Suna ERDEN
Lefkoşa’da 2023 yılında Emlak Dünyası isimli iş yerinde meydana gelen patlamayla ilgili yargılanan 42 yaşındaki Murat Şerifoğlu hakkındaki dava 28 ay sonra karara bağlandı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık 10 yıl hapse mahkum edildi.
Poliste tutuklu kaldığı süre zarfından ve yargılama aşamasında suçlamaları kabul etmeyen sanığı ele veren unsurlar tek tek sıralandı.
Aracında bulunan gözlük, kısmen yanmış evraklar, kamera görüntüleri ve polise verdiği birçok ifadenin doğru çıkmaması sanığın suçu işlediğine kanaat getirilmesine neden oldu. Ayrıca sanığın eski eşi ve onun erkek arkadaşına olan öfkesinden dolayı bu suçu işlediği de belirtildi.
Olayların başlangıç anı motosikletin çalınması oldu
Kararı okuyan yargıç, olguları aktardı. Yargıç, 1 Eylül 2023 tarihinde Güneşköy’de A.D.’ye ait motosikletin ve arka kutusunda bulunan Despara marka güneş gözlüğü ile araç evraklarının çalındığını söyledi.
Yargıç, 5 Eylül 2023 tarihinde saat 22.35 sıralarında Lefkoşa’da Emlak Dünyası isimli iş yerine plakası sökülmüş bir motosiklet ile giden şahsın, iş yeri önüne bir paket bıraktıktan 12 dakika sonra patlama meydana geldiğini belirtti.
Yargıç, patlamanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında sanığın suçla bağlantılı görülerek, tutuklandığını belirtti.
Gözlükteki kod ipucu oldu
Yargıç, sanığın ifadesinde ve yargılama sürecinde aleyhine getirilen davaları kabul etmediğini açıkladı. Yapılan araştırmalar sonucu sanığın aracında Despara marka güneş gözlüğü tespit edildiğini kaydeden ağır ceza yargıcı, ifadesinde gözlüğün kendisine ait olduğunu söylediğini belirtti.
Yargıç, motosikletin sahibinin gözlüğü aldığı mağazadan yapılan araştırmada üzerindeki seri numarasının incelendiğini, sanığın aracında bulunan gözlük koduyla aynı olduğunun tespit edildiğini açıkladı.
Yargıç, sanığın motosikletin çalındığı 1 Eylül tarihinde Güzelyurt’ta önce annesine sonra ablasına gittiğini söylediğini ancak dava aşamasında ablasının mahkemeye tanık olarak gelmediğini, bu nedenle bu ifadesinin doğru kabul edilmeyeceğini belirtti.
Yargıç, sanığın Güzelyurt’tan dönerken van aracın bir kapısının açık olduğunun kamera kayıtlarında görüldüğünü ve çalınan motosikletin taşındığına dair kanaat oluştuğunu kaydetti.
Yargıç, sanığın ifadesinde van aracın yeğenine ait olduğunu, annesinin evinden komşusuna ait jeneratörü alıp, Başpınar’daki depoya götürdüğünü anlattığını ancak komşusunun olaydan bir buçuk ay önce jeneratörü verdiğini ve 2 gün sonra geri aldığını söylediğini aktardı.
Yargıç Barkın, sanığın motosikletin çalındığı 1 Eylül gecesiyle ilgili ifadelerinin doğru çıkmadığına kanaat getirdiklerini açıkladı.
Tamamen yanmayan koçan en büyük kanıt oldu
Yargıç, sanığın Başpınar’daki evinde mangal içerisinde kısmen yanık evraklar bulunduğunu, yapılan incelemede motosiklete ait evraklar olduğunun belirlendiğini söyledi.
Yargıç, sanığın olay günü olan 5 Eylül’deki ifadelerine de değindi. Yargıç, sanığın ifadesinde nişanlısıyla kavga ettiği için Değirmenlik’teki evine gidip tek başına bira içtiğini söylediğini ancak o dönemki kız arkadaşının böyle bir tartışmadan bahsetmediğini açıkladı.
Önemli konularda yalan söyledi
Yargıç, önemli konularda yalan söylediğini belirterek, şunları aktardı:
“Gözlüğün kendisine ait olduğunu söyledi ancak nereden aldığına dair izahat vermedi. Jeneratör taşıdığını söyledi ancak bunun da doğru olmadığı tespit edildi. Evinde kısmen yanmış çalıntı motosiklete ait evraklarla ilgili de izahat vermedi.”
Yargıç, sanığın bir şahıstan 9 bin TL karşılığında benzinlenmiş gübre satın aldığını, taş ocaklarının patlatılmasında kullanılan patlayıcı madde haline getirilen gübreyi neden aldığına dair sanıktan izahat istendiğini, ifadesinde gübreyi eniştesi için aldığını ancak eniştesinin verdiği ifadede sanıktan gübre almadığını söylediğini aktardı.
Olaydan önce keşif yaptı
Yargıç, olay yeri çevresi ve olay yerine giden güzergâhlara ait kamera kayıtlarında sanığın olaydan önce aracıyla olayda kullanılan motosikletin gittiği tüm güzergahları gezdiğini, yani keşif yaptığını söyledi. Ağır ceza yargıcı, sanığın suçu işleme motivasyonu olup olmadığına da bakılması gerektiğini ifade eti. Yargıç, sanığın Emlak Dünyası isimli iş yerinin sahibi olan ve eski eşi H.T. ile evlilik hazırlığı yapan H.E. ile olaydan 2 ay önce görüşüp, “Çocuğumla görüşmeyeceksin. Çocuğum benim kırmızı çizgimdir” diyerek, uyardığını söyledi.
Sanığın ifadesinde eski eşiyle bir sorunu olmadığını söylediğini ancak tanıklardan alınan ifadelerde eşiyle gerginlik yaşadıklarının kayda geçtiğini açıkladı.
Asıl patlatmayı ben yapacağım
Sanığın eki eşiyle tartışmalardan gerek ona gerekse çevresindeki şahıslara, “asıl patlatmayı ben yapacağım” dediğini açıkladı.
Yargıç, tüm olguları değerlendirdikten sonra iddia makamının sanık hakkındaki patlatma suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğini ispatladığına vurgu yaparak, sanığı yargılandığı davalardan suçlu bulup mahkûm ettiklerini açıkladı.
Birçok kişi zarar görebilirdi
Yargıç, patlamanın olduğu saatlerde yayaların yolu kullandığını, trafiğin yoğun olduğunu, birçok kişinin zarar görebilecek noktada olduğunu ifade etti.
Ağır ceza yargıcı, sanığın başkalarını düşünmeden eski eşine ve onun birlikte olduğu şahsa kızgınlık duygusuyla hareket ettiğini belirtti.
Yargıç, can güvenliğine yönelik suçlarda artış yaşanırken, sokaklardaki güvenliğin azaldığını belirterek, şiddet içerikli suçlara hoş görüyle yaklaşamayacaklarını ifade etti.
Yargıç, “patlatmayla mala zarar verme” suçunun ömür boyu hapis öngördüğünü, bu tür suçların kamu güvenliğini ve huzurunu bozan, birçok kişiye zarar verebilecek suçlar olduğunu belirterek, bu hususun sanık aleyhinde ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirdiklerini açıkladı.
Yargıç, sanığın sağlık sorunlarının olmasını ve patlamada sadece maddi zarar oluşup, can kaybı yaşanmamasını lehine değerlendirdiklerini belirtti. Yargıç, tüm olgular ışığında sanığı 10 yıl hapse mahkûm ettiklerini açıkladı.
Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2025, 09:58

