banner564

Siyasilere güven kalmadı

Serdarlı - Geçitkale bölgesinde yaşayan vatandaşlar da en ufak sorunların çözülmemesinden yakınıyor

Siyasilere güven kalmadı
banner598

Diyalog TV’nin har hafta Salı akşamları gerçekleştirdiği Halk Meclisi toplantısı bu hafta Serdarlı’da yapıldı. Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Diyalog TV Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın yönettiği toplantıya katlımım yüksek oldu.

Serdarlı Belediye Başkanı Salih Bayraktar’ın ev sahipliğinde Serdarlı Spor Kulübü Lokali’nde gerçekleştirilen Halk Meclisi programına CTP Milletvekilleri Erkut Şahali, Teberrüken Uluçay,  TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, Geçitkale Belediye Başkanı Hasan Öztaş ile Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle ve Tarım Eski Bakanı Kenan Akın da katıldı. 
Diyalog Tv’den canlı olarak yayınlanan program yaklaşık 2,5 saat sürdü. Bölge sorunlarının ağırlıklı olarak işlendiği programda vatandaşlar, ülkedeki siyasi yönetimden şikayet etti.
Siyasilere güvenlerinin kalmadığını belirten vatandaşlar, en ufak sorunların bile yıllardır çözülmediğinden şikayet etti.
Kıbrıs müzakereleri konusunda farklı görüşler ortaya koyan konuşmacılar, Mustafa Akıncı’dan beklentilerini seslendirdi.
***

Salih Bayraktar / Serdarlı Belediye Başkanı 
“Yatırım için teşvik sağlansın”
Programın başında söz alan Serdarlı Belediye Başkanı Salih Bayraktar, bölgedeki sorunları anlattı:
“İmkanlarımı maalesef yetersiz. Öz kaynaklarımız yetersiz, mali imkanlarımız kısıtlı… Bölge insanın beklediği hizmeti sunamıyoruz. Bu nedenle devlet desteğine büyük bir ihtiyacımız var. Hükümetimize, gençlerimize kırsal kesim arsası dağıtması için çağrıda bulunuyorum. Ayrıca köyümüzdeki ağılların daha iyi şartlara kavuşması için desteğe ihtiyacımız vardır. Özellikle Gönendere’deki sürecin hızlandırılması gerekiyor. Bölge insanımız tarımla hayvancılıkla geçiniyor. Kuraklık büyük sıkıntı yaşatıyor. Biz Lefkoşa ve Mağusa gibi iki büyük kazanın tam orta yerindeyiz. Bölge insanımız bu iki bölgede hizmet sektöründe de çalışıyor. Ben devletimizi yönetenlere sesleniyorum; yatırımcıların bu bölgeye gelmesi için teşvikler ortaya koymaları gerekiyor. Bu topraklarda tutunabilmenin yolu yatırımdan geçer. Gençlerin beklentileri ancak bu şekilde karşılanabilir. Bölge insanının imkanlarıyla bu olamaz. Ben son olarak Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti’ne teşekkür ediyorum. Onların sayesinde bölgeye bir şeyler yapabiliyoruz. Bizim dışardan gelecek desteğe ihtiyacımız vardır.”

“Güvenlik konusunda endişelerimiz vardır”
Başkan Bayraktar, müzakere sürecine yönelik düşüncelerini de ortaya koydu:
“1571’den beri Türk toprağı olan bir bölgedir burası. 1974 öncesinin zor koşullarında bile ayakta durmayı başarmış bir toplumuz. Ancak Kıbrıs sorununda meydana gelen gelişmeler ve müzakerelerin bir türlü sonlandırılıp çözüme ulaşılamaması tedirginlik yaratıyor. Özellikle güvenlik ve mal mülk konusunda endişelerimiz vardır. Bu endişeler ancak çözümle ortadan kalkacak meselelerdir. Bir an önce çözüm olması ve gelecek nesillerin bir birleriyle yan yana kavgasız yaşayabilecekleri bir ülke temenni ediyorum” 

Hasan Öztaş  / Geçitkale Belediye Başkanı 
“Bir üniversite bölgeyi kalkındırır”
“Bölgemizde çok büyük sıkıntılar vardır. Mesarya KKTC’nin kırsalı gibi… Yılların kurak gelmesinden dolayı çiftçi hayvancı büyük sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntılarla ilgili politikalar üretilmeli. Türkiye’den gelen su konusunda mesela, bu insanlara suyu daha düşük fiyata vermeliyiz ama bir çalışma yok bu konuda. Çok kısıtlı imkanlarımız var buradaki belediyeler olarak. Eski yönetimlerin hataları nedeniyle çok ciddi bir borç batağı var. Belediyelerin birleştirilmesi konuşuluyor ama bunun için çok kuvvetli bir alt yapı lazım. Mesela Serdarlı ve Geçitkale bu yapılarıyla birleşse ne olacak. Daha kötü olur. Alt yapılar düzeltilmeden bunun olması yanlıştır. Geçitkale’de bir havaalanımız var. Sayın Asil Nadir’e verilmiştir, umarım bir an önce aktif hale getirilir ve bölgemiz canlanır. Ayrıca Yatırım çok önemli. Bir üniversite bölgeyi kalkındırır… Veteriner fakültesi olur, ziraat fakültesi olur. Bu çok büyük bir kazanım olur, araziler değerlenir, esnafa katkısı olur… Bu proje yapılırsa çok büyük kazanım olur” 

Hüseyin Angolemli / TDP Milletvekili 
“Kimin KKTC vatandaşlığı varsa yeni devletin vatandaşı olacak”
“Kıbrıs konusunda lütfen halkı yanıltmayalım… Sayın Akıncı her adımı Türkiye ile birlikte atıyor. Ve çok önemli bir şey başarıldı. Kimin elinde KKTC kimlik kartı varsa, o kişi yeni kurulacak devletin de vatandaşıdır. Kimse gitmeyecek bu memleketten. Daha ne istiyoruz. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türkler de Rumlar da zaten devletin tabii vatandaşıdır. Garanti konusunda da Akıncı söyledi; “Türkiye’nin garantisi olmayan bir anlaşmaya halkım evet demez” dedi. Herhangi bir anlaşmaya varılırsa o metin elden ele gezecek her gece tartışacağız. Şimdi ne evet, ne hayır noktasındayız. Ortaya metin çıkacak ve ona göre karar vereceğiz”

Erkut Şahali  / CTP Milletvekili 
“Çözüm Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlayacaktır”
“Bizim için aslolan bu topraklara tutunabileceğimiz bir ortam sağlamaktır. Bizim toprak tavizi vereceğimiz 1986 yılında meclisimiz tarafından dünyaya ilan edildi.  Bunun karşılığında 1963 yılında işgal edilmiş devlet hakkımızı geri alıp uluslararası toplumun bir parçası olacaktık. Bugün yaşadığımız her sorunun temelinde uluslararası alandan kopuk olmamız yatır. Dünyadaki standartları kendi yaşantımızın parçası haline getiremiyoruz.  Bu açığımızı Türkiye’den sağladığımız yardımlarla gidermeye çalışıyoruz ama bu da sınırlı bir yaklaşım oluyor. Kıbrıs sorunun güvenli bir şekilde çözülmelidir. Bu konuda Cumhurbaşkanı Akıncı’ya güvenimiz tamdır. Akıncı’ya kuşkuyla yaklaşanların en çok güvendiği Ankara Akıncı’nın yanındadır. Bugün Lefkoşa ve Ankara arasında liderler düzeyindeki ilişkiler tarihimizdeki en iyi noktadadır. Bulunacak çözüm Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlayacaktır.”

Teberrüken Uluçay / CTP Milletvekili 
“Üretimi ve üretici destekleyen politikalar geliştirmeliyiz”
“Kıbrıs Türk Halkı birlikte bir mücadele verdi ve vermeye de devam edecektir.   Kıbrıs sorunun çözülmesi halinde Kıbrıs Türkü’nün büyük ekonomik kazancı olacaktır. Bugüne kadar ayakta kalmayı başarmışsa hakkımız çözümle birlikte daha iyiye sahip olma potansiyeline sahiptir. Üretimden kopmamam adına üretimi ve üretici desteklemelidir siyaset. Kırsal kesimde yaşayan insanlarımızı buralarda tutmak istiyorsak, üretimle iştigal eden insanımıza daha geniş teşvikler organize etmemiz gerekiyor, biz siyasilere düşen görev budur. 
“Son sözü referandumlarda halk söyleyecek” 
“Cumhurbaşkanımız çok yoğun çalışıyor çözüm için. Kıbrıs’taki ekonomik potansiyeli daha fazla kendi ülkelerinin yararına kullanmak için büyük resmi görerek hareket eden bir uluslararası camia var. Bu camia Kıbrıs’ta belli bir anlaşma noktasında ve metnin referandumla onaylanması konusunda yoğun bir mesai harcıyorlar. Dolayısıyla kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde Cumhurbaşkanı ve ekibine destek olmamız gerekmektedir. Eğer liderler uzlaşır ve bir metin ortaya çıkarsa mutlak suretle halkın referandumuna sunulacaktır.”

Hüseyin Çavuş Kelle / Çiftçiler Birliği Başkanı 
“Tarım arazileri korunmalı”
“Bölgedeki sıkıntı sadece kuraklık değildir. Kuraklık kadar yanlış politikalardır tehlike. 2007 yılından itibaren tarımdaki sıkıntıların çözülememesidir sorun. Bu yılda itibaren yapılan teşviklerin ve üretilen politikaların doğru olmadığını görüyoruz. Toprak olmazsa tarım olmaz, ülke olmaz vatan olmaz… Biz topraklarımıza sahip çıkamıyoruz. Her yıl yüzbinlerce dönem inşaat sektörü ya da tarım dışı işlerde heba ediyoruz. En verimli topraklar inşaat alanı. Sanayi bölgeleri oluyor en verimli topraklar. Biz bu politika ile gıda güvenliğini garanti altına alıyor muyuz? Hayır! Hükümetlerin süt parası ya da doğrudan gelir desteğini ödemesini bir politika olarak görmüyoruz. Zaten gününde ödenmeyen hiçbir desteğin önemi yoktur. Şimdi üretimi azaltma yöne gidilmesi politikası var, hayır kabul etmiyoruz. Bu tarım arazileri satılmamalı… 12 bin dönüm arazisi olan bir köyün 10 bin dönümü satıldı. İşte tarımın gittiği yer bellidir. Bakın bir TÜK konusu var. Fon olmuyorsa kota sistemi hayata geçmelidir. Yurt dışından tabi ki gıda gelecektir ama kotasını biz belirlemeliyiz. Öncelik burada yetiştirilen ürünler olmalıdır”

Mustafa Naimoğluları / Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı 
Kırsalda yaşayan insanlar ikinci sınıf mı?
“Kuzey Mesarya köyü Serdarlı’dayız… Bu köyde turizm yoktur, otelcilik yoktur, sanayi yoktur, restoranlar yoktur… Bu köyde tarım ve hayvancılık vardır. Burada yaşayan insanların ne durumda olduklarını hükümetlerin hissetmeleri gerekir. Bu insanların geçimini nasıl yaptıklarını bilmeleri gerekir. Köylerdeki ağılların elektrik sorunu, yol eksikliği bile tamamlanamamıştır. Bu kadar zor mudur bunları yapmak.. Kırsalda yaşayan insanlar ikinci sınıf insanlar mıdır? Kırsalda yaşayan insanlara gününde desteklerini ödeyeceksiniz. Çünkü üretimden kopardığınız zaman binlerce insan aç kalır. Ülke genelinde 50 bin kişi üreticidir. İnsanların bugün derdi yağmur yapacak mı kuzuyu satabilecek miyim, eve ekmek götürecek miyim midir? Siyasiler hala koltuk düşünüyor!”

İlgün Kasap / Bölge sakini 
“Sağlıkta denetim var mı? Ben güvenmiyorum”
“Ben her şeyden öncve bir anneyim. O nedenle sağlığa çok önem veriyorum. Sağlık birinci sıradadır. Sağlıklı beslenmeye çok dikkat ediyorum ama kafamda çok soru işareti var. Yediğim yiyeceklerin ne kadar denetlendiğinden endişeliyim. Acaba ne kadar kimyasal var bu yiyeceklerde. Küçük bir toplumuz ve etrafımızda çok fazla kanser vakası var. Acaba biz ne olacağız endişesi taşıyoruz. Ben devletin denetim mekanizmalarına güvenmiyorum. Ayrıca biz genç nüfuslu bir kasabayız. Gençlerin sosyal aktivitelere ihtiyacı vardır. Bunun yanında bölgemizde yaşlılara hizmet yoktur. Bakıcılar tutuluyor ama bunların bir yerde toplanacağı bir merkeze ihtiyacımız vardır.”

Kenan Akın / Tarım Eski Bakanı 
“Yurt dışında kalan Türkler ne olacak?”
“Kıbrıs soruna ilişkin müzakerelerde Cumhurbaşkanımız 220 bin kişinin vatandaşlığından söz ediyor. Ama belki de yurt dışında 400 bin Kıbrıslı Türk yaşıyor. Bu çözümle yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere kapı kapanabilecektir. Rum’un isteğine göre mi olacak? Biz çoğalmayacak mıyız? Çocuk mu yapmayacağız. Sayın cumhurbaşkanı iyi niyetle iki evet çıkarmaya çalışıyor” 

Ahmet Serdar / Serdarlı Muhtarı
“Muhtarlar yasası çıkmalı”
“Muhtarlık sorunlarına değinmek istiyorum. Muhtarlar belediyenin neresindedir? Bu soruya başbakanımızdan, İçişleri Bakanımızdan ve yerel yönetimler müdürümüzden cevap bekliyorum. En erken zamanda muhtarlar yasasının çıkarılması lazım. Ben bunu söylemek istiyorum” 

Mehmet Kerimoğlu /Bölge sakini 
Siyasilere mesaj… “Halk artık bilinçlendi” 
“Hangi siyasi parti olursa olsun, halkın cebine salmayıp, halkın refahını, geleceğini düşünen politikacıları görmek istiyorum. Halk artık bilinçlenmiştir ve bu bilinçle sandığa gidecek. İşleyenleri yüceltecek, işlemeyenleri sandıkta bırakacaktır. 8 yıl belediye başkanlığı yaptım. Serdarlı futbolla yatıp futbolla kalkan bir camiaydık. Ligden ihraç olduk. Ama şimdi yeni bir yönetimle ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz. Hep beraber eski günlere dönmeye çalışıyoruz.“

Erdin Sütçüoğluları /Bölge sakini
“Belediyemizi kapatmasınlar”
“7 göbek Serdarlılı, Çatoz’luyum. Bu bölge 1974 öncesinde Türkiye’nin eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın ağabeyi Hüseyin Yakış bizde Sancaktar’dı. Sancaktarımız o zaman bir şey söylemişti hiç aklımdan gitmiyor. “Serdarlı Kıbrıs’ın Ankarası’dır” diyordu. Maalesef 1974 sonrasında bölgenin en büyük Türk köyü 28 köyünün de bağlı olduğu bir merkezdi Serdarlı. Ancak 1974’te Kaymakamlık bucağı olma özelliğimizi yittirdik. Daha sonraki yıllarda polis karakolumuzu yitirdik. Şimdi de belediyemizi ortadan kaldırmakla ilgili bir çalışma var. Belediyemiz tehlikededir. Buna sahip çıkmamız gerekir, elimizde bir tek belediyemiz kaldı onu da yitirmemeliyiz. Yetkililerimize bu mesajı vermek istiyorum” 

Nevzat Akçagil / Görneç Muhtarı
“2008 yılında köylüyü kentli gibi yaşatma projesi başlatıldı. Köydeki ağılları köy dışına çıkardık ama ağıllara gitmeye yol yok, bölgede elektrik yok. Biz devletimizden yardım beklemekteyiz. Alt birimler gerekli çalışmayı yapamadığı için bakanlara söylemek zorunda kalıyoruz sorunlarımız. Ama işlerimiz hallolmadığı için üst mercilere çıkmak zorunda kalıyoruz. Biz üretmek istiyoruz, yetkililerimiz de duyarlı olsunlar” 

Erhan Sevgi /Belediye Meclis Üyesi 
“Bölgede bir üniversite olsa…”
“Bölgemizde yatırım yok… Şimdiye kadarki hükümetler çok söz vermiş olmasına rağmen, Görneç’e yapılan futbol sahası dışında büyük yatırım hiç yapılmadı. Gönendere’de büyük bir ağıl sorunu, hali arsa sorunu var senelerdir bir türlü gerçekleşmedi. Bölge çok geride kaldı. Karpaz’dan bile geri durumdayız, orada oteller yapıldı, gençlere iş imkanları sağlandı. Gençlerin bir çoğu işsiz. Üniversite mezunlarımız var, iş olanağı yok. Bölgeye bir üniversite yapılsa çok şeyler değişir. Bunun örneklerini gördük. Mesela bölgede bir sanayi bölgesi oluşturulabilir.  Futbolla yatan futbolla kalkan bir bölgeyiz. Ama etimiz ne budumuz ne. Bölgede 3 kulüp var. Bu konuda akılcı ilerlemeliyiz. Bana kalsa bu 3 kulübün birleştirilmesi ve güç birliği olması yönündedir. Çünkü ekonomik şartlar 3 kulübü kaldırmıyor.” 

Cemal Güven / Bölge sakini 
“Bize Tsunami lazım”
“Nereden tutsak elimizde kalan bir yapı. Kahvehaneye gelen siyasetçi kalmadı. Bir Rauf Bey vardı gelen… Seçim zamanı gelecek mavi boncuk dağıtacak gidecek. 1985’te ağıllara elektrik projesi yapıldı ama ancak da 2 sene önce gitti. 1954’te Serdarlı Spor Kulübü kuruldu ama değer vermiyoruz. Biz ganimete alıştık. Yönetemiyoruz, günü geçirelim, tamamdır! Sorunu bilir siyasetçi gelir söz verir, koltuğa oturunca umurunda değil. Su geldi, şimdi elektrik geliyor. Bakan çıktı dedi ki siz yapmayın tamamdır. 1985’te de Özal bunu demişti, bak şimdi ne noktaya geldik. Yardım Heyeti’nden dileniyoruz. Düzelmez de bu sorunlar. Kıbrıs’ın Kuzeyi’ni batıracak bir tsunami olacak da belki başka bir ırk gelir da düzgünce yönetilir burası. Başka türlü olmaz.

Mehmet Yorgancı / Hayvan Üreticisi 
“Su ve yol büyük sorun”
“Hayvan üreticisiyim.. Alt yapı sorunumuz var. Özellikle yol sorunu çok kötü etkiliyor bizi. Başkanımız hayvancılık dairesiyle istişare ederse belki sorun çözülür. İkincisi ise su sorunu. Ben Pınarlı köyünden tankerle su alıyorum. Ayda 1.5 milyar ödüyorum. Türkiye’den gelen su hayvan üreticilerine verilmedi. Biz de Belediye Başkanımızdan Serdarlı’daki kuyudan su istedik. Bu kuyudan 100 ton su çıkıyor. Bu su futbol sahasına veriliyor. Biz 15 ton talep ettik ama verilmedi. 100 ton su kurumuş sahaya akıtılıyor. Bu sahaya sentetik çim yapılabilir. Bu olursa oradaki su da üreticiye verilebilir”

Okan Helvacı  /  Nergisli Muhtarı
“Geçitkale Havaalanı faaliyete geçmeli”
“Bölgemize yatırım lazım. Bizim bölgemizde Geçitkale Havaalanı var. Şu an atıl durumda, ne durumda olduğunu da bilmiyoruz. Çok büyük bir değeri var, hem belediyeye, hem esnafa, hem de işsizliğe çare olur. Burası mutlaka kullanılacak bir noktaya getirilmelidir.” 

İsmail Efeoğlu  /Bölge sakini 
“Rum çözüme evet demez”
“Mesarya bölgesi 60 dereceye kadar çıkan bir güneşe sahiptir. Kuraklık vardır bölgede. Başbakan da Yardımcısı da futbola duyarlıdır. O nedenle buraya bir sentetik saha yapılması lazım. Su geldi Türkiye’den ama bahçe sulamaya filan için çok pahalıdır. O nedenle sentetik sahaya ihtiyacımız vardır. Bir de Kıbrıs sorununa değinmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Akıncı öyle bir umut pompaladı ki halka; sanki de yarın sabah çözüm olacak. Rum her gün bir yerler ister, ama bizi istemezler. Biz neden isteyelim onları. Aldatmayalım toplumu bu Rum çözüme “evet” demez. Omorfolu insanlar nereye gidecek. Akıncı verecek mi bu yerleri?

Mehmet Öğünçer  / Bölge sakini 
“Tek güvenliğimiz Türk askeridir”
“Kıbrıs Türkü’nün güvenlik sorunu vardır. 2500 kişilik bir yabancı güç ile bu sorun çözülecek deniyor. Bizim güvenliğimizi Türk askerinden başkası sağlayamaz. Tek güvencemiz, tek garantörümüzdür Türk askeri. Ben mücahitlik yaptım. Barış Gücü’nü gördüm. Savaş başladı, toz oldular. Bir de bizim canımızı kurtaracaklardır. Canımızı Türk askerine borçluyuz.” 

Oğuz Ceyda / Üretici 
“Rum kuraklığa tedbir aldı, biz ne yaptık?”
“2008 yılında doğrudan gelir desteği dönümüne 35 TL’ydi , 8 sene sonra 28 TL … Bir torba gübre de 28 TL’ydi, şimdi ise peşin ödersen 70 TL, peşin değilse 80-85 TL. Buna bir de ödemeleri ekle. Köylü verdi ürününü bedelini ise 11 ay sonra aldı. Borcuna 11 ay boyunca faiz geldi. Son 4 yılda 3 kezdir büyük kuraklık oluyor. Rumlar ne yaptı, borçların faizlerini dondurup erteledi, çünkü sene kurak. Bizde ise çatır çatır faiz işleniyor. Yani üretici aldığı paranın önemli bölümünü faizlere harcıyor. Bu yapılsa 1 ya da 1,5 trilyon demektir. Tarım için para yok ama makam aracı değişmek için 2 trilyon buldular. Tarım Sigortası fonunda yetmeyen parayı TC devleti karşılıyor, Allah razı olsun.” 
Diyalog Medya Grubu’na teşekkür 
Programa katılıp söz alan bölge sakinleri ve seçilmişle Diyalog Tv’nin köylere başlattığı bu ziyaretlerin çok önemli olduğunu, hükümet edenlere bir yol haritası çıkardığına işaret ederek Diyalog Medya Grubu yönetimine bu tip bir programı gerçekleştirdiği için teşekkür ederek sözlerini tamamladılar. 

Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2016, 09:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474