Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı, Maliye Bakanı Serdar Denktaş, önceki akşam BRT’de yayınlanan “Haber Merkezi” programına konuk oldu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum tarafına çağrısını değerlendiren Denktaş, Türk Tarafının, Crans-Montana’da Guterres çerçevesini kabul ettiğini, Rum tarafının ise kabul etmeyerek masayı terk ettiğini hatırlattı.
Crans-Montana dönüşü imzayı geri çektiklerini, bunun artık böyle süremeyeceğini söylediklerini de anımsatan Denktaş, “Şimdi bir takım baskılar var, ‘başlayın federasyon konuşun’ diye. Yarım asırdır konuşuluyor bir yere varmadık. Zihniyet değişmedi” dedi.

Uluslararası güçler kendini sorgulamalı
Rum tarafına Ada’nın meşru hükümeti muamelesi yapan ABD, İngiltere ve uluslararası güçlerin kendilerini sorgulaması gerektiğini ifade eden Denktaş, “Bu şartlarda Rumlar Türklerle bir şey paylaşmaz. Annan Planı olmadı. Sonra Gambari süreci… Kahve içmeye gittik. Gambari süreci başlattık. Annan Planı’nın ölüm fermanıydı. Aynı hatayı tekrarlamamamız lazım” diye konuştu.
Türkiye’nin tahminin çok ötesinde açılımlar yapmasına rağmen, Rumların yine kabul etmediğine işaret eden Denktaş, “Şimdi yeniden Guterres çerçevesini tartışmaya mı açacağız? Bir iki yıl da onu mu tartışacağız? Bunu kabul etmeyen tarafa kabul ettirirsiniz ve nasıl hayata geçireceğiz oturur konuşuruz. Ama yeni bir belge tartışmasında olmamalıyız. Sanırım Sayın Akıncı da bu noktadadır. Değilse de yeni bir müzakere süreci başlatır, o noktada da gerekli sözümüzü ve tavrımızı ortaya koyarız” ifadelerini kullandı.

“Laflar etrafta uçuşuyor”
Türkiye’nin tavrının sorulması üzerine Denktaş, şöyle konuştu:
“Çavuşoğlu’nun katıldığı son toplantıda fikir jimnastiği yapıldı. İçerde olan arkadaşların görmediği sözler, laflar etrafta uçuşuyor. Hiçbirine aldırış etmesin. Kim hangi maksatla sızdırır emin değilim. Ama orada bunun bir fikir jimnastiği olduğu ve elbette her türlü fikrin ortaya konulduğu bir ortamda konular tartışıldı. Karar alınmadı. Türkiye girişimler başlatmalı. Bu girişimlere istişare ederek başlamalıyız. İki devletli çözüm… Bir kere siyasi eşitlikten bahsediyorsak bunun iki devlet arasında olması gerektiğini hepimiz anlamalıyız. Yumuşak federasyon, iki devlet, hepsine bakalım… İlla bir çözüm ortaya çıksın. Hayır… Pratikte tek taraflı adımlarla, adına çözüm demeden, müştereken hareket edeceğimiz yığınla konu var şu küçük adanın üzerinde. Niyet varsa, Kıbrıslı Rumlarda niyet varsa... Kimse bizi Rumların istediği çözüm modeline mahkum etmeye çalışmasın” dedi.

“Mali protokol imzalandı”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Türkiye ile Mali Protokol’ün üç gün önce imzalandığını ve bir ay içinde uygulamaya gireceğini açıkladı.
Denktaş, hükümetin 1 Temmuz itibarıyla önemli icraatlara imza atmaya başlayacağını da söyledi.
Denktaş, devletin KTHY binasını satın almak istediğini de ifade etti. 
KTHY binası ile ilgili soruya karşılık Denktaş, “Şirketler Mukayyitliği bir karar verecek, biz de bu karara uyacağız. Mahkemenin oluru ile biz bu binaya talibiz… İhtiyacımız var. Parasını ödeyip, devlet uhdesine almak istiyoruz. Hem nostaljik değerini yürütmek, hem de ihtiyacımızı gidermek için… Devlet birçok yere bina kirası ödüyor. Daha iyisi burayı satın alalım ve devletin herhangi bir dairesi buraya taşınsın istiyoruz” yanıtı verdi.

“Hükümetin başlangıcı 2 Şubat değil 7 Nisan”
Hükümetin iyi gittiğini, koalisyon ortaklarının birbirine saygı gösterdiğini kaydeden Denktaş, şöyle devam etti:
“Şunu belirteyim. 100 gün deniyor… Bu hükümetin başlangıç tarihi 2 Şubat değil, 7 Nisan’dır. Çünkü arada bütçe görüştük. 7 Nisan’da bütçe resmileşti. TC ile mali protokol üç gün önce imzalandı. Bir ay içerisinde uygulamaya girer ve para akışı başlar. 60 gün hükümetin 100 günü içinde sayamazsınız. Arada seçim de geliyor. Hükümetin adım atma icraat sergileme yönünde elinde bir şey yok bu takvim içinde. Hükümetin ciddi icraat anlamında başlangıç tarihi 1 Temmuz. 1 Temmuz’a kadar bir takım önemli yasalara var. Onları geçirmeye çalışıyoruz. Bunlar, Mali Yönetim Yasası ve Muhasebe Meslek Yasası’dır. Meclise havale edildi. Kısa sürede geçerse büyük kazanım olacak.”

“Yerel seçimlerde ittifak…”
Yerel seçimlerde ittifak için çok fazla yol kat edemediklerini kaydeden Denktaş, “Çok fazla yol kat edemedik. Biraz konuştuk ama çok fazla mümkün değil. Bağımsız aday denedik, o da olmadı ama şu anda birçoğu bağımsız giriyor. Biz bunu yasal olarak hayata geçiremedik ama demek ki doğrusu bu. Bağımsız çıkanlar, kendi ekibini meclis adayı gösterebilsin diye düzenlemeyi bu hafta Meclise havale edebilirsek o imkan da yaratılmış olacak” şeklinde konuştu.

“Ek mesailer neden ödenmesin?”
Ek mesailerle ilgili de Denktaş, “7 Nisan’da bütçe açılına kadar geçen yılki bütçenin 12’de 1’inde gittik. Ek mesailer sığmadı. Bugün kontrol ettim. Israrla talep etmemize rağmen, tek tek daire müdürleri arandı, ek mesai listeleri talep edildi. Gelmeyince, ödeme yapamayız. Bir sürü dedikodu. Neden ödenmesin? Listeler önümüze gelirse ödenecek. Nitekim bugün Polis ve 1-2 daireden geldi, ödedik. Diğerlerini bekliyoruz. Liste gelmeden ödeme yapamam ki. Bunun ana suçlusu geçmiş hükümet döneminde alınan seçim kararıdır. Amirler liste göndermediyse amirler suçludur. Maliye’de para var. Kime ödeyeceğini bilmiyor” şeklinde konuştu.
Denktaş, limanlarla ilgili yeni yapılanma ve Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili çok ilginç açılımlar olduğunu da kaydederek, “Bu yıl içinde, uzun yıllardan sonra kamu iç borçlarının ödenmeye başlanacağı bir yıl olacak. Bir bankaya 340 milyon ödeme yapacağız. 6 yılda bunu ödeyeceğiz. Çok minimize olacak. İç borçlar artık mevzu olmaktan çıkacak” dedi.