banner564

‘Akıncı yardım etsin’

Karpaz’da Apostolos Andreas Manastırı’nı ziyarete giden Rumların, Türk esnaftan alışveriş yapmaları papazlar tarafından engelleniyor

‘Akıncı yardım etsin’
banner598
Teoman TURAN
Apostolos Andreas Manastırı’nın restore edilmesinin ardından bölge, turizm açısından hareketli günler yaşıyor.
Manastır avlusuna kurulan tezgahlarda Kıbrıs’a özgü yiyecek ve içecekler satılıyor. Tezgahlarda, ayakkabıdan masa örtüsüne, lokum, kuru yemiş ve hediyelik eşyalar yer alıyor. Dünyaya ün salmış eşekler de bölgeye gelen turistlerin ilgi odağı oluyor. Ancak eşeklerin yanısıra, Apostolos Andreas Manastırı’nı görmeye gelen turistleri bir sürpriz bekliyor. Dipkarpaz ile Manastır arasındaki yol adeta köstebek yuvası gibi delik deşik. Kilisenin denize bakan kısmı restore edilmemiş.  Kutsal olarak nitelendirilen su çeşmeleri kırık olduğu için sürekli akıyor. Manastırın avlusuna tezgah kuran esnaf, yolun bozukluğundan şikayet ediyor. Yetkililerin yolla ilgili herhangi bir girişim yapmamasından yakınan esnafın bir başka sorunu da papazlar. Esnaf, tur otobüsüyle birlikte Güney Kıbrıs’tan gelen papazların, Rumların esnaftan alışveriş yapmalarını engellediğini savunuyor.
Bu engelin kabul edilemez olduğunu belirten bölge esnafı, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın konuyu Rum Lideri Nikos Anastasiadis ve AB yetkilileriyle ele almasını ve müdahelede bulunmasını istiyor.

Coşkun: Manastır yolunun projesi hazır
Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, Diyalog’a yaptığı açıklamada, Manastıra giden yolun projesinin hazır olduğunu, ancak çevrecilerin projeye karşı çıktığını söyledi. Coşkun, “Proje, hiçbir ağaç zarar görmeyecek şekilde hazırlandı.  Bu ülkeyi çevreciler mi, yoksa hükümet mi yönetiyor” sorusunu sordu.  Rumların alışveriş yapmasına engel olan papazları eleştiren Belediye Başkanı Coşkun,  esnafın Manastır avlusunda bulunan ve yeniden restore edilen dükkanlara taşınacağını söyledi.

Esnaf ne dedi?

Muhammed Barlas: Sattığımız ürünler genellikle yurt dışında ve özellikle Türkiye’den geliyor. İşlerimiz bozuk. Yollarımız da çok bozuk. Gelen turistlerin araçlarının lastikleri bu bozuk yollar nedeniyle patlıyor. Araçların ön düzenleri bozuluyor.  Karayolları Dairesi’ne şikayet ettik yolları tamir etsinler diye. Kaynak olmadığını öne sürerek, bir türlü tamir etmiyorlar. Sadece yolları yamalıyorlar.  Kuzey Kıbrıs’a gelen Rumlar, bizden aldıkları hediyelik eşyaları Güney Kıbrıs’a geçirmeye korkuyorlar. Rumlar, Güney Kıbrıs’a geçerken, didik didik arandıklarını belirterek, alış veriş yapmaktan çekiniyor. Gördüğünüz kalabalık kuru kalabalık. Kilise tamirdeyken işlerimiz  çok düştü. Restore edildikten sonra işlerimiz açıldı. Yerli halkımız da olmasa açlıktan öleceğiz. Bu kilise adeta Merkez Bankası gibi. Neden diye soracak olursanız, kilisenin konumu çok iyi. Tarihi özelliği de önemli. Şu anda bulunduğumuz açık pazarın güzel bir şekilde restore edilmesini istiyoruz. 

Yusuf Güngör: Çok şükür son günlerde Avrupa’dan gelen turistler çarşımızı hareketlendirdi. Bizler bölgede hayvancılık ve çiftçilik yaparak geçiniyoruz. Apostolos Andreas Manastırı’na uygun bir şekilde bir Pazar yapılmalı. Lefkoşa’daki Büyük Han gibi. Onun minyatürü olabilir. Sattığımız turistik eşyalar denizden gelen tuz nedeniyle çürüyor. O nedenle kapalı alanlara ihtiyacımız var. Manastırın tarihi özelliğini bozmadan buraya güzel bir kapalı Pazar yapılabilir. Hafta sonları satışlarımız daha iyi. Ancak Güney Kıbrıs’tan otobüslerle gelen Rumların yanında genellikle papazlar oluyor. Papazlar da hediyelik eşya almak isteyen Rumlara engel oluyor. Bunlarla nasıl anlaşma olacak bilemiyorum. Dipkarpaz’da 300-350 Rum kalıyor. Biz ise 3 bin kadarız. Şayet biz 300 kişi olsaydık, inanınız ki, Rumlar bizi hap gibi yutardı. Araçlarına akaryakıtlarını bile Kuzey Kıbrıs’tan almıyorlar. Bu arada Dipkarpaz’ın simgesi haline gelen eşekler de aç ve susuz. Bu bölgenin simgesi haline gelen hayvanları korumak gerekiyor.

Muammer Akın: Dipkarpaz’dan Apostolos Andreas Manastırı’na kadar olan yollar adeta köstebek yuvası gibi.  Yolların bozuk olması nedeniyle neredeyse her yıl araba değiştirmek zorunda kalıyoruz. Turistleri taşıyan otobüsler de bu bozuk yollardan nasibini alıyor. Arabaların ön düzenleri bozuluyor. Turistlere hediyelik eşya sattığımız pazarın daha güzel bir şekilde restore edilmesini istiyoruz. Gerekirse bizler de borçlanıp katkıda bulunabiliriz.  Alışveriş yapan Rumlara, birlikte gelen papazlar engel oluyor. Kilisenin denize bakan kısmı restore edilmedi.  Kutsal olarak nitelendirilen su çeşmeleri kırık olduğu için sürekli akıyor.  Bu arada belediye ise sadece konteynerlerdeki çöpleri alıyor. Çevre temizliğini ise bizler kendimiz yapıyoruz. 

Suphi Coşkun ( Dipkarpaz Belediye Başkanı ): Biz göreve geldiğimizden beri bu yol problemi sürüyor. Dipkarpaz ile Apostolos Andreas arasındaki yol genişliğinin 5 metreden 6 metreye çıkarılması için proje hazırladık. Ancak bu projeye çevreciler karşı çıkıyor. Neymiş efendim, ağaçlar kesilecekmiş. Hiçbir ağaca zarar gelmeyecek şekilde proje yapıldı. Bu projenin parasını da elçilik karşılıyor. Bu ülkeyi çevreciler mi, hükümet mi yönetiyor? Hiçbir ağaca zarar gelmeyecek diyoruz, yine de yolu genişletemiyoruz. İki otobüs yan yana geçemiyor. Sadece delik deşik olan yolun yamalanmasını istiyorlar. Açık pazarın yeniden restore edilmesi için bir projemiz var. Kilisenin orada 9 dükkan var. O dükkanları restore ettik. Esnaf oraya yerleşecek. Dükkanların karşısında araç parkı da var. Çabamız, bölgeye gelen misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamak. Manastırın karşısında olan bu Pazar kalkacak.  Papazların, Güney Kıbrıs’tan gelen Rumların alışveriş yapmalarını engellemelerini kınıyorum.  Buraya nasıl özgürce geliyorlarsa, özgürce de alışveriş yapmaları lazım. Bu konuda çeşitli girişimlerimiz olacak. Papazları rahat bırakmayacağız. Güney Kıbrıs’tan gelen Rumların özgür bir şekilde alışveriş yapmalarını sağlayacağız.

Güncelleme Tarihi: 26 Mart 2017, 09:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473