banner564

Yasal sorunlar (5)

KKTC de Yargı Bağımsızlığı ve Adalet Bakanlığı

Yasal sorunlar (5)
banner598

Hazırlayanlar :  Av. Orhan Arsal   ve  Av. Şengül Göksu

Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel ile Yargı Bağımsızlığı ve Adalet Bakanlığı ile ilgili söyleşi 

Yüksek Mahkeme Başkanının odasındaki  yazıda “Amacımız KKTC Mahkemelerini dünyanın en adil Mahkemelerinden biri haline getirmektir” diye yazmaktadır. 

Soru 1: Yüksek Adliye Kurulu Sisteminde de sorunlar yaşandığını bu sorunlara karşı çözümler arandığını, bu şikayetlerden birinin yeni yargıç atanması diğerinin ise yargıçların terfi konusu olduğunu söylüyorsunuz. Bu sorunlara nasıl çözümler buldunuz?

Cevap 1: Yargıçların atanması ile ilgili daha ilk yıllarda şikayetler başlamıştı. Ancak o tarihlerde yargıç olmak isteyenler oldukça azdı. Bu nedenle fazla şikâyet olduğu söylenemez. Zamanla müracaatlar o kadar çoğaldı ki bu sorun yargının en ciddi sorunlarından biri haline geldi. 

Eleştirenler kurulun yargıç atarken bir ilkeye bağlı hareket etmediğini, kulis ve dedikoduya dayanarak karar verdiğini iddia ettiler. 

Bu iddianın haklı olup olmadığı önemli değildi. Çünkü hukuk sistemimizde yargı ile ilgili olumsuz bir görüşün halk arasında yer etmesine fırsat vermemek gerekir. Bunun için eleştirilere karşı duyarlı olmak şarttır.  Ancak çözüm ararken alternatifin neyi getirip neyi götüreceğini bilmek gerekir. Çünkü bulunan çözümün mevcuttan daha sakıncalı olma olasılığı vardır. 


Soru 2: Sizce yargıç atanmasında hangi ölçü uygulanmalı? Siz hangi ölçüyü uyguladınız? 

Cevap 2: Bu konuda doğru bir yöntem belirleyebilmek için hukuk sistemimizin özelliklerini bilmemiz gerekir. Anglosakson sistemde bilgi kadar başka özellikler de önemlidir. Bunlar dürüstlük, vicdan sahibi olmak ve iyi bir karaktere sahip olmaktır. 

Anglosakson sistemde yasalar her şeyi belirlemez. Yasalarda yargıçların vicdani kanaatlerine göre tamamlayacakları geniş alanlar bulunmaktadır. Bu alanları yargıçların takdir haklarını kullanarak ve adil kararlar vererek doldurması gerekir.  Bu nedenle atanacak yargıcın dürüst, vicdan sahibi ve adalet yapma isteği içinde bir kişiliğe sahip olması önemlidir. 

Yargıç olmaya aday kişinin bu özelliklere sahip olup olmadığı ise, iş hayatında yani avukatlık yaparken ortaya çıkar. “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz,” ilkesi burada da geçerlidir. Bu nedenle Anglosakson sistemde yargıçlar hukuk mezunları arasından imtihanla seçilmezler, uzun süre çalışanlar arasından seçilirler. 

KKTC’de yargıç olabilmek için en az 5 yıl meslek icra etmek yani avukat veya savcı olarak çalışmak gerekir. Dolayısıyla adaylar arasında en uzun süre çalışandan başlayarak karakterlerini gözden geçirmenin yargıç atanmasında doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorduk.

Soru 3: Yargıç atanmasında adayın karakterine bakıldığını söylediniz. Bir adayın iyi karaktere sahip olup olmadığı nasıl anlaşılabilir?

Cevap 3: Bu konuda uygulanabilecek çeşitli yöntemler olabilir. Bir ülkede herhangi bir atamanın liyakate göre yapılması kuraldır. Yani bir göreve o işi en iyi yapabilecek kişiyi atamak gerekir. Gelişmiş ülkelerin bu kurala uydukları için ilerlediklerini, geri kalmış ülkelerin ise kuralı dikkate almadıkları için gelişemediklerini söyleyebiliriz. 

Yargıçlarla ilgili liyakati saptarken karakter önemli bir rol oynar. Karakter sınavda değil çalışma yaşamında ortaya çıkar. Bu nedenle avukatlar ve savcıların karakterini en iyi belirleyebilecek kişilerin davaları dinleyen yargıçlar olduğunu düşünüyorduk. 

Dolayısıyla yargıç atarken adayları tanıyan yargıçlardan bilgi alma yöntemini benimsedik. Adaylar arasında en eski avukatlardan başlayarak yargıçlardan bilgi alıp karar vermeye başladık. 

Bir süre adaylarla ilgili yargıçlardan yazılı bilgi alma yöntemini uyguladık. Ancak yargıçların önlerinde görev yapan kişilerle ilgili olumsuz yazı yazmaya çekindiklerini ve kalıplaşmış cümlelerle adayları tanıtmaya çalıştıklarını gördük. Bu nedenle yargıçlarla karşılıklı konuşarak ve onlara en uygun kişiyi seçmemize yardımcı olmalarını söyleyerek karar verme yöntemini uygulamaya başladık.

Türkiye’de önce sınav ve daha sonra adaylarla görüşme yapılarak karar verilmektedir. Bu yöntem orada uygulanan Kontinental sisteme uygun olabilir. Buna rağmen Türkiye’de de yargıç atanmasında yoğun şikayetler yapıldığını işitiyoruz. 

Soru 4: Yargıç atanmasında oldukça farklı bir yöntem uyguladığınız anlaşılıyor.  Bu yöntemi benimsemenizin nedeni nedir? Bunun nedeni hukuk sistemimiz mi? 

Cevap 4: Evet. Uyguladığımız Anglosakson hukuk sistemi “Adversarial” dır. Yani yargıç Kontinental sistemde olduğu gibi kendi bilgisine dayanarak ve inisiyatifi ele alarak yargılama yapmaz. Yargıcın görevi taraflar arasındaki mücadeleyi tarafsız bir şekilde yönetmektir. Biz bu görevi bir futbol hakeminin futbol maçındaki fonksiyonuna benzetiyorduk. Bir futbol hakeminin iyi bir oyuncu olması değil, kuralları bilen tarafsız bir kişi olması istenir. 
Bu nedenle hukuk sistemimizde dürüstlük, vicdan sahibi olmak ve tarafsızlığın bilgiden daha önemli olduğuna inandık. Bu özellikleri ortaya çıkarmak için ise adaylarla değil onları tanıyan yargıçlarla konuşmayı tercih ettik.
 
Soru 5: Uyguladığınız yöntem başarılı oldu mu?

Cevap 5: Bence başarılı oldu. Ancak adaylar çoğalmaya başlayınca sorunlar yaşamaya başladık. Yazılı bir sınavla aday sayısını azaltmayı ve daha sonra adayların her biri hakkında yargıçlardan   detaylı bilgi almayı düşündük. Ancak bu görüşümüz Yüksek Adliye Kurulunda yeterli destek bulmadığından uygulamaya konmadı. 

Diğer bir öneri ise dünyadaki genel uygulamayı öğrenip ona göre en başarılı yargıç atama yöntemini izlemek oldu. Bunun için Kontinental hukuk sistemini uygulayan ülkeleri örnek almayı düşünmüyorduk. Çünkü bu ülkelerde yargıçların görevinin daha farklı olduğunu dolayısıyla aranan özelliklerin bize uymayacağını düşünüyorduk. Bu nedenle dünyada Anglosakson ülkelerde yargıç atanmasının nasıl yapıldığı konusunda genel bir araştırma yapmayı ve izlenen en iyi yöntemi saptayıp izlemeyi düşündük. Ancak bu görüşü de uygulamaya fırsat bulamadık. 

Karşılaştığımız güçlüklere rağmen Adalet Bakanlığı sistemine dönmeyi asla düşünmedik. Bir grup arkadaş Adalet Bakanlığına geri dönmenin Yargımızı tamamen bozacağına inandık ve Yüksek Adliye Kurulu Sisteminin kusurlarını gidererek bu sistemi kalıcı hale getirmek için çaba harcadık. 

Yargıç atanmasında uyguladığımız yöntemin başarılı olduğu kanısındayım. Çünkü Yüksek Adliye Kurulunda görev yaptığım dönemde atanan yargıçlarla ilgili genelde olumlu tepkiler aldım.


Devam edecek

8 Bölümden oluşan bu yazı dizisinde Yargı Bağımsızlığını çeşitli yönleri ile tartışacak, hukuk sistemimizin daha iyiye gitmesini sağlamak ve bozulmasını önlemek için geçmiş deneyimlerimizi anlatarak yeni görüşler üretmeye çalışacağız.  

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474