Ufuk ÇAĞA

   Avukat Seyhan Yıldırım,  yarın yapılacak ve Türk adayların da yarışacağı AP seçimlerine ilgi gösterilmesini istedi ve  oy kullanılması çağrısında bulundu.

   Yıldırım, Kıbrıs’lı Türklerin 1974’ten sonra hiçbir hakkına sahip çıkmadığı için bu günlere geldiğini ifade ederek “Verdiğiniz her oyla Rum’lar tarafından gaspedilen haklarımızın geri alınabilmesine katkı koyacaksınız” dedi.

   Kıbrıs Türk halkının menfaatlerinin yeterince korunmadığı inancında olan avukat Seyhan Yıldırım, ülkenin gidişatından da hiç memnun değil. Bir devletin bina yapmakla gelişemeyeceğini söyleyen Yıldırım, devletlerin tüm kurum, kuruluş ve örgütleri ile birlikte tüm  dünyada kabul gören bir yapıya bürünmesi halinde gelişebileceğini vurguladı. Bu gelişmişliğin sağlanması halinde tüm halkın menfaat elde edeceğini belirten Yıldırım; “Benim gördüğüm KKTC’de esas amaç halkın menfaat elde etmesi değildir, amaç belli şahıs ve gruplara menfaat sağlamaktır” dedi.

AB gelişmeyi zorlayıcı olacak

   Yıldırım şöyle devam etti:

  “Ben AB’nin ülkemiz için çok önemli olduğu kanısındayım. Çünkü  ülkemizdeki gelişmemiş kurumlar, bir türlü gelişmeyen ve çok hantal bir yapısı olan devlet kurumları ile artık hükmünü yitirmeye yüz tutmuş yasalar B’ye girilmesi halinde değişmek zorunda kalacaktır. Yani AB bir yerde değişimi zorlayacaktır, benim inancım bu şekildedir. Eğer benim bu düşünce tarzım yanlışsa demek ki Türkiye’’nin düşünce tarzı da yanlıştır, çünkü Türkiye’deki hükümetin de görüşleri bu görüşlere eş ve paralel gitmektedir.”

   Ülkemizde şu anda sağ veya sol görüşü benimseyen parti olduğuna inanmadığını söyleyen Seyhan Yıldırım, şunları kaydetti:

    “Tüm partilerin tek gayesi iktidara gelmektir. İktidara geldikleri zaman da hedefleri kendi çevrelerine menfaat sağlamaktır. Ama bizim ülkemizde iktidara gelmenin tek bir yolu vardır, o da Türkiye’nin istediklerini yerine getimektir. Aksi takdirde iktidara gelmek hayaldir. Bu da gösteriyor ki siyasi partiler vatandaşların çıkarları yerine kendi siyasi geleceklerini düşündükleri yönündedir. Ancak esas olan halktır, iktidar değil.

Bir 40 yıl daha devam eder

   “Kıbrıs Türk Halkı geleceğini sonu gelmeyen bir müzakere sürecine bağladı, 40 yıldır devam eden görüşmeler bir 40 yıl daha devam eder. Rum’lar o tarafta kendi milli devletlerini kurdular ve şu anda Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etmektedirler . Üzülerek söylüyorum ki Rum tarafının AB’ye girmesi, Türkiye’nin Gümrük Birliğine girebilmesi karşılığında, garantör bir ülke olan Türkiye tarafından da onaylanmıştır. Zaten bunun ardından da Rum tarafı AB’ye alınmış oldu. AB’ye girdikten sonra hem güvenliğini hem de uluslararası tanınmışlığını garanti altına alan Rum tarafını bu vakitten sonra bir anlaşmaya zorlamak bence çok zordur, bu sebeple de görüşmeler 40 yıl daha devam eder.”

Zorlarsak kazançlı çıkabiliriz

   Son yapılan Akdeniz Oyunlarında Rum tarafının kendi bayrağı ile yer aldığını belirten avukat Yıldırım, bunun Türkiye’nin bile Kıbrıs’ta tek devlet olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdığının göstergesi olduğunu söyledi.

   Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kıbrıs Türkünün hakları AB çatısı altında,  Kıbrıs Cumhuriyeti ile yasal ve siyasal hakları güvence altına alınmıştır. İşte bu noktada Kıbrıs Türkü olarak var olan bu haklarımızı zorlayarak elde etmeye çalışmalıyız, yani bu haklarımıza sahip çıkmalıyız. Biz eğer haklarımıza sahip çıkarsak, hem haklarımız gaspeden Rum tarafını, hem bizdeki yöneticileri hem de Türkiye’yi bazı durumları Kıbrıslı Türkler lehine revize etmeye zorlayabiliriz ve bundan da tek kazançlı çıkacak olan Kıbrıs Türküdür. İşte bu sebeplerden dolayı Kıbrıslı Türklerin yapılacak olan AP seçimlerinde oy kullanması çok önemlidir.”