banner564

İade, takas ve tazminat

Mülkiyet konusunda 1974 öncesine dönüleceği ilkesinde uzlaşı sağlandığını iddia eden Rum basını, 3 ana seçeneğin geçerli olacağını iddia etti:

İade, takas ve tazminat
banner598
   Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesi, liderlerin mülkiyet konusunu görüşmekte olduğunu ve 1974 öncesine döneceği ilkesinde uzlaşının sağlandığını iddia etti.
   Gazete güvenilir kaynaklara dayanarak, mülkiyetle ilgili kriterler listesinin tamamlanmasında,  detaylı mı olması yoksa genel bir çerçeve mi belirlenmesi gerektiğinin düşünülmekte olduğunu yazdı.
   Habere göre kriterler listesi detaylı olacaksa, ortaya çıkabilecek bütün durumların öngörülmesi için çok kapsamlı olması gerek. Genel çerçevede olacaksa, kurulacak Mülkiyet Komisyonu mal sahibi ve bugünkü kullanıcıyla iletişime geçerek anlaşma imkanı olup olmadığına bakacak ve bütün konuların halli için normlar oluşturacak.
    “Şu ana kadarki müzakereler tahtında kesin olan şudur ki, çözümden sonra mülkiyet rejiminin 1974 öncesine dönüleceği ilkesinde uzlaşıldı” ifadesine yer veren gazeteye göre, bu noktada kriterler temelinde, mal sahibi ve bugünkü kullanıcının 3 ana seçeneği- yani iade, takas ve tazmin- olacak, bir dizi istisna başlayacak. Gazete, özetle şunları yazdı:
   “Türk tarafı artık bütün göçmenlerin geri dönmesine itiraz etmiyor ancak şöyle bir ana istisna istiyor: Kıbrıs Türk federal devletinin siyasi eşitliğinin ihlal edilmemesi için Üst Meclis dışında bütün makamlar için seçme hakkına sahip olsunlar. Tam da bu nedenle özellikle mülkiyet ve seçim prosedürü başta olmak üzere bazı düzenlemeler için anlaşmanın AB’nin birincil hukuku haline gelmesini istiyor çünkü göçmenlerin AİHM’e toplu başvuruda bulunmasından ve zaman içerisinde çözümün işlevselliğini kaybetmesinden korkuyor.

Birincil hukuk değil federal yasa

   Rum tarafı ise buna çok ciddi bir argümanla karşılık veriyor:
   “Kıbrıslı Türklerin korkusu bu ise birincil hukuk kendilerini hiç korumayacak çünkü AİHM AB kurumu değildir. Kıbrıslı Türklerin sahip olduğu tek koruma, federal yasa haline gelecek olan mülkiyet çözümünün kalitesine dayanacak. Federal yasa haline geldiğinde Kıbrıslı Türk olsun, Rum olsun herhangi bir başvuru yaptığında karşısında, Türkiye’yi değil Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bulacak.”
   Fileleftheros gazetesi ise  “Mülkiyete Yapışıp Kaldılar... Kullanıcının Hakkı Tanınıyor, Görüşme Kullanıcı Üzerinde Yoğunlaşıyor” başlıklı manşet haberinde, müzakerelerde ilerleme olduğunu ancak ‘dikenli’ diye tabir edilen özlü konularda ilerleme sağlanmadığını yazdı.
   Gazete “daha çok Türk tarafının ilgi alanı” diye nitelediği Yönetim başlığı dışında diğer önemli başlıklarda henüz ilerleme kaydedilmediğini ancak dikkatlerin, hayati öneme sahip zorluklar bulunan mülkiyet üzerinde odaklandığını belirtti, şu ana kadarki görüşmelerde elde edilen sonuçları şu şekilde özetledi:
    “1-Mülkiyette mal sahibinin hakları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Dimopulos kararına atıfta bulunularak tanınıyor. Ancak bunun paralelinde görüşmeler, kullanıcıyla ilgili konular üzerinde yoğunlaşıyor ve tazmin, takas ve iade tedavilerinin uygulanabilmesi için kategoriler oluşturulmaya çalışılıyor.
Kıbrıs sorununda çözüm anlaşması yapıldıktan sonra, mülkiyette ortaya çıkacak konuları ele almak üzere bir Kıbrıslı Türk, bir Rum ve bir de yabancı üyeden oluşan bir komisyon kurulacak.
   2-Toprakta esas görüşülmedi. Edinilen bilgiler Türk tarafının temaslarında (Kıbrıs Rum tarafıyla değil)  Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğine kalacak toprak alanının Annan planı haritasından çok da uzak olmayacağını savunduğu yolunda. Türk tarafında, henüz resmen ortaya konulmayan; ne kadar çok Rum dönerse Kıbrıs Türk devletçiğinin alanının o kadar büyük olacağı tezi var.
   3-Kıbrıs Türk tarafı bu aşamada garantilerin görüşülmemesinde ısrar ediyor ancak Kıbrıslı Rumların, bir şeyler değişecek beklentilerini muhtemelen taktik icabı koruyor. Türk tarafının bugünkü garanti sistemini değiştirme formülü arayacağı izlenimi yaratılıyor.
    4-Bilindiği gibi Yönetim başlığında anlaşmazlıklar başkanlık konusunda yoğunlaşıyor. Yabancı bir diplomatik kaynak,  her iki tarafı ta tatmin edebilecek bir formülle halledilebileceğini söyledi. Türk tarafı bu konuda geri adım atmıyor. Dönüşümlü başkanlığı da içeren bir reçeteyle çıkış yolu arayan Rum tarafıdır. Bilgi sahibi kaynakların işaret ettiği üzere bu formül, yönetim sisteminin değiştirilmesiyle ilgilidir. Bu konudaki görüşlerden biri, dönüşümlü başkanlığın yetkileri olmayacak başkan için devam etmesi ve başbakanın daimi Kıbrıslı Rum olmasıdır.”

Güncelleme Tarihi: 27 Temmuz 2015, 09:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474