banner564

Onlar da ihmalin kurbanı

Rumlar tarafından katliama maruz kalan Atlılar, Muratağa ve Sandallar köyünde yaşayan vatandaşlar ilgisizlikten yakınıyor

Onlar da ihmalin kurbanı
banner598

 Hüseyin ÇİÇEK
   Kıbrıslı Rumlar tarafından 1974 yılında katliama uğrayan Şehitler (Atlılar-Muratağa-Sandallar) köyünde yaşayan vatandaşlar devletin ilgisizliğinden ve gittikçe artan sorunlardan dert yanıyor.
    Diyalog muhabirine içini döken köy muhtarı Olsan Karabardak ile köy sakinleri, yol ve ağıl sorunlarının bir türlü giderilmediğini ve bölgelerindeki toprakların yabancılara dağıtıldığını belirterek, üzüntülerini dile getirdi.
   Muhtar Olsan Karabardak, katlimanın ardından 45 yıl geçmesine rağmen Atlılar, Muratağa ve Sandallar’ın halen sorunlarla uğraştığını ifade etti. Siyasilerin lafa geldiği zaman vatan, millet, sakarya nutukları attığını ancak icraat kısmına gelindiğinde, hiç bir icraatın yapılmadığını kaydeden Karabardak, ova yollarının çok kötü olması nedeniyle hayvancılıkla uğraşan kişilerin zorluk çektiğini söyledi. Köy sakinleri de bölgelerinde yeterince ilgi gösterilmediğini, haklarının çiğnendiğini belirterek, “Artık usandık. Yetkililer bir çare üretsin” dedi.
Ne dediler…?
Olsan Karabardak (Muhtar)
Yolların bozuk olmasından dolayı süt kamyonları mandıralara gelmek istemiyor. Bahçelerde yetişen ürünleri almaya da gelmiyorlar. Traktörler bozuk yollardan dolayı sürekli arızalanıyor.
Bölgede bulunan birçok üniversite mezunu genç hayvancılıkla uğraşıyor. Devletin bu gençlere yardımcı olması ve bir an önce yolların tamir edilmesi gerekiyor.
Köyde yaşamayan şahıslara mandıra alanı verilmek isteniyor. Bazı şahıslar kendini kaymakamlık ve muhtarlık makamından daha üstün görüyor.
Hepsi şehit ailesi olan bu köylünün hakkını kimseye peşkeş çektirmeyeceğim ve sonuna kadar mücadele edeceğim.”

Mehmet Ereş:
Hayvancılık ile uğraşıyorum, sorunlarımız hiç dikkate alınmıyor. Meralarımızın köylülerimize yeterli olmadığı bilindiği halde bizle alakası olmayan kişilere mandıra yeri veriliyor.
Buna bir türlü anlam veremiyoruz, mandılalarımızın parsellenmesine şiddetle karşı çıkıyoruz.

Ergür Çetiner: 
Tarım ve hayvancılık beraber yapılan işlerdir. Tarım yapmayan kişi hayvancılık da yapamaz, zaten yeterli yerimiz olmamasına rağmen, köyümüzde bir karış toprağı dahi olmayan kişilere mandıra yeri verilmesine hayret ediyoruz. Günümüzde hayvancılarda çeşitli hastalıklar varken ve köyümüzde hiç bir hastalık yokken, köye yabancı davarların girmesini istemiyoruz. Sorunlarımızı çözeceklerine üstüne birde yeni sorun ekliyorlar, yeter artık, sabrımız taştı.

Ünmert Pipalı: 
İşimizi severek yapıyoruz, ancak biz çabaladıkça, bitirilmeye tüketilmeye çalışılıyoruz.
Üniversite mezunuyum, hiç bir zaman da devlette iş aramadım. Atalarımın yadigarı olan bu topraklarda hayvancılık işi yapıyorum. Ancak bize her zaman kötü muamele yapmalarından usandık. Bizim zaten yeterince mera alanımız yok bir de ısrarla köyle hiç alakası olmayan kişilere hakkımız olan alanlar peşkeş çekiliyor.

Hüseyin Güner Güler: 
Organize ağıllar bölgesinde mandıra yerlerine dıştan ve köyle ilgisi olmayan kişilere yer verilmek istenmektedir. Köylü rencide edilmek istenmektedir.
Köy halkı olarak dıştan birine mandıra yeri verilmesini istemiyoruz. Şehitlikler, katliam çukuru bakım ve temizliğiin sürekli yapılmasını istiyoruz. Kırsal kesim arsaları dağıtıldı ancak alt yapı henüz yok. Köydeki ağıl bölgesi yolları kötü durumda.
Birçok problem ile uğraşıyoruz ancak çözen ne yazık ki yok.

Uğur Temen: 
Her yeni gelen kaymakam döneminde yabancı kişilere köyümüzde mandıra yeri verilmesi gündeme geliyor ve biz bu olaylardan artık bıktık.
Ayrıca şehitler yeri olan köyümüz sürekli olarak yabancı ve yerli turistlerin ziyaret bölgesi olmasına rağmen yollarımız ve şehitliğimiz çok bakımsız ve atıl durumdadır.
Köyümüze gerekli ilginin gösterilmesini bekliyoruz.

Mehmet Çetiner: 
Adanın en küçük köylerinden olmasına rağmen çevre düzeni, alt yapı yönünden bayağı ihmal edilmiştir. Çocuklarımızın oynayabileceği bir park dahi yoktur.
Bahçe yollarımıza toptancılar ve tamir için gelen ustalar girmek istemiyor.
Uzun süreden beri süregelen ağıl yeri sıkıntımız vardır.
Arazimizin az ve kısıtlı olmasına rağmen köyümüzde yaşamayanlara ağıl yeri verilmeye çalışılmaktadır.
Bu da huzursuzluk yaratmaktadır. Yüzlerce yıldır bu topraklar üzerinde yaşamaktayız ve gelecek nesillerimizin de buralarda yaşamasını istiyoruz. Bu yüzden köyümüzün kaynaklarının, alakasız kişilere verilmemesini istiyoruz.

Emrah Muhtaroğlu: 
30 yıldır bu köyde yaşıyorum, bahçecilikle uğraşıyorum. Kırsal kesim arsası aldık ve ev yaptık, ama maalesef düzgün yolumuz yok. En önemli sorun meralarımız… Az olmasına rağmen köy dışından alakasız kişilere yer verilmek isteniyor. Köy halkı olarak buna karşıyız, gereken makamların artık bizi kaale almasını istiyoruz.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473