banner564

Popülist değil insani yaklaşım

Nesil Bayraktar, hastalığı tedavi edilerek bulaşıcılığının ortadan kalktığını ispatlayanlara son 6 aydır vatandaşlık verildiğini belirtti

Popülist değil  insani yaklaşım
banner598
Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar kamuoyunda tartışmalı hale gelen bulaşıcı hastalık taşıyanların vatandaş yapılması konusunda açıklamalarda bulundu. Bu konudaki raporların altına imza atan kişilerden biri olan Dr. Bayraktar HK Ajans’a gündeme damga vuracak şeyler söyledi. 
İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan yeni bir protokole göre, bulaşıcı hastalığı tedavi edilerek bulaşıcılığının ortadan kalktığını ispatlayanlar son 6 aydır vatandaş olabiliyor. 
Dr. Bayraktar, dünyanın hiçbir yerinde bulaşıcı hastalık taraması yapılarak vatandaşlık veya çalışma izni verilmediğine vurgu yaparak, konuyla ilgili kamuoyunda popülist değil insani tartışmalar yapılması gereğine işaret etti.

Soru: Son günlerde yine bulaşıcı hastalıklar kamuoyunda tartışılır hale geldi. Ülkemizde Hepatit B, Hepatit C ve HIV Pozitif konusunda bu hastalara uygulanan prosedür nedir?

Bayraktar: Dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hiçbirinde gerek vatandaşlık, gerekse çalışma izinleri konusunda Hepatit C, B ve HIV taraması yapılmaz. Ancak sadece Hepatit C ve HIV için doktorlardan onlar da cerrahi girişim yapıyorsa tarama yapılan bir iki yer var. Bunun dışında İran, Irak, ağırlıklı olarak dindar ülkeler HIV için kısıtlama getiriyorlar. Ancak B ve C Hepatit için kısıtlama getirmiyor. Onun da gerekçesi HIV’in bir homoseksüel hastalığı olduğuna dair sahip oldukları bir ön yargıdır. Çünkü şu anda dünyada oranlar nerede ise yüzde 50-50 dir.  O yüzden dünyada herhangi bir şekilde Kuzey Kıbrıs’taki uygulama söz konusu değildir. Vatandaşlık veya çalışma izninde Hepatit B, C, HIV, frengi ve tüberküloz taraması yapılmaz.

Soru: Bu Hastalıkların hangisi pozitif çıkarsa kişinin vatandaşlık talebini reddediyoruz?

Bayraktar: Bir yasamız ve bu yasada özellikle yurttaşlık için söylenen “toplum sağlığını riske eden herhangi bir bulaşıcı hastalığın bulunması halinde” diye bir ibare vardır. Ancak burada toplum sağlını riske eden bulaşıcı hastalık dediğimiz şey: dünya çapında salgınlara neden olan örneğin çiçek, ebola, şarbon gibi biyolojik silah özelliği taşıyabilecek hastalıkları olanlara yurttaşlık verilmez. Burada bahsedilen Dünya Sağlık Örgütü’nün koyduğu kriter budur. Bizim elimizdeki kriter ise bundan 20 yıl öncesine ait Hepatit C ve B ile HIV olanların vatandaş yapılmaması ve Hepatit C ve HIV olanların da sınır dışı edilmesidir.
Bundan yaklaşık 6 ay önce bir protokol değişikliğine gittik. Çünkü,  Dünyadaki sağlık uygulamaları içerisinde ya da nüfus planlamaları içerisinde böyle bir uygulama olmadığını gördük. Bir ülkede nüfus planlaması yapıyorsak bunu bulaşıcı hastalıklar üzerinden yapmayız. Yaş üzerinden yaparız. Tabii ki bunu uzmanlar daha iyi bileceklerdir. Bu anlamda da bir değişiklik istedik ve uzunca bir süre İçişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ciddi bir işbirliği yapık. Bunlarla ilgili yapılan çalışmalar sonucunda yeni bir protokol ortaya çıktı. Bu protokolün uygulamasıdır şu anda tartışılan.Kime vatandaşlık verilir. Bulaşıcılığı ortadan kalkmış olan Hepatit B ve C’ye vatandaşlık verebiliyoruz. HIV ise çok saçma bir şekilde hala sınır dışı ediliyor. Oysa bugün HIV’in tedavisi Hepatit C’ye göre çok daha kolaydır ve çok daha ucuzdur ve takibi de çok daha rahattır. Bulaşıcılığı çok daha hızlı kaybolan bir hastalıktır. Ama biz bugün biz HIV’i sınır dışı ediyoruz. Şu anki protokole göre de aşamadık ne yazık ki. Hepatit C ‘yi de aylık bin 500 TL gibi bir rakamla tedavi ediyoruz.


Soru: Basına yansıyan vatandaşlık verilmiş Hepatit hastası kişiler bu bahsettiğiniz kapsamda vatandaşlık alanlardan mı?

Bayraktar: Muhtemelen. Hepsini tek tek hatırlayamam. Ortalama ben günde 10-15 kişi Hepatit B ve C vakasını bulaşıcılıklarına göre gerek tedavilerini gerekse bulaştırıcılıkları yoksa vatandaşlıkları için sağlık açısından rapor veriyorum. Günde ortalama 10-15 kişiden bahsediyorum, 2’den değil. Vatandaşlık ve çalışma izinleri için bulaşıcı hastalık tarama sonuçlarına göre ortalama sadece bugünkü hesabıma göre elimde şu an 150 tane sonuç var. 150 sonucu onaylayacağım, bunlar Sağlık Bakanlığı’na gidecek. Orada denetlenecekler. Sağlık Bakanlığı bunun sonuçlarına göre tekrar bana gönderecek. Kişinin bulaştırıcılığını bir daha teyit edeceğim. Çünkü dış laboratuvarı da teyit etmek durumundayım.  
Devlette doğrulamadan hiç kimseye hüküm vermiyoruz. Toplum sağlığını riske edecek bir hastalık zaten değil iken, biz şu an olası en minimal düzeyde masraf çıksın diye kendimizce kotalar koyuyoruz. Oysa şu an söylediğim bu taramaların ya da bulaştırıcılığına göre çalışma izni veya vatandaşlık verilmesinin bilimsel hiçbir değeri yok. 
Ben bir hekim olarak bir insanın tedavi masrafı üzerinden değil, iyileşip iyileşmemesi üzerinden değerlendirmekle mükellefim. Ve inanırım ki devlet politikaları da, sağlık politikalarını oluştururken,  önceliğinin sağlık olması gerekir. Ve bunu da siyasi bir söylem geliştirerek değil, mümkünse bilimsel verilerle, uluslararası verilerle hareket etmesini, dünya konjonktürüne yakın bir şekilde hareket etmesini beklerim. Çünkü geriye kalan herşey açıkcası siyasi kaygılarla yapılmış söylemlerdir ve hiçbir ideolojik zemini yoktur. Çünkü Hepatit B’nin ideolojik zemini yoktur. Yani hiçbir virüs bana bugüne kadar “sağcıyım veya solcuyum” demedi. Bu virüsler sınırları da geçebiliyorlar.

Soru: Adaya gelen yabancı uyruklu öğrenciler de sağlık taramasından geçiriliyor mu?

Bayraktar: Öğrenci adı altında kendileri bir rahatsızlık için başvurmuyorsa, tarama zorunluluğu getiremedik. Çok istedik ama henüz daha bir aşama kaydedemedik. Ne yazık ki bir takım salgın bölgeleri vardır ve biz o ülkelerden öğrenci alıyoruz. Nijerya, Zimbabwe, gibi ülkelerden çok ciddi öğrenci potansiyelimiz var. Zimbabwe’nin nüfusunun % 33’ü HIV pozitiftir. Ülkemizde 4 bine yakın Zimbabweli vardır. Nijerya’da % 16 HIV pozitif vardır. Bizde 5 bin kusur Nijeryalı vardır ama biz bunları taramıyoruz. 
Bu çocuklar her sektörde çalışıyorlar. Ne yazık ki öğrenci adı altında başka işlerde de çalıştırıyorlar. Bu yönden de baktığınızda kontrolsüz bir gruptur bunlar aslında. Bunu neden başaramadığımız konusunda net bir şey söyleyemem ama bu konuda çok ciddi taleplerimiz oldu. Yakın tarihte bir vakamda şöyle bir şey yaşadım. “Doktor Hanım bir boş anıma geldi. Yolda otostop çeken bir siyah kadın vardı. O akşam ücret karşılığı birlikte olduk. Şimdi başıma bunlar geldi” dedi. Çünkü adam şu an HIV pozitiftir. Kadın nerede bilmiyoruz. Kaç kişi ile daha beraber oldu bilmiyoruz.

Güncelleme Tarihi: 05 Haziran 2017, 10:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474