Çiğdem AYDIN

   Kıbrıs Türk Müzakere Heyeti’nin eski üyelerinden, avukat Oğuzhan Hasipoğlu, Kıbrıs müzakerelerin artık netleşmesi ve bir sonuca bağlanması gerektiğini belirterek, masada tarafların bütün pozisyonlarını ortaya koyduğunu ve tartışılmadık konunun kalmadığını söyledi.  Hasipoğlu, sürecin uzaması halinde Kıbrıs Türk tarafının ciddi sıkıntılar yaşayacağını belirterek, artık son noktanın konması gerektiğini ifade etti.

   Cenevre’de gerçekleştirilen müzakerelerde Türk heyetinde yer alan Avukat Hasipoğlu, Radyo Güven’de yaptığı açıklamada, Güvenlik ve Garantilerde bir ilerleme sağlanmadan haritanın verilmesi ve toprağın görüşülmesinin stratejik bir hata olduğunu, pazarlık yapılabilecek en önemli unsurun da Kıbrıs Türk tarafının elinden kaydığını söyledi. 

Hasipoğlu, müzakerelerde ilerleme sağlanmadan harita verilmesine karşı çıktıklarını ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yazılı bir uyarı yaptıklarını, bu uyarının yanında öneriler de sunduklarını belirtti.

Yatırımlar durabilir

 

  Merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın sunduğu yüzde “29 +” oranının BM Planlarında gündeme geldiğini, Annan Planı’nda da olduğunu, Gali Fikirler dizisinde de bulunduğunu belirten Hasipoğlu, hiçbir zaman Türk tarafının köy isimleri veya bölgeleri belirten bir harita vermediğine işaret etti. 

   Verilen haritada köy ve bölgelerin bulunduğunu savunan Hasipoğlu, “Şu anda zikredilen bölgelerde yaşayan Kıbrıslı Türkler endişe içindedir. Bu insanlardan şimdi oralara yatırım yapmasını nasıl bekleyeceğiz. Benim oturduğum ev, çiftçilik yaptığım tarlam ne olacak sorularına ne yanıt vereceğiz” ifadelerini kullandı. 

   Hasipoğlu, “Bu durum şimdi Kıbrıslı Türkler üzerinde ciddi rahatsızlığa ve ekonomik bir takım aksaklıklara da neden olacak” dedi. 

Masada pazarlık gücü zayıfladı

   Haritanın verilmesini Rum tarafının bir kazanım olarak gördüğü değerlendirmesinde bulunan Hasipoğlu şöyle dedi:

    “Çünkü süreç çöker veya çökmez günün sonunda artık Kıbrıs Türk tarafınca BM kasasına tevdi edilen bir harita var. Bir kere görüşmelerin son aşama olmayacak olması Kıbrıs Türkünde hayal kırklığı yarattı. Biz bunu Cenevre’de kurtarmamız lazımdı. Bir sonuç çıkartmamız lazımdı. Daha sonra tekrardan süreç başlarsa ve bu artık son aşama olmazsa Müzakereler Türk tarafının yüzde 29.2 Rum tarafının da yüzde 28.2 oranında sunduğu harita önerisinden başlayacak ve yüzde 1’lik bir pazarlıkla Türk tarafı elde etmek istediği haklarıyla ilgili nasıl bir pazarlık yapabilecek?” 

   Hasipoğlu, “En önemli konulardan biri çıkacak olan çözüm metninin ve yasalarının AB’de birincil hukuk olması gerekir ki Kıbrıs Türk halkın tekrar mahkemelerde sürünmesin” dedi. 

Bundan sonraki süreçte Türk tarafının yüzde 29.2 Rum tarafının da yüzde 28.2’lik bir harita oranı verdiğine göre müzakere masasında yüzde 7’lik Toprak oranında kaç kişinin nasıl hangi bölgelere yerleşeceği pazarlık yapılacağına işaret eden Hasipoğlu, şunları söyledi: “Türk tarafı da bu pazarlığı yaparken, dönüşümlü başkanlık, mülkiyet kriterleri, anlaşmanın AB’nin 1’cil hukuku olması ve kararların alınmasında Kıbrıs Türkünün etkin katılım konusundaki haklarını ve Garantileri elde etmeye çalışacak. Rum’un elde ettiği pozisyona baktığımızda bunu mümkün görmüyorum.” 

Müzakere süreci sonlanmalı

   Hasipoğlu, şunları kaydetti: 

    “Umarım Kıbrıs Müzakerelerinde artık son aşamadayız daha sonra Güney’de seçimler olacak ve bu iş daha da uzarsa Kıbrıs Türkü nün canı çok acıyacak. Artık bu müzakerelerin netleşmesi gerekir. Eğer bir Federal çözüm olmayacaksa bunun BM tarafından ilan edilmesi lazım.  Tıpkı Kosova’da olduğu gibi bir tespit yapıp bu sürecin çöktüğünü ilan etmesi gerekir. Çünkü, taraflar bütün pozisyonlarını ortaya koydu ve masada tartışılmadık konu kalmadı.  Aksi halde Kıbrıs Türkü bu müzakere masasına hapsedilip canı daha da acıyacak diye düşünüyorum.”