Çiğdem AYDIN 

   KKTC’nin önemli isimleri, geride bırakmaya hazırlandığımız 2018 yılı için pek olumlu konuşmadı. Üzücü olayların, sevindirici olaylardan çok fazla olduğuna dikkat çeken siyaset ve iş dünyasının önemli isimleri, “Yılın son ayında meydana gelen sel felaketi yüzünden 4 gencimizin hayatını kaybetmesi, ölümlü trafik kazaları, cinayetlerin ve kadına yönelik şiddet olaylarının artması ve dövizdeki yükseliş en üzücü gelişmelerdir” dedi.
   Meclis eski Başkanı Sibel Siber, CTP eski genel sekreteri Kutlay Erk, milletvekilleri Gülşah Sanver Manavoğlu ile Resmiye Eroğlu Canaltay, Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk ve İŞAD Başkanı Dengiz Kürşat’ın görüşleri şöyle:

Sibel Siber (Meclis eski başkanı ): 
Sevindiren olaylar: Kişi olarak aile içinde mutluluklar yaşadık sevindiren o oldu. Sporcularımızın, sanatçılarımızın, bilim alanında uğraş veren vatandaşlarımızın gösterdikleri uluslararası başarılar, aldıkları ödüller bizleri çok mutlu etti ortak sevincimiz oldu paylaştık mutlu olduk. 
Üzen olaylar: En azla üzen trafik teröründe kaybettiğimiz, sel felaketinde kaybettiğimiz 4 gencimiz, şiddete bağlı kaybettiğimiz insanlarımız, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri oldu giden canlar oldu. Tabi ki bir de günlük yaşamamızda bizleri öfkelendiren, üzen stres kaynağı olan yaşam kalitemizi negatif etkileyen birçok olay… Devlet otoritesinin maalesef gerektiği gibi olmaması yasa dışılıklar ve çevreye verilen önemsememe beni üzen olaylar oldu. 

Kutlay Erk (CTP eski Genel Sekreteri):
Sevindiren olaylar:  Kuzey Kıbrıs bağlamında 2018'in belki de en iyi haberi, mevcut hükümetin oluşturulabilmesi ve işbaşına gelmesidir. Kendinden başkasına hayrı olmayan UBP hükümetlerinden kurtulmak her zaman güzel haber olmuştur. Siyasi baskı, terör ve kokuşmuşluktan kurtulmak elbette güzel haber olur. Gönül arzu ederdi ki CTP tek başına hükümet olabilsin ama dörtlü koalisyon da ilk defa denenmiş olmak hasebiyle ilginç ve şimdiye kadar iyi bir gelişme olmuştur.  
Üzen olaylar:  Gene Kuzey Kıbrıs bağlamında 2018'in en fazla üzen olayı sel felaketinde yitirilen 4 genç can... Sebepleri tartışılabilir, suçlular tanımlanabilir ama dört can geri gelmeyecek, aileler ateşi ile hep yanacak...  2018'in diğer üzücü olayı yaşanan ekonomik kriz, TL'nin çöküşü ve emeği ile yaşayan insanlarımızın emeğinin karşılığında aldığı değerin azalması, fakirliğin yaygınlaşıp artması... 2018 yılı, Kıbrıs adasının dahil olduğu bölge için savaşların, göçlerin, insanlık dramlarının yaşandığı bir yıl da olmuştur; Akdeniz binlerce insanı göç yollarında yuttu... Savaşlar devam etti; emperyalist savaşlarının kahrettiği halklar derin acılarda boğuldu... Doğal felaketler, son günlerde Endonezya'da yaşananlar, 2018'ide süregelen acıları oldu.

Dengiz Kürşat (İŞAD Başkanı) 
Sevindiren olaylar: Benim için 2018’in sevindiren olayı Avertiss’in ilk  Franchise’ını Lefke’de açmış olması idi. 
Üzen olaylar: Ekonomik anlamda üzen döviz krizi oldu en fazla. Sel felaketinde yitirdiğimiz  dört gencin vefatı beni en çok üzen olay oldu.

Gülşah Sanver Manavoğlu (Milletvekili) 
Sevindiren olaylar: En sevindirici şey geçen seneye kadar problem çektiğim  uykularımın yaşam şeklimdeki değişiklikler sonucu düzene girmesi...
Üzen olaylar: Çok şükür sağlıklıyız ama beni 2018 yılında en çok üzen ve etkileyen olay  Gönyeli’de bir kadının kendi çocuğunu defalarca bıçaklayıp ölene kadar yanında yatmasıydı. İkinci olarak sel felaketinde kaybettiğimiz 4 gencimizin ölümü beni çok üzdü, bir diğer olay ise Girne’de katil olmak isteyen genç kız ve yoldan geçen ilk kişiyi öldürmesi ve son olarak da  Türk lirasındaki hızlı değer kaybı sebebiyle ülkemizde ekonomik krizin baş göstermesi  ve birçoğumuzun   finansal sıkıntılar çekmesi  beni çok  üzmüştür.

Candan Avunduk  (Sanayi Odası Başkanı) :
Sevindiren olaylar:  Ülkede pek de toplumsal anlamda iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sadece sağlıklı ve iyi olduğumuzu söyleyebilirim ve dileyebiliriz ki 2019 yılı toplumsal açıdan güzel şeylere gebe olsun.
Üzen olaylar: Ülkemizin geçirmiş olduğu sel felaketi ve kaybettiğimiz canlar bizi çok yaraladı ve çok üzdü. Toplum olarak alışık olmadığımız bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Ekonomik olarak bizim elimizde olmayan dışarıdan gelen bir kriz ile karşı karşıya kaldık. Türkiye Cumhuriyetinin özellikle dış devletler tarafından baskılanması ile ortaya çıkan bir krizdi ve bizleri de etkiledi. Artık ülkemizde kriz öncesi günleri bulamayacağız 2019 yılına da bu şekilde hazırlanmamız gerekir beni üzen başlıca olaylar bunlar.

Resmiye Eroğlu Canaltay (Milletvekili) 
Genel bir değerlendirme yapmak arzusundayım. Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz. 2018 yılı, siyasetin her alanında görevler almış, siyaset hedefi olan idealist bir kadın olarak benim adıma iyi başladı diyebiliriz. Halkımızın ve partililerimizin teveccühü ile Cumhuriyet Meclisinde onurlu  bir göreve seçildiğim için oldukça umut dolu bir yıla giriş yapmıştım. Hayallerim büyüktü. Ülkemin sorunları vardı ve bunların çözümü için çok çalışmaya and içmiştik. Ancak bugün geriye dönüp de 2018 yılını değerlendirdiğimde, hayal ettiklerimizin ve yapabildiklerimizin aslında hayal kırıklıklarımız ve yapamadıklarımızın yanında oldukça az olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Umutlarımız büyüktü ve meclis çatısı altında çözüm bekleyen pek çok sorun vardı. Yapabildik mi? Yıllardır mecliste bekleyen Çocukların her türlü istismarına yönelik mecliste 4 yıldır bekleyen yasayı çıkarmalıydık... Yapamadık. Bu yıl içerisinde gerçekleşen kadın cinayetleri herkes gibi beni de derinden yaralamıştır. Yaralamaya da devam etmektedir. Önleyebilmeliydik. Önyelemedik... Gençlerimizin madde bağımlılığın bu yıl yine artarak devam etmiştir. Çocuklarımızı korumalıydık. Onları koruyamadık... Engellilerimize bu yıl da gerektiği gibi sahip çıkamadık.  Bekledikleri yasaları henüz çıkaramadık. Yapamadık. Derelerin önünün kapatılmasına engel olamadık. Çarpık yapılaşmanın önünü alamadık. Trafik  keşmekeşinden vatandaşlarımızı kurtaramadık. Yollarımızı vatandaşlarımız için daha güvenli hale getiremedik. Görevlerini yerine getiremeyen yetkililer yüzünden o 4 gencecik bedenle birlikte bizler de çamura saplandık. Oysa 2018 yılında yapılabilecek çok şey vardı. Meclise düşen çok görev vardı yapamadık. Tıpkı halkımız gibi, bir milletvekili olarak ben de 2019'a girerken siyasetin üzerine düşen sorumlulukları gerçekleştirememesinin büyük hayal kırıklığını yaşıyorum. Ancak bu gelecekten umutlu olmadığım anlamına gelemez. Şimdi yeni bir yıla yeni umutlarla giriyoruz. Acıları geride bırakmak, yaşanan acılardan dersler çıkararak geleceği çok daha güçlü temeller üzerine kurgulamak gibi önemli bir sorumluluğumuz olduğunun bilincinde olmalıyız.
İnanıyorum ki, 2019 yılı 2018 yılından çok daha güzel günleri bizlere getiren yıl olacaktır.
Bu vesile ile tüm halkımızın yeni yılını içtenlikle kutlar, 2019 yılının hepimize, sağlık, huzur ve güzellikler getirmesini temenni ederim.