Cemre AKAR

  Hüseyin Ucuz henüz 10 yaşında iken Mardin’den ailesiyle Kıbrıs’a yerleşti. Çocuk yaşlarda çalışmaya başlayan Ucuz, 31 yıllık süre içinde basamakları teker teker çıkarak, bugün ‘Titiz Eller’ adlı şirketin sahibi oldu.

  Hüseyin Ucuz’un başarı öyküsünü sizlerle paylaşıyoruz:

  Soru: Çalışmalarınızdan bize bahsedebilir misiniz?

  Yanıt: Ben başarı basamaklarını birer birer çıktım. İlk önce inşaat sektöründe atılımlar yaptım. Bir süre aktif çalıştıktan sonra bugün adanın bir çok yerinde büyük çalışmalara imza attığımız Titiz Eller İnşaat’ı kurdum. Ardından yeni girişimler için piyasa araştırması yaparken Lefkoşa’da kuaför sektöründe kaliteli hizmete ihtiyaç olduğunu gördüm. Bunun üzerine bugün Lefkoşa’nın merkezinde aktif olarak çalışmaya devam eden Kuaför47’yi kurdum. Kuaför47 halkımız tarafından, özellikle de gençler tarafından, çok beğenildi ve tercih edildi. Kuaför47’yi hedeflediğimiz noktaya getirdikten sonra yine bir piyasa incelemesine girdim. Bunu yaparken öğrencilerin ve gençlerin gidebileceği mekan sayısının çok az olduğunu gördüm. Gençlerin temiz ve şık bir mekan da vakit geçirip eğlenebileceği bir konsept yarattık. Bu konsepti yaratırken güzel şehir “İstanbul”dan esinlenerek “The Şehr-İstanbul Cafe” yi kurdum. 

Soru: Öncelikle Titiz Eller İnşaat’ı biraz açalım. Aktif çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

   Yanıt: Ülkemizde inşaat sektöründe büyük yatırımlar olmasına rağmen hizmet veren şirket sayısı çok az. Ayrıca inşaat hizmeti çok önemli. Neden mi? Bugün inşaatlarda kullanılan malzemeler özellikle de alt yapı malzemeleri maalesef ki çok kötü. Bunlar bugün olmasa da ileride ciddi sıkıntılara neden olabilir. 

Bunun yanı sıra Kıbrıs’ta evinde küçük tamirat veya tadilat işlemleri yaptırmak isteyen halk maalesef ki tamirat ve tadilat işlemlerini yaptıracak güvenilir şirketler bulamıyor. Biz Titiz Eller İnşaat olarak sadece büyük projelerde değil, halkımızın ev işlerinde de küçük büyük her türlü hizmeti veriyoruz. 

Soru: Kuaförlük ve Cafe konusunda nasıl ilerlediniz?

  Yanıt: Kuaför47 tamamen sıradan ve yeniliğe açık olmayan kuaförlere bir alternatif olarak çıkmıştır. Bizler yeniliği takip eden, trendleri yakalayan ve A’dan Z’ye tüm kuaför hizmetlerini veren sıcak ve samimi bir salon yarattık. 

Şehr-İstan Cafe’nin yeri hepsinden daha özel. Şehr-İstan sadece bir cafe değil benim için ve dostlarım için gerçek bir aile ortamı. Şöyle bir şey ki Şehr-İstan’a bir kere gelmeniz yeter. Daha sonra bağımlılık yapacağının ve günün tahmininizden fazlasını burada geçireceğinizin garantisini verebilirim. 

Gençlerin cafe merağı

  Soru: Gençlerin Cafe’ye ilgisinden bahsedebilir misiniz?

  Yanıt: Yeni nesil gençler çok üzülerek söylüyorum ki son yıllarda kötü alışkanlıklar ediniyor, sapkınlıklara kapılıyor ve gece hayatının karanlığında kendilerini kaybediyorlar. Bizler gençlere gidebileceği, vakit geçirebileceği temiz ve kaliteli bir mekan hizmeti sunuyoruz. Burada sıcak soğuk meşrubatlar tercih edebilir, yemek yiyebilir veya çeşitli oyunlar oynayabilirler. Tavladan Okeye, Tabudan Monopoliye birçok oyun tercihimiz var. Ayrıca iç salonumuz da billardo ve langırt masaları ile gençlere farklı eğlence alternatifleri de sunuyoruz. Şehr-İstan’ı diyer cafelerden ayıran buranın müşterilerinin genellikle müdavim olması ve müşteriler arasında da hoş sohbetin olmasıdır. Şeh-İstan Cafe’ye tek başınıza da gelseniz yarım saat sonra 4 kişilik bir okey masasında kendinizi bulabilirsiniz. 

Biraz da sosyal yaşamınızdan bahsedelim 

  Ben tam bir futbol fanatiğiyim. Genellikle dostlarımla Şehr-İstan Cafe’de maç izlemekten keyif alıyorum. Fakat birçok Fenerbahçe maçını Kadıköy’de izlemeyi tercih ediyorum. Fanatik bir Fenerbahçeliyim. Yurt dışı seyahatlerini çok seviyorum. Sık sık seyahat ediyorum. Sporumu hiç aksatmıyorum ve dengeli beslenmeye önem veriyorum. Hayatım boyunca içki ve sigara hiç kullanmadım. Geniş bir ailem ve çok yakın dostlarım var. Onlara zaman ayırmayı ve onlarla vakit geçirmeyi hiç ihmal etmiyorum. 

  Soru: Kıbrıs’la ilgili düşünceleriniz nedir?

  Yanıt: Ben en alttan basamakları bir bir alın terimle, yılmadan vazgeçmeden, yorulmak nedir bilmeden kendi gayretimle çıktım. Her zaman kazancımı, ekmeğimi bölüştüm. Elimden geldiğince yardım eli uzattım. Bundan sonra da aynı dürüstlükle aynı inançla çalışmalarıma devam edeceğim. Çok yakında farklı şubeler ve farklı projelerle halkımıza yeni hizmetler sunacağım. Ben KKTC doğumlu değilim ama en az bir Kıbrıslının bu adaya verebileceği kadar hizmet verdim. Gerek yatırımlarımız gerekse düzenli ödenen vergilerimizle KKTC ekonomisine katkı sağlayabilmişsek ve istihdam yaratabilmişsek ne mutlu bize.