyim başka bir işte çalışırım daha refah yaşayım diye.
   Çocuklarıma bir şeyler bırakayım diye.  Bir CTP bir UBP devlet kuruldu kurulalı başka parti yok. Herkes gözünü açsın elensin artık bunlar. Başka icraat yapan insanlar gelsin. Zihniyet değişikliği yapılması lazım. Düzgün yol ve yaşam istiyoruz. Köpekler köyde geziyor çocuklar korkuyor.

Ömer Tufan Köse:  
   18 yaşındayım, lise son sınıftayım. İnsanlar hükümete yükleniyor. İnsanların birazcık geleceğe yatırım yapması lazım.  Neden bu durumdayız, niçin bu problemler var? Ülkemizde siyaset yoktur politika vardır. 
   Halk gerçekten yönetici durumundadır, halkın sözü gerçekten geçer. Bugün okullarda sigarayı geçtim ekstra maddeler kullanılıyor. Hiçbir öğretmen kulak bile çekmiyor. Bunlar yaşanıyor, bu problemler çözülmelidir. Gençlik için bir şeyler yapılması gerekiyor.

Mehmet Adahan / Vadili Belediye Başkanı:  
   4 yıl önce Lefkoşa’daki arıtmada çıkan suyun bir kısmının Vadili göletine getirilmesi ve hayvansal amaçlı yem bitkisi üretilmesi projem olmuştu. O dönem elçilik de bu projeyi doğru bulmuştu ama Kıbrıs sorunumuz vardı ve bu bölgelerin verileceği ifade edilerek proje hayata geçmemişti. 
   Şimdi Kıbrıs sorununa harcadığımız eforu devletimizin gelişmesine harcasaydık çok farklı olurdu. Artık beklentimiz devletimizin bu verimli toprakların değerlendirilmesidir. 

Mustafa Naimoğluları / Hayvancılar Birliği Başkanı:  
   Bu köy ve çevresi hayvancılık ve çiftçilik yapıyor. Çiftçiler de hayvancılığa yönelik çiftçilik yapıyorlar. Şu anda da kuraklıkla karşı karşıyayız. toplumsal düşünmemiz gerekiyor, su denize akıyor ama tarımsal amaçlı sulama yapılamıyor bu bölgelerde. 
   Acı suyu toprağa verirken, temiz suyu denize akıtıyoruz. Tüm girdilerimiz dövize endeksli. Bu üretici nasıl ayakta duracak. Bu suyun kıymeti henüz anlaşılamadı. Acilen su üreticilere ulaştırılmalıdır. Yem bitkisi yapmamız gerekiyor, böylece girdi maliyetlerini düşürmeliyiz. 

Hüseyin Çavuş Kelle / Çiftçiler Birliği Başkanı 
   1974’ten sonra hep birlikte bu toprakları kazıyarak vatan yaptık. Herkes çalıştığı sürece bir şeylere sahip olabilir. Mesarya ülkemizin açık hava tarım fabrikasıdır. Bunu iyi değerlendiremediğimiz için tarımda sıkıntılar yaşıyoruz. Topraklarımızda verimli politika geliştiremediğimiz için sıkıntılar yaşanıyor.  
   Su sıkıntısı konusunda çanlar çalmakta. Mevcut suyun değerlendirilmesi için yapılan girişimler neticesinde arıtılsa bile yeterli olmuyor. Bu bölgedeki istihdamı artırmak için hükümetin tarım vizyonunu gözden geçirmesi gerekiyor. Hep birlikte yeniden sıfırdan bir reform çerçevesinde tarımı masaya yatırmalıyız aksi takdirde dile getirilenler sözden öteye gitmez.

Zorlu Töre / UBP Milletvekili 
   Güney Mesarya çok talihsiz bir bölge oldu. Kıbrıs sorunu devam ettikçe bu bölgelerin verileceği doğrultusunda devlette bu bölgeye yatırım yapmadı. Bölge insanları da yapmadı Hayvancılıkla uğraşmak zorunda kaldılar. 
   Sulama suyunun buraya gelmesi gerekiyor. Kırsal kesimde devlerin mutlaka arsa vermesi ve konut yapımında örnek olması gerekir. Kıbrıs meselesinde Güzelyurt, kıyılar verilmedi, Karpaz da verilmedi, Güney Mesarya olduğu gibi BM Genel Temsilcisi’ne verilen haritada vardı.  
   Paşaköy’deki Türkler başka yerlere göç etti. Bir anlaşma olursa Güney Mesarya’yı kaybetmek zorunda kalırız. Çözüm politikalarından halkımız usandı artık. Bu topraklar bizimdir burası vatandır. KKTC’yi hep savundum. 
   Bu topraklarda üreteceğiz. Bir anlaşma olursa bu bölgedeki hayvancılar nerede yapacak işini? Türkiye’den gelen su nereye gidecek? Ayı milletin insanlarıyız birlik olmalıyız.

Kenan Akın / DP Genel Başkan Yardımcısı 
2004 Annan Planı’nda evet oyu ne kadar çıktı Paşaköy’de? Taviz bölgesi içerisinde olduğu için hiçbir yetkili tarafından proje düşünülmedi. Biz suyun geleceğine inanmadık suyu her bölgeye götürememenin acizliği yaşanıyor. Belediyeler su konusunda aç gözlülük yapıyor. Suyu denize akıtmak yerin tüketimi artılarım insanlar doya doya kullansın. Süt Endisitrüsü konusunda hayvancı soyulmaktadır.  Kendi üzerimize düşen sorumluluğu sorgulayarak erken seçimi gündeme getirmek yerine Enosis’i hortlatan Rum tarafına karşı tek ses yürek olmamız gerektiğin düşünüyorum. Okullarda uyuşturucu tacirlerinin önüne geçilmemektedir. Ciddi bir felaketi gündeme getiriyor. 

Erkut Şahali / CTP Milletvekili: 
   Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili harcanan çaba 1930’larda yükselen dalga şeklinde devam eden bir çabadır. Özünde barış vardır. Mevcut düzenin tüm duyanın tanıdığı şekilde yer almasının yolu barıştan geçiyor. 
   Çatışma ihtimalinin her zaman için varlığıdır barışın olmaması. Türkiye en büyük yardımcısı ve desteğidir. Biz üreten yok olmaz diye bir siyasi anlayışı güdüyoruz. Yeni bir dünyada yaşıyoruz. Eski zamanlardaki gibi siyah beyaz kısıtlı düşüncelerle kendimizi köreltmeyelim. 
   Bu ülkenin her karış toprağı vatan toprağıdır. Devlet bu ülkenin her noktasına eşit sağlık, eğitim götürmelidir.  Kıbrıs Türk vatandaşlarının güvenlik açısından herhangi bir tehdit altında olacağı bir anlaşmaya imza atılmayacağı ortadadır.

Güncelleme Tarihi: 12 Mart 2017, 10:38
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali özkan
Ali özkan - 7 yıl Önce

Savaşla sınırları çizilmiş bir ülkenin toprağını her ne sebeple olursa olsun masada geri vermek için görüşme yapan, vatandaşını tedirgin bir yaşama mahkum eden hiç bir kişi devlet adamı sayılmaz. Böyle kişilere Lider denmez. Lider halkının aleyhine olacak bir kararı onun onayına sunmaz...bu kadar...

SIRADAKİ HABER

banner471

banner473