banner564

Genel af müjdesi

Serdar Denktaş, Diyalog TV’de katıldığı “İlk 100 gün programında seçimden sonraki projelerini açıkladı

 Genel af müjdesi
banner598
Teoman TURAN
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, yüz kızartıcı suçlar hariç genel af çıkarılması gerektiğini söyledi. Kendisinin 1992 yılından beri başkanlık sistemini savunduğunu dile getiren Denktaş, “Güney Kıbrıs’ın parlamenter sisteme geçeceği yok. Ülkenin kurtuluşu başkanlık sistemi ile mümkündür” dedi. Kudret Özersay’ın, Eroğlu’na Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettirmek için Türkiye eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir projesi olduğunu savunan Serdar Denktaş, ilk defa bu seçimlerde Türkiye’nin müdahalesini görmediğini kaydetti. Diyalog TV’de yayımlanan “İlk 100 gün” programına katılan Denktaş, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Öncelik geçiremediğimiz bütçe geçirilmeli
Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle:
Seçimlerden sonra ilk yapılması gereken şey geçiremediğimiz denk bütçenin yeniden ele alınıp, düzenlenip 7 Ocak’ta oluşacak hükümetin pozisyonuna göre hazırlanmasıdır. Denk bütçenin özelliğini kaybetmeden meclise yeniden sunulması ve geçirilmesi gereklidir.
Bu da yaklaşık bir ayımızı alacak. Hükümetin onay almasından itibaren Türkiye ile her yıl imzalanan Mali Protokolün imzalanması dönemi de gelecek. Mali Protokolle birlikte mevcut ekonomi ve kalkınma protokolünün revize edilmesi var gündemde.

500 polisin alınabilmesi için 2,5 yıl gerekir
Polis yasası var gündemimizde. Emeklilik yaşını 45 ile 50 yaşa indirecek yaklaşım değil. Çok zor şartlarda görev yapmakta olan polisimize daha fazla bir hak vermek baremleriyle oynama var. Ayrıca 100 günde içinde trafikte can güvenliğini sağlayacak herhangi bir girişim olamaz. ‘Bunu halledeceğim’ diyen varsa halkın zekâsı ile dalga geçmek olur. Trafik konusunda elbette polisin de devletin de yapması gerekenler var. Polisteki eksiklikler belli.  Benden talepleri 500 polis eksiği olduğu yönündeydi. Unutmayalım 6 aylık bir polislik eğitim dönemi vardır ve 100’er kişi alınabilir.  500 polisin alınabilmesi için 2,5 yıl gibi bir süre gerekir. 

Trafikte bir kardeş kaybetmiş bir siyasetçiyim
Trafikte bir kardeş kaybetmiş bir siyasetçiyim. Hızlı süren birisiydi. Trafikte ölümlü kazanın önüne yüzde yüz geçebilir miyiz?  Hiçbir araç 100 km’yi geçmesin dedim, önce gençler karşı çıktı bana.  Devlet yaptığı yolların sinyalizasyonunu çok daha önemle ele almalı. ‘Mercedes almayın da yol yapın’ deniyor. 2 milyonla yapacağınız yol 700 metre.  Kilometrelerce yolumuz vardır düzenlenmesi ve yapılması gereken. Işıklandırma mutlaka olmalı. Devlet yapmıyor çünkü, Elektrik Kurumu’na devletin ödediği rakam vatandaşın evinde ödediğiniz rakamın yaklaşık yüzde 40 daha fazlası. Niçin daha ucuza vatandaşa elektrik verilsin diye.  Türkiye’den kablo ile elektrik gelsin diye. Evlerde ödediğimiz 500 liranın 120 -150 lira arasına girmesi mümkün. Yeni teknoloji ile alternatif enerji ile yollarımızı aydınlatmamız mümkün.  

Yüz kızartıcı suçlar hariç genel af çıkarılacak
Mali ve Sosyal Sicil Affının devam etmesi lazımdır. Yüz kızartıcı suçlar hariç bir genel af çıkarılması gündemimizde olacak. Atatürk Öğretmen Akademisi’nin, Lefke Avrupa Üniversitesi ile imzaladığı bir protokol var bu protokolün iptali gündemimizde. Okul bütçeleri okul yönetiminin denetiminde harcanacak. 

Bağımlılık Rehabilitasyon ve Tedavi Merkezi binası düzenlenecek   
Bağımlılık Rehabilitasyon ve Tedavi Merkezi; bütün anlaşmasını programını yapmış olduğumuz binasını almış olduğumuz projedir. ODTÜ yanındaki otel binası devlet tarafından alındı. O binanın 2-3 aylık çalışmayla yeniden düzenlenmesi kamu-özel işbirliği içinde uygulamaya başlaması sağlanacak. Seyrüsefer ruhsatlarıyla ilgili yasa tasarımız meclisteydi. Bunun uygulamasını sağlayacağız.

İş Güvenlik Yasa Tasarısı yasalaşacak
Ülkedeki çalışan akademik personel için bir İş Güvenlik Yasa Tasarısı hazırlamıştık. Bunun Çalışma Bakanlığı ile müzakerelerini başlatacaktım, bu seçim dönemi araya girdi. Bu da mutlaka bitirilmesi gerekiyor. Özel üniversitelerde akademisyen olarak çalışan insanımızın iş güvencesi resmen askıdadır. 

Bu ülkenin kurtuluşu başkanlık sistemindedir
Başkanlık sistemini 1992’den beri savunmaya başladık. O dönem muhalefet babası cumhurbaşkanı ‘onu başkanlık yetkileri ile donatmak isterler, onun için isterler’ dediler. Unutmayın Denktaş’ın eline iki defa geldi bu şans; biri 1976’da başkanlık sistemine karşı çıktı ve parlamenter sistem dedi. Bilahare 1983’de geldi yeniden KKTC’nin ilanında biz yine bastırdık başkanlık sistemi diye, ‘hayır parlamenter sistem olmalı, Güney’in ulusal konseyi var, bizde böyle bir şey oluşturamıyoruz’ dedi. ‘Benim de gelip sorumlu olarak danışacağım meclisim olmalı’ dedi ve parlamenter sistemde ısrar etti. Talat dönemi geldi yine başkanlık sistemi dedik. Eroğlu döneminde de başkanlık sistemi dedik.  Bugün Akıncı dönemi yine başkanlık sistemi derim. Çünkü bu ülkenin kurtuluşu gerçekten oradadır.

Güneyin parlamenter sisteme geçeceği yok
Bir gün gelecek eşitliğe dayalı bir uzlaşma sağlanacak iki taraf arasında. Yıllar önce mecliste bir konuşma yaptım. O zaman Ferdi Sabit Soyer olmaz böyle bir şey demişti. Çözüm olursa ne olacak?  Güney parlamenter sisteme geçecek demişti bana.  Şimdi güneyin parlamenter sisteme geçeceği yok.

Özersay, Davutoğlu’nun projesi
HP Genel Başkanı Kudret Özersay, Sayın Eroğlu’na Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettirmek üzere planlanmış TC eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun projesiydi.  Ben bunu Ankara’da parti programını gidip bizzat hazırlayan Halk Partili arkadaşlardan öğrendim.  Kudret Özersay’ı severim ve birlikte çalıştık.  Bana açıklayabilir misiniz? Derviş Eroğlu’nun yanında görüşmeciydi. İstifa etti. Ve yeniden göreve döndü. Kimin sayesinde oldu, neydi gerekçesi? Ayrıca bir ÖRP projesi var bu ülkede. İlk defa bu seçimlerde Türkiye’nin bir müdahalesini görmüyorum. 
   
Belediyelerin sayısı 5’e düşürülmeli
Belediyelerin sayısının 5’e düşürülmesi gerekir. 12 sayısında uzlaşı var. Belediyeler Yasası’nı geçirelim dedik.  Şu anda yerel gelirlerin yüzde 9.25’ini belediyelere aktarıyorum.  Bu yeni vergi çalışmasını yaparken vergi toplama yetkisini sayıları azaltarak belediyelere verelim. Onlar toplasın vergileri. Ama vatandaş da bilsin ki bu vergileri toplayan kişi aşırı istihdama gidiyorsa bunu engelleme kudretini kendinde bilsin ve sorgulasın.  Bu durumda hükümetten gidecek olan para hükümete kalacak.  Hazıra konma doğru yönet vatandaş da seni denetlesin. 

Rauf Denktaş isminden ürken kuruluşlar oldu
Rauf Denktaş üniversitesi çalışmaları 5 yıldır devam etmektedir. Babamın yeni vefat ettiği dönemlerde LAÜ’ye teklif edildi. Bu üniversitelerin isimlerini değiştirelim, biri Rauf Denktaş Üniversitesi olsun,  biri Dr. Fazıl Küçük Üniversitesi olsun. Aldığım cevap “biz adımızı bütün dünyaya bu şekilde duyurduk bunu değiştirmemiz yanlış olur. Öğrenci kaybederiz” dendi. Proje 5 yıldır devam ediyordu. Askerden sırf bu isim nedeniyle alın burayı kullanın denildi. Park yapılacak yeri aldılar peşkeş çekiyorlar diye birileri gitti. Hiç alakası olmayan bir yerde eylem yaptı. Etik olmayan kısım hasbelkader benim dönemime rast geldi. Bir üniversite kurulduğunda ertesi günü para kazanmaya başlarsınız. 10 yıl en az harcamak zorundasınız ki o potansiyele ulaşabilirseniz. Ama ismi nedeniyle bu üniversiteden ürken kuruluşlar da olmuştur. Onların girişimleriyle bu yaygaralar koptu.  

Aynı soyadı taşıyoruz diye iş yapamıyoruz
Denktaş soyadını taşıyoruz diye iş yapma, daha önceden başlamışsın diye devlet ihalelerine katılma, memur da olma çünkü ihtiyaçlılar var. Üniversite ve yatırıma sakın ha kalkma.  Benim evlatlarım ne yapsın? Ülkeden mi göndereyim evlatlarımı. İnsafsızlık yaşadım. 
Şimdi kendi öz arazisini kullanmak için uğraşıyoruz. Bu ülkede bir apartman içinde kurulmuş bilmiyorum kaç tane üniversite var. Ama eski yıkılan daha önce bir gazete daha sonra bir bet ofise kiralanan eski hastaneyi restore edip Surlar içinde bir şehir üniversitesi kurmaya kalktık. Böyle bire üniversitenin çoğalarak bir şehir üniversitesi kurulması fena mı olurdu. Ama o da eleştirildi. Niçin? Çünkü ben politikadayım. 

Her insan doktor seçme özgürlüğüne sahip olmalı
Bu ülkede her insan ister özelde ister kamuda doktor seçme özgürlüğüne sahip olmalı. Onun için Genel Sağlık Sigortası şart. Genel Sağlık Sigortası’nın kaynağı yerel bütçe olmalıdır.  Bu ülkede yeni bir hastaneye ihtiyaç var. Ülkede var olan bütün doktorlarımızın vatandaş tarafından kullanılabilir noktaya gelmesi ve bunun bedelini devletin karşıladığını. Sosyal Sigortaların da bir kısmını karşılayabildiği noktasındayız.  

Federasyon çerçevesinde yürütülecek anlaşmalara karşı çıkacağız
Son Cenevre toplantılarından sonra dönerken ben artık iki kesimli iki toplumlu federasyon çerçevesinde yürütülecek bir anlaşmalara taraf olmayacağız karşı çıkacağız. 11 Şubat belgesindeki imzamızı da artık geri çekiyoruz dedim. Sonra parti meclisinde parti kararı haline getirdik. Bütün dünya bir tarafta devlet bir tarafta azınlık olduğunu kabul ediyor. Federasyona kapımı kapatmıyor. Dünya ve Rum tarafı her iki tarafa eşit davranmaya başladığı anda iki devletin bir federasyon kuracağına ve eşitliğe dayalı bir federasyon sürdürülebilir olduğuna ikna olup, görüşmeye hazırız. 

Güncelleme Tarihi: 27 Aralık 2017, 13:40
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474