Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ile Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen), hükümetin 4 bin TL üzerindeki maaşların kesintili ödenmesi kararının ardından “AKP Hükümeti ve CTP-UBP Hükümeti’nin dayatmalarını protesto etmek için” dün öğle saatlerinde Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı.

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan, hükümetin maaşlardan kesinti yapmasıyla ilgili olarak, meselenin bin ya da 500 TL daha düşük maaş almak olmadığını, konunun buraya götürülmemesi gerektiğini; meselenin ülkedeki sivil toplum örgütlerini görmezden gelmek, demokrasinin işlenmemesi, kamusal alanların bilerek istenerek peşkeş çekilmeye çalışılması olduğunu savundu. Kaptan, “Bizimle bu mücadeleyi birlikte vermeye çalışacak tüm sivil toplum örgütleriyle birlikte mücadele edeceğiz” dedi.

Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen) Başkanı Mehmet Özkardaş da bu uygulamanın altında, AKP hükümetinin dayatmalarını eksiksiz yerine getirdiğini savunduğu hükümetin 2016-2018 yıllarını kapsayan ekonomik paketin içindeki dayatmaların, özelleştirmelerin, bazı kurumların kapatılması, kamu çalışanlarıyla emeklilerin haklarının geriye götürülmesine yönelik bir ön hazırlık yapmasının yattığını savundu.

Özkardaş hükümetin bu tür uygulamalarla bir mesaj vermeye çalıştığını da ileri sürdü ve bunun “AKP hükümetinin Türkiye’nin bize dayattığı bu ekonomik paketi imzalamazsak, buna toplumsal bir tepki gösterirseniz, maaşlarınızı alamayacak duruma düşeceksiniz, haklarınız budanacaktır” şeklinde olduğunu ileri sürdü.

Okunan ortak basın açıklamasında ise Kıbrıs Türk halkı ve emekçiler üzerinde oynanan yoksullaştırma, sindirilme ve toplumsal kaynakları özelleştirme planlarının bir bir devreye konulduğu savunuldu.

Baysal: Toplum vicdanı yaralandı

Öte yandan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) adına açıklama yapan Örgütlenme Sekreteri Besim Baysal hükümeti eleştirerek, hükümet politikalarını, “köy korucu mantığında, havuç ve sopa siyasetinden daha gerici” diye niteledi.

Sendika, “Kendi ülkemize sahip olacak bir düzende, eşitlik ve adalet ilkeleri temelinde Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası olarak maaşlarımızın yüzde 60’ını veya halkımızla birlikte belirleyeceğimiz daha farklı bir oranı almayı kabul ediyoruz” şeklinde açıklama yaptı.

KTÖS, kamu görevlilerinin maaşlarının yerel kaynaklarla ancak yüzde 60’ının ödenebileceği açıklamalarının toplum vicdanını derinden yaraladığını ancak esas olanın, Kıbrıslı Türklerin varlığının devamı ve kendi ülkesine sahip olma mücadelesi olduğuna işaret etti.

KTÖS, yapılması gerekenleri de açıkladı…

Baysal, “yapılması gerekenleri” şu şekilde sıraladı:

“TC Yardım Heyeti kapatılacak. TC Lefkoşa Büyükelçiliği diplomatik görevlerine geri dönecek. KKTC Anayasası’ndaki Geçici 10. Madde kaldırılacak. GKK, Polis, İtfaiye İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak. Kalkınma Bankası ve KKTC Merkez Bankası’na atanan tüm bürokratlar Kıbrıslı Türk olacak. Su'nun özelleştirilmesi tamamen durdurulacak. TC Ordusu (Barış Kuvvetleri) kontrol altında tutuğu bütün askeri kampları ve Maraş'ı boşaltacak. TC ile yapılacak tüm görüşmeler eşit mevkiler düzeyinde yürütülecek.

Geçmişe yönelik yapılan protokoller ve anlaşmalar sil baştan yeniden değerlendirmeye alınacak. İncirlik Üssü’ne ABD'nin ödediği kira miktarı metrekare olarak hesaplanacak ve TC'nin 1974'ten bu yana 42 yıldır kontrol altında tuttuğu tüm askeri bölgeler hesaplanarak ve karşılıklı tüm borçlar ve hibeler ortaya dökülerek hesaplanacak, kimin kime borcu olduğu ortaya dökülecek.”

Latifoğlu: Kamuda bir ilk daha

Hür-İş Genel Başkanı Yakup Ö. Latifoğlu da Hükümet’in maaş taksitlendirme uygulamasını eleştirerek, “Hükümet’in mazeret değil çözüm yeri olduğunu hatırlatırız” dedi. 

Latifoğlu yazılı açıklamasında, “kamuda bir ilk daha hayata geçirilerek taksitli maaş ödeme dönemi başlatıldığını” belirterek “4 bin TL’nin üzerinde maaş alanların maaşlarının yüzde 60’ı ödeneceği açıklaması yapan Sayın Başbakan Türkiye ile ekonomik protokol imzalanmadığı için bu uygulamanın yapıldığını söyleyerek bir yerde yaşanacak dayatma ve mağduriyetlere zemin hazırlamaya çalışmıştır” ifadesini kullandı.

Latifoğlu, “Her bakan değiştiğinde politikaları değişen eğitim, sağlık ve ekonomi konularında olduğu gibi devlet planlamasında da bakanına göre iş yapmak veya birilerine makam mı yaratmak hedeflenmektedir?” sorusunu da sordu.

İzcan: CTP-UBP hükümeti iflas etmiştir

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan ise yazılı açıklamasında, ülke ekonomisinin büyük sıkıntı yaşadığını kaydederek, CTP-UBP koalisyon hükümetinin iflas ettiğini savundu.

İzcan, “Patates tarlada kaldı, çiftçi alacaklı ve iflasla boğuşuyor, hayvancı sütünü derelere döküyor, narenciyeci battı, asgari ücretli açlıkla boğuşuyor, şimdi de memurun maaşlarından kesintiler yapılmaya başlandı” dedi. 

Hükümetin “2016-2018 Ekonomik Protokol’üne karşı direnir gibi yapıp teslim olmanın zeminini hazırladığını” öne süren İzcan, “Maaşlardan yapılan kesintiler, maaşlar üzerinden yürütülen siyaset, hepsi Ekonomik Protokolün imzalanması ve toplumun sindirilmesine yönelik oyunlardır” görüşünü ifade etti. 

Hazine-Sen de hükümeti eleştirdi

Hazine Çalışanları Sendikası da (Hazine-Sen) Türkiye ile imzalanacak ekonomik protokolü toplumun hassasiyetlerini dikkate alacak şekilde sonuçlandıramayan hükümetin ekonomiyi kaosa sürüklediğini ve halkın güvenini kaybettiğini savundu. 

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, ülkedeki tüm sektörler ile tüm emekçilerin ekonomik buhran içinde zor günler geçirdiği iddia edildi. 

Kamu görevlilerinin mart ayı maaş ödemelerinde 4 bin TL üzerinde maaş alanlara yüzde 60 maaş ödemesi yapılmasının kamu çalışanlarını sıkıntıya soktuğu belirtilen açıklamada, hükümetin geciken yükümlülüklerini ne zaman yerine getireceği konusunda en kısa sürede tatmin edici bilgi vermesi gerektiği kaydedildi.