banner564

Yargılanacak

7 yaşındaki çocuğunu 19 bıçak darbesiyle öldüren sanık Bilge Lord Kunduracı'nın telefon görüşmeleri ‘akli dengesinin yerinde olmadığı’ iddiasını çürüttü

Yargılanacak
banner598

 Suna ERDEN

Gönyeli’de 2018 yılı Mayıs ayında yaşanan olayda oğlu Ercan Kaya Kunduracı'yı (7) 19 bıçak darbesiyle öldüren Bilge Lord Kunduracı'nın (36) ithamı anlamayacağına ve yargılama aşamasını kavrayacak yetisi bulunmadığına yönelik savunma çürüdü. 
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanığın ithamı anlayabileceğine ve dolaysıyla yargılanabileceğine yönelik karar verdi.
Ağır ceza heyeti, karara varırken sanığın cezaevinde ailesiyle yapmış olduğu 30’u aşkın telefon görüşmesini dikkate aldı.
Heyet, incelemeleri sonucu sanığın annesi ve ablası tarafından yöneltilen tüm soruları anlayarak mantıklı cevaplar verdiği kanısına vardı. 
Heyet, sanığın da telefon görüşmelerinin akışına uygun şekilde sorular yönelttiğine bulgu yaptı.
Ancak heyetin kararında belirleyici nokta ise Bilge Lord Kunduracı’nın akıl sağlığının yerinde bulunmaması halinde cezaevinde değil de hastanede kalacağının farkında olması oldu.
Heyet kararında “Bu husus sanığın duruşmayı takip edebildiği açısından mahkememiz için belirleyici bir etki doğurmuştur” dedi.

Mahkeme: Yargılanabilir
Ayrılma aşamasında olduğu eşine sinirlenip, oğlunu bıçaklayarak öldüren Bilge Lord Kunduracı’nın ‘Yargılanabilir mi yargılanamaz mı’ muamması dün Başkan Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Alev Ulunay ve Yargıç Temay Sağer’den oluşan heyetin verdiği kararla bir sonuca vardı.
Savunmanın, ‘sanığın akli dengesinin yerinde olmadığına, yargı sürecini anlayacak ve ithamı anlayacak yetisi bulunmadığına’ dair mahkemeye yaptığı itirazla ilgili ara duruşmaların kararı açıklandı.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanığın neyle suçlandığını (itham), neden yargılandığını anlayacak yetide olduğuna ve yargılanabileceğine hüküm verdi.

Gayet iyi anlıyor
Kararı okuyan Başkan Aksun, vardıkları kanının gerekçelerini açıkladı.
Başkan Aksun, öncelikle sanığın cezaevinden yaptığı telefon görüşmelerini dikkate aldıklarını söyledi. 
Sanığın çoğunlukla annesi, ara ara da kız kardeşi görüştüğünü belirten Aksun, tüm görüşmelerin titizlikle dinelip, incelendiğini açıkladı. 
Aksun, sanığın annesi ve ablası tarafından yöneltilen tüm soruları anlayarak mantıklı cevaplar verdiğinin görüldüğünü ifade etti.
Sanığın da telefon görüşmelerinin akışına uygun şekilde sorular yönelttiğini vurgulayan Başkan Aksun, “Tüm bu görüşmeler esnasında sanığın kendine yöneltilen soruları anlamadığı ve bu sorular için beklenenin ötesinde cevaplar verdiğine rastlamış değiliz” dedi.

Belirleyici bir etki doğurdu
Aksun, sanığın telefon görüşmelerinde annesi ile konuşurken kendisini muayene eden Prof. Dr. Mehmet Çakıcı ile ilgili söylediklerini anımsattı. Aksun, sanığın Adli Psikiyatr Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı’dan hoşlanmadığını ve onunla görüşmekten rahatsız olduğunu, ona güvenmediğini neredeyse tüm telefon görüşmelerinde belirttiğini söyledi. 
Aksun, sanığın Dr.Çakıcı'yı hangi amaç ile göreceği ve akıl sağlığının yerinde bulunmaması halinde bundan sonraki süreci cezaevinde değil de hastanede geçireceğini kavramış olduğunu ifade ederek, “Bu husus sanığın duruşmayı takip edebildiği açısından mahkememiz için belirleyici bir etki doğurmuştur” dedi.

Anlıyor, biliyor…
Aksun, yine sanığın yapmış olduğu bir başka telefon görüşmesinde annesine  ‘yasak olan bölümde yemek yerken yakalandığını ve bu nedenle ziyaretçi ve telefon yasağı konabileceğini’ söylemesinin ise yaptığı yanlış davranış sonucunda ceza ile yüzleşebileceği konusunu doğru kavradığını gösterdiğini vurguladı.
Başkan Fadıl Aksun, sanığın cezaevi müdürlüğüne yazmış olduğu dilekçelerin de incelendiğini söz konusu dilekçelerin el yazısı ile anlam ve ifade yönünden tutarlı ve mantıklı olduğunu aktardı. 
Aksun, dilekçelerde sanığın listeye bakıp daha sonra talepte bulunduğu kitapları kendi el yazısı ile cezaevinden talep ettiği yönünde yazılar yazabiliyor olması, doğru şekilde sanığın isteklerini yönlendirebildiğini ve doğru makamdan bu yönde talepler yapabilecek yetiye sahip olabilmesinin de mahkemeye ışık tutuğunu belirtti. 
Başkan Fadıl Aksun, aktarılan olgular ve incelenen emareler ışında sanığının talep etmiş olduğu müdafaanın sanığın ithamı anlayabilecek yetiye haiz olmadığı yönündeki müracaatını reddettiklerini açıkladı.
Aksun, davayı 20 Eylül 2019 tarihine ertelediklerini açıkladı.

Savunma istinafa gidecek
Mahkemenin kararının ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan sanığın avukatı Mehmet Kaptan Bensen, kararı istinafa götüreceğini duyurdu.
Bensen paylaşımında şunları belirtti: 
“Takriben bir yılın sonunda Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi benim açımdan hiç tatmin edici olmayan, kanımca bilimden külliyen uzak ve her açıdan hatalı olduğunu düşündüğüm bir ara karar verip Bilge Lord’un itham edilebileceğini belirtmiştir. 
Şaşkınlıkla karşıladığım bu ara kararın benim için üç anlamı vardır;
1-Mezkur ara karar 10 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a istinaf edilecektir.
2-Eğer Yargıtay’da da başarısız olursam ve bu dava itham için ağır ceza mahkemesine gönderilirse ve bu ağır ceza mahkemesinin bu davayı dinleme temposunda mesele dinlenirse ara kararın istinafı kararının okunmasına müteakip en az iki yıl sonra meselesinin esasının karar aşamasına gelmiş oluruz.
3-Yargılamada da başarısız olursam onun da istinafı var. 
Özetle bu mesele KKTC koşullarında en az 3 yıl sonra sonuçlanır kanısındayım. 
Zaten kendi çocuğunu 19 kez acımasızca bıçaklayıp iki gün boyunca yanında yatıp sonrasında yetkililere “Benim çocuğumdur size ne” diyen bir kişiye akıl sağlığı yerindedir diyen herkesin akıl sağlığından ciddi şüphelerim vardır. Annelik kavramı bu kadar ucuz ve basit değildir…” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473