banner564

Salih Kayalı: “Yeni bina şart”

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Başkanı Salih Kayalı, 175 mahkum ve tutuklu kapasitesi olan cezaevinde sayının bazen 400’ü aştığını belirtti

Salih Kayalı: “Yeni bina şart”
banner598
Melin DOBRAN
Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Başkanı Salih Kayalı, Sanayi Bölgesi’nde bulunan Merkezi Cezaevi kapasitesinin mahkûm sayısı açısından yetersiz olduğunu söyledi. Kayalı, yeni bir binanın şart olduğunu belirtti. Yeni cezaevi ile ilgili yaklaşık 5 yıl önce proje çıktığını ifade eden Kayalı, 10 yıldan beridir cezaevi çalışanları olarak yeni bir cezaevi yapılması için mücadele ettiklerini dile getirdi. Başkan Kayalı, yıllardan beridir konuyla ilgili olarak bir cevap alamadıklarından yakındı.
 
“Proje rafa kalktı”
Kayalı konu hakkında şunları söyledi, “Geçmiş yıllarda yeni cezaevinin yapılmasıyla ilgili olarak Türkiye’de bazı cezaevleri incelendi ve o cezaevlerine göre hem Kıbrıs’a hem de buradaki yaşam tarzına göre uyarlanarak bir plan çıktı. Haspolat bölgesinden daha ileride bir noktada yer bulunmuştu ve bütçesi de hazırlanmıştı. Yeni cezaevi için TC kaynaklı bir miktar para da ayrıldı. İhalenin Türkiye’de açılacağı duyulunca, bu işe bizim müteahhitlerin büyük bir itirazı oldu. Ne siyasi partiler, ne de o zamanın hükümeti, müteahhitlerin bu tepkisini göğüsleyemedi ve o proje rafa kalktı. Ayrılan bütçe şu an ne durumdadır bilmiyorum. Müsteşarımız, ‘o kaynak halen orada duruyor’ diyor ama bizim orada durduğuna dair inancımız yok. Müteahhitler yine aynı tepkiyi gösterecekse bizim de onlara karşı tepkimiz olacak. Cezaevi öyle bir durumdadır ki bazı noktaları yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Benden önceki gardiyanlar birliği döneminde bu konuyla ilgili belli bir mesafeye gelinmişti. O zamanının gardiyanlar birliği yönetimi konuların içerisindeydi. 10 yıldan beridir cezaevi çalışanları binanın yenilenmesi ve yeni bina yapılması için uğraş veriyor. KTAMS ve Kamu-Sen’in bize bu yolda çok büyük destekleri vardır.”

“1 koğuşta 35 kişi barınıyor”
Cezaevinin 1982 yılında yapıldığını, 175 mahkûm ve tutukluyu barındırma kapasitesi bulunduğunu aktaran Kayalı, günümüzde cezaevinde mahkum ve tutuklu sayısının 400’ü aştığı zamanlar olduğunu ifade etti.
Kayalı cezaevi hakkında şu çarpıcı bilgileri aktardı, “Kişi sayısı arttığı için, içeride bir takım hastalıklar yaşanmasına sebep oldu. Şu anda 1 koğuşta yaklaşık olarak 35 kişi barınıyor. Koğuşlarda ranza sistemine geçildikten sonra 5 kişilik olan oda, 10 kişilik sayıya yükseldi. O metre kare içerisinde 10 kişinin barınması zor. Kapasite kesinlikle yeterli değildir. Kışın en az 3-4 tane koğuşun içerisine yağmur yağdığı zaman, pencerelerinden ve tavanından yağmur dursa bile su akışı devam ediyor. Kapılar halen 1982 yılında yapılmış kapılardır. Bu kapılar yüzünden 20-30 gardiyan bel fıtığı oldu. Yaklaşık olarak 100-50 kilo ağırlığındaki demir kapılar, halen manuel olarak elde çekilip kapanan cinstendir. Demir kapı artık işlev görmüyor. Bazen kilitli kalıyorlar ve teknisyenler müdahale ederek, tekrardan eski haline getirilmeye çalışılıyor.

“Alt yapı sorunu var”
Cezaevinde ciddi şekilde alt yapı sorunu vardır. Bazı bölümlere su dahi verilemiyor. Tuvalet ve duş sayısı tamamıyla yetersizdir. Yetersizlikten öte su alt yapısı çöktüğü için bölümlere yeterli su ulaşmıyor. Örneğin bir çeşmeyi kullanıyorsanız, ikinci kişi başka çeşmeyi açarsa su akmıyor. Bölümler içerisinde böyle bir durum var. Aynı anda birden fazla kişinin ne duşu, ne tuvaletleri, ne de lavaboları kullanma şansı yok.

“Elimizden geldiğince ayırmaya çalışıyoruz”
Uyuşturucuyla ilgili bir konuya değinmek istiyorum. Şu an yeni bir cezaevi olmuş olsaydı, bugün içeride oluşan bu uyuşturucu akımını en az %90 önleme şansımız oldurdu. Koğuş yapısı 30-35 kişiden oluşuyor. Yeni cezaevi olduğu zaman bir sistem içerisinde ikili, dörtlü, altılı veya sekiz kişilik koğuşların olma olasılığı yüksektir. Düşünülen de odur. 30-35 kişinin bir arada olmamasını bile büyük çapta önleme şansımız vardır. Uyuşturucuyla alakalı olan mahkûmları da tamamıyla ayırma şansımız olurdu. Maalesef epeyi bir zaman öncesine kadar kullanan da kullanmayan da aynı koğuştaydı. İdare bu konuyla ilgili bazı çözümler üretti. Elden geldiğince ayırmaya çalışıyor. Maalesef cezaevine giren mahkûmların %30-35’i uyuşturucuyla alakalıdır. Bu bina istediğimiz gibi bir ayrım yapma şansını vermiyor. Tüzüğümüze göre genç suçluların, hükümsüzlerin, cezalılardan ayrılması gerekiyor ama maalesef o da şu anda mümkün değil. Örneğin, cinayet suçundan gelen, yaralama suçundan gelen, tecavüz suçundan gelen, trafik suçu cezasından yatanla aynı koğuştadır. 3 yıl alan da 6 ay alan da aynı koğuşta barınıyor. Yeni bina olsaydı tamamen ayırma şansına sahip olacaktık. Şu an 16-18 yaşında genç geldiği zaman 50-60 yaşındaki, farklı bir suçtan yatanla bir anda barınabiliyor.”

Güncelleme Tarihi: 01 Eylül 2015, 09:49
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474