banner564

Kafalar karışık

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin açıklamaları, Meclis’te de gündem oldu

Kafalar karışık
banner598

Arzu KÖPRÜLÜ

Cumhuriyet Meclisi genel Kurulu dün saat 11.30’da Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Zorlu Töre başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin açıklamalarına yönelik konuşmalarla başlayan genel kurul toplantısında, 20 Temmuz Barış Harekatı ve Barış Pınarı’nda şehit düşenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Başbakan Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamasıyla gündemin değiştiğini ve bir dizi değişikliğe sebep olduğunu belirterek, maksadını tam olarak anlayamadığı bu açıklamadan üzüntü duyduğunu kaydetti.
Kıbrıs Türkü’nün fedakarlıklarla dolu bir sürecin sonucunda kendi devletinde yaşayabilir noktaya geldiğini anımsatan Tatar, Türkiye’nin katkılarının bilincinde olduklarını söyledi.

Arıklı: Akıncı istifa etmeli…
YDP Milletvekili Erhan Arıklı ise, Türkiye’nin bu harekatı yapma zorunluluğu olduğunu dile getirerek, bunun sebeplerini sıraladı.
Türkiye’nin bu adımına dünyanın farklı yerlerinden destek geldiğini, KKTC olarak da ilk günden hükümetin desteğini açıklamasını beklediklerini ancak Tatar’ın az önce yaptığı konuşmanın da içini rahatlattığını söyledi.
Arıklı, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamasının içeriğini de irdeleyerek, özellikle diyalog çağrısını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, yarattığı güven bunalımından dolayı Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde gerçekleşecek 3’lü ya da 5’li zirveye katılmasının manasız olacağını savunan Erhan Arıklı, Akıncı’nın güven tazelemek için en kısa zamanda istifa ederek, halkın onayını alması gerektiğini belirtti.

Özersay: Eleştiri dili doğru değil
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, son değil, hiç yapmamamız gereken şeyin kan edebiyatı olduğunu belirterek, bu dil doğrultusunda yol alınmasını yanlış bulduğunu kaydetti.
Özersay, diploması ve diyaloğun mutlaka ilk ele alınması gereken şey olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin zaten çok uzun süre bu alanlarda çalışmalar yaparak, farklı çözümler aradığını vurguladı.
Herkesin şimdi bunları unutarak, Türkiye’ye diyalog ve demokrasi telkininde bulunulduğunu hatırlatan Özersay, Türkiye’nin attığı iyi niyet adımlarının kısa süre önce ABD tarafından reddedildiğini söyledi ve bu tavrı 1974’deki İngiliz Krallığı’nın tavrına benzetti.
Özersay, Akıncı’nın böyle bir ortamda yanlış anlaşılacak ve buna imkan yaratacak açıklamalardan kaçınması gerektiğini söyledi. Özersay, bu tür gerginliklere izin vermemenin herkesin sorumluluğu olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ve sonrasındaki eleştiri dilini doğru bulmadıklarını çünkü kendileri için KKTC devletinin önemli olduğunu ve bu şekilde haksız eleştiriye maruz kalınmasını doğru bulmadıklarını vurgulayan Özersay, birlikte hareket edilmesi gereken bir dönemden geçildiğini belirtti.

Erhürman: Kelimelere özen gösterilmeli
Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman da konuşmasında, son derece hassas bir dönemden geçildiğini ve herkesin kullandığı kelimelere özen göstermesi gerektiğini söyledi. Erhürman, tüm konuşanların altını çizerek, ortak noktaların öne çıkarılması ve ayrıştırıcı söylemlerde bulunulmaması gerektiğini kaydetti.
Erhürman, Akıncı’nın açıklamasındaki farklılıklara takılmak yerine, harekatın güvenliği sağlama hedefine dayandığını inandığı ortak düşünceye sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamasında “böyle söylenmeseydi” diyecekleri noktalar olduğunu ancak düşüncelerini bu şekilde ifade etmek isteyebileceğine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı makamının eleştirilebileceğini ancak linç noktasına, hakarete ulaşmasının kendileri için kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Erhürman, Cumhurbaşkanının Kıbrıs Türk halkının iradesinin yansıması olduğunu, bu nedenle söylenen her söz ve eleştirinin halka mal edilebileceğini kaydederek, barışın en önemli uzantısının da toplumsal barış olduğunu belirtti. 

Denktaş: Umarım nedeni seçim değil
DP Milletvekili Serdar Denktaş ise, Genel Kurul’un formatın dışına çıktığına işaret ederek, 62. maddenin tüm partilere söz hakkı demek olmadığını belirtti.
Denktaş, Türkiye’nin uzun zamandır içinde bulunduğu duruma değinerek, harekatın en kısa sürede başarıyla sona ermesini temenni etti.
Bazen savaşın, Kıbrıs’ta olduğu gibi, olumlu ateşkes anlamına da gelebildiğini ifade eden Denktaş, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya karşı başlatılan linç girişiminin doğru olmadığını ve çok hassas bir noktada bu kamplaşmanın herkese zarar vereceğini belirtti.
“Umarım bu kamplaşma ve açıklamanın nedeni seçim değildir” diyen Denktaş, “Çarpıtılabileceği bu kadar açık bir açıklamanın yapılmamış olması daha iyi olurdu” şeklinde devam etti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473