banner564

Hedef güçlü yapısal reform

Ticaret Odasının düzenlediği forumun bu yılki ana teması “KKTC Tarım Sektörünün Dış Pazar Rekabet Gücü ve İhracat Fırsatları” olarak belirlendi

Hedef güçlü yapısal reform
banner598

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) tarafından bu yıl on üçüncüsü hazırlanan Rekabet Edebilirlik Raporu, dün düzenlenen “Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Forumu”nda kamuoyu ile paylaşıldı.
Raporun ve forumun bu yılki ana teması “KKTC Tarım Sektörünün Dış Pazar Rekabet Gücü ve İhracat Fırsatları” olarak belirlendi.

Deniz: Yeni bir fırtınaya tutulduk
Etkinlik, KTTO Başkanı Turgay Deniz’in konuşması ile başladı. Pandemi nedeniyle ekonomik aktivitelerin durduğunu ve dış talebe dayanan ekonomiye sahip olan KKTC’de büyük olumsuzluklara neden olduğunu vurgulayan Deniz, “salgının etkisinden kurtulmaya çalışırken kurların yükselişinden ve dünyadaki enflasyonist gelişmelerden kaynaklanan yeni bir fırtınaya tutulduk” dedi.
Döviz kurlarındaki yükselişin, tedarik sorunları, uluslararası emtia fiyatlarının ve navlun maliyetlerinin yükselmesi ile birleşmesiyle enflasyonun baskısının daha da arttığını, iş hacimlerinin daralmasıyla özel sektörün krize karşı dayanıklılığının azaldığını dile getiren Deniz, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak bizler, ekonominin sürekli bir yenileşme içinde olması gerektiğini uzun yıllardan beri vurguluyor; bu yenileşmeye yardımcı olmak amacıyla çeşitli konularda   hazırladığımız raporları kamuoyu ile birlikte yetkililerin de hizmetine sunuyoruz. Bu konuda yeterli mesafe almadığımızdan yakınıyoruz.”
Deniz, “Bugün geldiğimiz aşamada, KKTC’de hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz” dedi.

Değişim zorunlu
Değişimin zorunlu olduğunu vurgulayan Deniz, Kıbrıslı Türklerin siyasi ve ekonomik bir varlık olarak gelişmeye devam edeceğine inanan çok az insan kaldığını kaydetti, “Bunun sonucunda bir kısmımız Türkiye'ye iltihak etmekten, diğer bir kısmımız Rum tarafının dayattığı koşulları kabullenerek Avrupa Birliği'ne girmekten yanadır. Bu durum, çok büyük bir manevi yıkımı işaret etmektedir. Ülkemize inancımız zayıflıyor. Bunun önüne geçmezsek, sorunları hakkında konuşacağımız bir ülkemiz kalmayacak. Değişim, dönüşüm veya yenilenme işte tam da bu nedenle kaçınılmazdır. ‘Değişmeye gerek yok. Biz böyle iyiyiz’ diyebilen yurttaşlarımız da artık yolun sonuna geldiğimizi anlamalıdırlar” dedi.
Güçlü bir yapısal reform ajandasına ihtiyacın her geçen gün daha da arttığını dile getiren Deniz, daha az kırılgan bir ekonomik yapı için güçlü bir reform programı ile yola devam etmek gerektiğini dile getirdi.

“Destek paketinde yapısal dönüşüm yok”
Açıklanan ekonomik destek paketinde yapısal dönüşüm yoktur” diyen Deniz, şöyle devam etti:
“Kamu yönetiminin özel sektöre ayak uydurmasını sağlayacak, kamu çalışma saatlerinin düzenlenmesi yoktur. İşletmeleri sürdürülebilir kılacak önlemler yoktur.  Enflasyon muhasebesi yoktur; garipleşen vergi sistemini güncelleme çabası yoktur. Ama işletmelerden haksız yere, elde etmedikleri gelirler üzerinden vergi almak vardır”
Kıbrıs Türk Ticaret Odasının, mal ve hizmet üretimi olanaklarını geliştirmek için çalıştığını vurgulayan Deniz, “Yeşil Hat ticaretini, dünya ile olan ilişkilerimizi geliştirmek için de çalışıyoruz” dedi.

Anketten çarpıcı sonuçlar çıktı
KTTO üyelerine telefon yöntemiyle anket düzenlendiği dile getirilen raporda, anket sonuçlarıyla ilgili şu bilgilere yer verildi:
“Her ne kadar da TL cinsinden firma satışları ankete katılan 134 (yüzde 66) firma için son bir yıl içerisinde artış gösterse de aynı dönemde ankete katılan firmaların yüzde 36,8’i faaliyetlerinin azalarak devam ettiğini, yüzde 45,27’nin aynı düzeyde ve yalnızca yüzde 17,9’un artarak devam ettiğini belirtmiştir. Ankete katılan işletmelerin sırası ile yüzde 83,3’ü vergi yükünün, yüzde 74,5’in de istihdam yükünün artığını belirtmişlerdir. Daha da kötüsü, ankete katılan firmaların yüzde 88’i 2022 yılı içeresinde vergi yükünün değişik oranlarda, yüzde 25’ten yüzde 100’e kadar artacağı beklentisi içerisindedirler.
Raporda, tarım sektörünün bugün gelinen aşamada tüm dünyada daha da önem kazandığı kaydedildi. 
Raporda, mevcut tarımsal politikalarda ısrar edip Türkiye’den gelen suyu mevcut ürün deseninde kullanmaya devam etmenin, Kuzey Kıbrıs’ın suyla birlikte oluşan potansiyelini hayata geçirmemek; yani dış ticarette fırsatları göz ardı etmek anlamına geleceği kaydedildi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473