banner564

Savaş mahkemede ağladı

Limasol Bankası soygunuyla ilgili olarak tutuklanan zanlılardan biri “evde uyuyordum” dedi, ötekisi o saatlerde sesli mesaj attığını söyledi

Savaş mahkemede ağladı
banner598
Zorkun TAŞER

Kuzey Kıbrıs genelinde önceki gün büyük yankı uyandıran Limasol Türk Kooperatif Bankası’nın Lefkoşa Sanayi Bölgesi’ndeki silahlı soygun ile ilgili şüpheli olarak gözaltına alınan iki zanlı dün Lefkoşa’da mahkemeye çıkarıldı.
Zanlılar; 22 yaşındaki Savaş S, ile 23 yaşındaki Recep S, mahkemeye öğleden sonra getirildi ve savunmanın talebi üzerine duruşma gerçekleştirildi. Duruşma yaklaşık 2 saat sürdü.
Soygun ile ilgili soruşturmayı yürüten polis, gözaltına alınan zanlılarla ilgili iddiaları mahkemeye sunarken, suçsuz olduğunu öne süren iki zanlı tanık kürsüsüne çıktı. İki zanlı da soygun suçunu işlemediklerini, bu nedenle tutuklu kalmak istemediklerini söyledi.
Duruşmada ilk olarak soygun ile ilgili soruşturmayı yürüten polis çavuşu mahkemede olayı anlattı. Polis, Limasol Türk Kooperatif Bankası’nın Lefkoşa Sanayi Bölgesi’ndeki şubesinde önceki gün saat 14.30 sıralarında silahlı soygun meydana geldiğini, banka şubesine giren biri kar maskeli ve biri motosiklet kasklı silahlı iki erkek şahsın, banka görevlisine silah doğrultarak toplam 8 bin 700 TL aldığını söyledi. 

Plakası meçhul Hyundai bir araçla kaçtılar
Polis zanlıların önceden Özgülen Kebap isimli işyerinden çaldıkları motosiklete binerek kaçtıklarını ifade ederek, olayda kullanılan motosikletin 350 metre ileride atıl bir şekilde bulunduğunu belirtti. Zanlıların motosikleti bıraktıktan sonra plakası meçhul Hyundai marka beyaz bir araçla kaçtıklarını belirlediklerini açıklayan polis, yapılan geniş çaplı soruşturma sonucu olay günü motosikletin ardından zanlıların çıkarıp attıkları eldivenler, gri renk erkek kazağı ve dün de bir kask bulduklarını söyledi. Polis, 11 Şubat tarihinde Özgülen Kebap'a sahte sipariş verildiğini, işyerine ait motosiklet ile sipariş verilen adrese giden paket servis elemanının, apartmanın ikinci katına çıktığını ancak geri döndüğünde park halinde olan motosikletin çalındığını fark ettiğini söyledi.

Zanlının yüzünü gören biri var
Olayı aktaran polis, meydana gelen olayla ilgili gözaltına alınan zanlılara da nasıl ulaştıklarını anlattı. Polis, zanlı Savaş S’nin motosikleti olay yerinden 350 metre ilerde bulunan bir inşaat arkasına bırakırken, bir görgü tanığının gördüğünü, o esnada Savaş S’nin başında maske veya kask olmadığını ve görgü tanığının poliste yapılan tanıtma merasiminde zanlıyı teşhis etmesi sonucu ilk olarak Savaş S’ye ulaştıklarını açıkladı.
Zanlı Recep S’nin ise olay esnasında zanlı Savaş S ile birlikte evde olduklarını söylemesi üzerine şüphe oluştuğunu, bu yönde soruşturma başlattıklarını ifade eden polis, çevre güvenlik kamera görüntülerinden zanlı Recep S’nin bir hırdavatçıda olayda kullanılan eldivenlerle aynı eldiven aldığını belirlediklerini açıkladı.


Olay saati nerede olduklarını ispatlayamadılar
Zanlıların olaydan sonra 15.30 sıralarında Lefkoşa’da bulunan Simit Sarayı isimli işyerine gittiklerini söylediğini, bu yönde yapılan araştırmada kamera görüntüleri tespit ettiklerini ancak zanlıların olay saati olan 14.30 sıralarında nerede olduklarını ıspatlayamadıklarını ifade etti.

Recep, 4 gün önce adaya geldi…
Polis, Zanlı Savaş S’nin daha önce Özgülen Kebap isimli işyerinde çalıştığını,15 gün önce ise kovulduğunu, başka bir restoranda işe başlayan zanlının ise soygundan bir gün önce ve soygun günü işe gitmediğini söyledi. Zanlı Recep S’nin ise 9 Şubat tarihinde KKTC’ye geldiğini, Türkiye’de üniversite öğrencisi olduğunu beyan ettiğini kaydeden polis, her iki zanlıdan açık ifade aldıklarını açıkladı.
Polis, soygun ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın devam ettiğini, olayda kullanılan tabancanın, bir adet kaskın, çalınan paraların henüz bulunamadığını ve alınacak ifadeler ile incelenecek kamera kayıtları olduğunu belirterek soruşturma amaçlı zanlıların 3 gün süre ile tutuklu kalmasını talep etti.
Polis ayrıca banka memurlarından ifade almaya devam ettiklerini, soygun esnasında her iki zanlının da banka içerisinde konuştuğunu ve bu nedenle ses tanıtması yapacağını, bulunan kazak, eldiven ve kask üzerinde DNA ile parmak izi incelemesi yapılacağını dile getirdi.


Savaş S: Ben evde uyuyordum…
Talep edilen üç günlük süreye itiraz eden zanlıların avukatı, her iki zanlıyı tanık kürsüsüne çıkardı. İlk olarak tanık olarak dinlenen Savaş S, olay günü saat 14.30’a kadar uyuduğunu, saat 15.00 sıralarında ise arkadaşı Recep S ile birlikte simit dünyasına gittiklerini, evden çıkışlarında komşuları ile selamlaştıklarını ve görgü tanığı olduğunu öne sürdü. 

Kamera görüntüleri incelensin…
Zanlı Savaş S ayrıca Lefkoşa Arabahmet bölgesinde yaşadığını, simit dünyasına gidişte yol güzergahında birçok işyerine ait kamera görüntüsü olduğunu, polisin bu görüntüleri incelemesi halinde suçsuz olduklarını belirleyeceklerini iddia etti. Zanlı, ayrıca Özgülen Kebap isimli işyerinden kovulmadığını, 3 buçuk yıl paket servis şefi olarak çalıştıktan sonra 3 ay önce sorunlu bir şekilde patronları ile tartışarak işten kendi isteği ile ayrıldığını öne sürdü.

“Recep, web tasarımcısı…”
Zanlı soygun suçunu işlemediğini, arkadaşı Recep S’nin web tasarımcısı olduğunu ve yüksek miktarlarda para kazandığını öne sürerek, böyle bir suç işlemeye tenezzül etmeyeceklerini ifade etti. Zanlı olay günü Simit Dünyası’nda kahvaltı yapmak için annesinden 10 lira borç aldığını da söyledi. Zanlı arkadaşı R.S’nin günlüğüne yanına geldiğini, evinde misafir olduğunu belirtti.

Recep S: Soygun yaparken sesli mesaj atamam…
Tanık kürsüsüne daha sonra Recep S çıkarak suçsuz olduğunu ve üç günlük süreye itiraz ettiğini dile getirdi. Zanlı, üniversite öğrencisi olduğunu, aynı zamanda web tasarımcısı olarak çalıştığını, eğitim seminerleri düzenlediğini, tanınan saygın bir kişi olduğunu öne sürdü. Hırdavatçıdan eldiven almadığını, Kıbrıs’a dördüncü gelişi olduğunu ve ülkeyi çok iyi bilmediğini kaydeden Recep S, soygun günü saat 15.00 sıralarında zanlı Savaş S ile birlikte evden çıktıklarını söyledi. Zanlı soygun saatlerinde watshap iletişim ağından ses kayıtlı göndermeler yaptığını öne sürerek, “Silahlı soygun yaparken sesli mesaj atamazdım” dedi. 
Yargıç, aktarılan tüm olguları, savunmanın itirazını ve iddia makamının talebini değerlendirdikten sonra yeterli kanıt olmasa da meydana gelen bir soygun olduğunu, soruşturmanın henüz yeni olduğunu, zanlıların iddialarının araştırılamadığını, polise süre vermek gerektiğini belirterek zanlıların 3 gün süre ile tutuklu kalmasına karar verdi.

Güncelleme Tarihi: 14 Şubat 2015, 10:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474