Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ara bölgede yer alan görüşme dönüşünde basına açıklamalarda bulundu.

Akıncı, dün akşam daha önce müzakerecilerin üzerinde çalıştığı 5 konu üzerinde tarafların kendi görüşlerini sunduklarını fakat yoğun bir çalışma yapmadıklarını açıkladı.

Akıncı, Kıbrıs’ta kurulacak bir federal yapıda tarafların etkin katılımının önemli olduğunu, kararların basit çoğunlukla alınamayacağını söyledi.

Bunun Kıbrıs Türk tarafının çok hassasiyet gösterdiği bir konu olduğunu belirten Akıncı, “Muhataplarımıza özellikle altını çizerek anlatma fırsatı bulduk. Federasyonun özünü teşkil eden konulardan biri olduğunu düşündüğümüz bir konudur… Henüz bir anlayış birliği de sağlayamadığımız konulardan biridir. O açıdan ciddi bir sıkıntı söz konusudur” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türk halkının bir takım taleplerini 1960’larda ve 1974’teki darbedeki yaşanmışlıklarından dolayı dile getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, tüm bu yaşanmışlıklardan doğan tecrübeyle halkın Türkiye’nin güvencesini istediğini vurguladı.

Akıncı, “Sözlerle değil pratik yaşamla yol almak istiyoruz” dedi.

Geçtiğimiz toplantıların birinde “Tarafların kararlara etkin katılımının” (effective participation to decision-making processes) ne anlama geldiğini ve ne kadar önemli olduğunun altını çizmeye çalıştığını belirten Akıncı, sadece belli bir heyette belli bir yönetim kurulunda bulunmak ve temsil edilmek anlamında değil; eşit olmayan temsiliyetlerde örneğin 6’ya 3 oranındaki bir kurulda en azından 3 kişiden birinin olumlu oyuyla karara katılımın gerekliliğini vurguladığını belirtti.

Eşit temsiliyet olan kurullarda böyle bir sorunun söz konusu olmadığını, tıkanıklık durumunda bunu aşacak mekanizmalar oluşturulduğunu anlatan Akıncı, üniter bir devlette olduğu gibi basit çoğunlukla kararların alınıp geçirilmesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını ve bunun Kıbrıs Türk tarafının çok hassas bir şekilde üzerinde durduğu bir konu olduğunu vurguladı.

“Ciddi bir sıkıntı”

Bunun Kıbrıs Türk tarafının çok hassasiyet gösterdiği bir konu olduğunu belirten Akıncı, “Bu akşam yine muhataplarımıza özellikle altını çizerek anlatma fırsatı bulduk. Federasyonun özünü teşkil eden konulardan biri olduğunu düşündüğümüz bir konudur… Henüz bir anlayış birliği de sağlayamadığımız konulardan biridir. O açıdan ciddi bir sıkıntı söz konusudur” şeklinde konuştu.

Rum tarafında güvenlik ve garantilere topyekûn bir karşı duruş bulunduğuna da işaret eden Akıncı, “Kategorik bir karşı çıkış söz konusu oluyor. Bunun son derece yanlış olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyorum. Kıbrıs Türk halkı bir takım taleplerini yaşanmışlıklardan dolayı dile getiriyor ve gelecekteki deneyimlerin daha farklı gelişmelere yol açabileceğini de değerlendiriyor” dedi; açıklamasına şöyle devam etti:

“Ne demek istiyorum: Geçmişte yaşadıklarımız bize gelecekteki statünün ne kadar korunmaya muhtaç olduğunu göstermiştir. Çünkü birden fazla defa, bu statünün yıkılması söz konusu olmuştur.

1960’larda bunu yaşadık, 1974’teki darbeyle bunu yaşadık. Hepsinde de konu Kıbrıslı Türklerin 60 Anayasası’ndan gelen statüsünü bertaraf etmekti. Amaç oydu. Dolayısıyla bu yaşanmışlıklar bize Rum tarafında ret cephesinin iki kesimli, iki toplumlu federasyon kavramına ilkesel olarak karşı çıktıklarını da gösterdiği için, bu konularda da caydırıcı bir unsurun olmasının ne kadar gerekli olduğunun altını çizmek istiyorum.

“Cenevre, çözüme katkı yapmalı…”

Daha önce yaptığı açıklamada Kasım ayının yarısında Cenevre’de Rum lider Anastasiadis’le görüşeceğini belirttiğini ve bunun üzerinde değerlendirmelerin devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, bir-iki gün içinde bunun netleşeceğini ve daha net bilgi vereceğini ifade etti.

Akıncı bir soruya karşılık Cenevre’deki buluşmanın “2016’da çözüm” hedefine katkıda bulunacak bir formatta gerçekleşmesini istediklerini, bunun da liderleri adım adım çözüm hedefine doğru taşıması gerektiğini söyledi.