banner564

Bu dram sona ersin

Mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekilerek Kuzey Kıbrıs’taki yasal eksiklikler gündeme getirildi

Bu dram sona ersin
banner598

 Doğuş Özokutan ÇİFTÇİOĞLu   

Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, Mülteci Hakları Derneği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı ve SOS Çocuk Köyü bünyesinde yürütülen “Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi”, “mülteci dramıyla” ilgili basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında, iç hukukun parçası haline getirilen uluslararası düzenlemelerin emrettiği uygulamaları hayata geçirmek için adım atılması istenirken, “Kıbrıs’ın kuzeyindeki hak ihlallerini sonlandırma seçeneğimiz vardır. Bunu gerçekleştirmek için, devlet yetkililerinin sorumluluk alma zamanı çoktan gelmiştir” denildi.
Ülke sınır kapılarında girişleri reddedilen ve usulsüz girişleri nedeniyle hapis cezası alan mültecilerin, “bireysel durumları ve kaçış sebepleri hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan, birçok uluslararası sözleşme tarafından korunan geri göndermeme prensibi ihlal edilerek, hayatlarının ve özgürlüklerinin tehlikede olduğu yerlere geri gönderildiği” kaydedildi.
Barolar Birliği’nde gerçekleşen basın toplantısında, Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat, ortak basın açıklamasını okudu.
“Kıbrıs’ın kuzey sahillerine insan bedenlerinin vurması ile mülteci hakları konusunda atılması gereken adımlar yeniden konuşulmaya başlandı” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Hemen her gün, ülkelerindeki savaş ve zulüm ortamından kaçan onlarca çocuk, yaşlı, kadın, erkek, yasaların öngördüğü ve güvenli olan yollardan adaya giriş yapmaya çalışmaktadır. Buna rağmen iç hukukun parçası haline getirilen uluslararası hukuka aykırı olarak, sığınma ihtiyaçları olduğuna dair devlet yetkilileri tarafından değerlendirme yapılmadan girişleri reddedilmektedir. Böylece sığınmak için topraklarımıza gelen veya adanın güneyine geçmeye çalışan kişiler, güvensiz koşullarda yol almaya ve kendilerine fahiş ücretler ödedikleri insan kaçakçılarına muhtaç bırakılırlar.”

“Ceza verilmemesi gerekir”
Ülkesinden genellikle kaçarak ayrılan bir mülteciden, sığınma ülkesine yasal olarak giriş yapabilmenin gereklerini yerine getirmesinin beklenemeyeceği kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu sebeple ‘Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Sözleşme’de de belirtildiği gibi, izinsizce kendi topraklarına giren veya bu topraklarda bulunan mültecilere, devletler tarafından yasa dışı yollardan girişleri veya bulunuşlarından dolayı ceza verilmemesi gerekir. Buna rağmen düzensiz yollardan gelip, hayatlarını kaybetmeden ülkemize varabilen mülteciler tutuklanmakta, tutuklu olarak Ceza Mahkemelerinde veya Askeri Mahkeme’de yargılanmakta ve büyük oranda hapis cezası alarak Merkezi Cezaevi’ne gönderilmektedir. 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen adil yargılama standartlarına aykırı olan bu uygulamada, yetkililer tarafından ne tercüman ne de adli yardım sağlanmaktadır. Bugüne kadar gerek avukat temini gerekse tercüman ihtiyacının karşılanması, mültecilerin kendi çabaları ya da sivil toplum örgütleri eliyle yürütülen projeler vasıtasıyla karşılanmaktadır.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473