Genel Kurul’da ilk olarak DP/UG milletvekili Hakan Dinçyürek’in verdiği “Üst Kademe Yöneticileri Değişiklik Yasa Önerisi” tezkeresi oyçokluğuyla kabul edildi. 

Ardından Hakan Dinçyürek’in “Özürlüleri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Değişiklik Yasa Önerisi” hakkında komitede ivedilik kararı alınması yönündeki tezkeresi okundu.

Daha sonra söz alan Hakan Dinçyürek, bu tezkereyi engellilerin kamuda istihdam edilmeleri durumunda terfi sınavlarına başvurabilmelerinin önünü açmak için sunduğunu anlatarak, burada amaçlananın fırsat eşitliği yaratmak olduğunu ifade etti.

Dinçyürek’in konuşmasının ardından tezkere oybirliğiyle kabul edildi.

Daha sonra 37 milyon 696 bin 180 TL’lik Dışişleri Bakanlığı bütçesi ele alınmaya başlandı.

Bütçeyle ilgili ilk sözü UBP milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu aldı. 

Kıbrıs sorunu konusunda ortak aklın öne çıkması gerektiğini söyleyen Ertuğruloğlu bu konunun partiler arası rekabetten çıkıp partiler üstü bir hal alması gerektiğini belirtti. 

Dışişleri Bakanlığı bütçesine ayrılan payın yetersiz olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, dış temsilcilikte yaşanan sorunlardan bahsetti.

Ertuğruloğlu temsilciliklerde çalışan kişilere görevlerini yerine getirmek için gerekli olanakların sağlanması gerektiğini de belirtti.

“Çözüm yanlısı” “çözüm karşıtı” sözlerinin “lugattan” çıkarılması gerektiğini dile getiren Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusu her gündeme geldiğinde federal çözüm konusunun da gündeme geldiğini ancak konfederasyonun da federasyonun da federal çözüm başlığı altına girdiğini belirtti.

Eşitsizlik temelinde anlaşma sağlanamayacağını ifade eden Ertuğruloğlu, 1960 Cumhuriyetinin siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon olduğunu dile getirdi.

Kıbrıslı Rumların yeni bir ortaklık kurma hedefi olmadığını söyleyen Ertuğruloğlu, onların “üniter devlet” için çalıştığını söyledi.

Ertuğruloğlu, bir ortaklık kurulacaksa bunun egemen eşitlik temelinde kurulması gerektiğini aksi halde 1960’ta yaşananların yeniden yaşanacağını söyledi. 

“Egemen eşitlik temelinde ortaklık talep etmek suçmuş gibi bir politika sürdüremezsiniz” diyen Ertuğruloğlu egemen eşitliğin yolunun da konfederasyon olduğunu belirtti.

Görüşmeler sırasında söz Betpark alan DP-UG milletvekili Zorlu Töre, Kıbrıs konusunun tüm bölgeyi ilgilendirdiğini söyledi.

Kıbrıs sorununun geçmişiyle ilgili bilgi veren Töre, Birleşmiş Milletler’in Kıbrıslı Türkler katledilmesine göz yumduğunu ifade etti.

“Kıbrıs meselesi işgal sorunu değil, Rumların Kıbrıs adasını Helenizm’e çevirme daha da ötesinde Yunanistan’a bağlama sevdasıdır” diyen Töre, “buna direnerek kendi devletimizi kurduk” diye konuştu.

Bugün Türkiye’ye “defol” diyen bir kesim olduğunu söyleyen Töre, toplumlararası çatışmalar döneminde “çaresizce” Türkiye’nin gelmesinin beklendiğini ifade etti.

Töre’nin konuşmasının sonunda TDP milletvekili Zeki Çeler yerinden Töre’ye seslenerek “İnsanların göç etmemesi için, zamlara karşı gelip halkın yanında olacak mısınız? Yoksa insanları hamasete yönlendirecek şekilde savaşta yaşanan acılardan bahsetmeye devam mı edeceksiniz” diye sordu.

Töre buna cevaben zamları benimsemediğini daha önce de ifade ettiğini söyledi. “Söylediklerim hamaset değildir” diyen Töre, “şehitler olmasaydı bu meclis de olmayacaktı” diye konuştu.

DP-UG milletvekili Ergün Serdaroğlu da yaptığı konuşmada “Konfederasyonu nasıl görüşebiliriz? Biz tanınmıyoruz, onlar tanınıyor. İki egemen olarak masaya oturabilir miyiz? Lütfen bakan bunu açıklığa kavuştursun” diye konuştu.

Kıbrıs konusuyla ilgili uluslar arası anlaşmalara değinen Serdaroğlu, Kıbrıslı Rumların uluslararası camiada “istedikleri gibi propaganda” yaptıklarını Kıbrıslı Türklerin ise bu konuda zayıf olduğunu söyledi.

UBP Milletvekili Ersin Tatar, çok zor ve çok hassas bir süreçten geçildiğini ifade ederek, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere haklarını vermeye hazır olmadığını söyledi.

Tatar, her konu olduğu gibi Kıbrıs sorununda da Türkiye ile beraber hareket edilmesi gerektiğini ancak Kıbrıslı Türklerin ne istediğinin de ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

“Zannedilmesin ki çözüm olduğunda herkes ekonomik anlamda çok daha iyi noktaya gelecek” diyen Tatar, Güney Kıbrıs’ın şu anki durumunu örnek gösterdi.

Anlaşma süreci için büyük miktarda paraya ihtiyaç olduğunu ifade eden Tatar, Güney Kıbrıs’ın şu anki ekonomik durumuna bakıldığında bunun mümkün olmadığının görülebileceğini kaydetti.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Dışişleri Bakanlığı’nın 37 milyon 696 bin 10 TL’lik 2014 bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.